Komşuları, ölümünün 17. yıldönümünde de Hrant Dink'i unutmadı
Kırmızı karanfillerle bir araya gelen Dink'in komşuları anmada, "Hrant Dink 17 yıldır bu meydandan geçmiyor", Türkçe, Kürtçe, Ermenice dillerinde, "Unutmayacağız", “Buradasın Ahparig" yazılı pankartlar taşıdı. Anma da "Katilleri koruyan suça ortaktır", "Susma haykır, adalet haktır”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni” sloganları atıldı.
Hrant Dink’in komşularından Ümran Serhan’ın okuduğu şiirler ve ağıtlarla başlayan anmada, “O hepimizin vicdanını temsil ediyordu ve yok etmelerine rağmen yinede temsil etmeye devam edilecek” denildi.
Hrant'ın Komşuları adına yapılan açıklamayı okuyan Zuhal Kaygusuz, “Hrant bu ülkenin dertlerinin, acılarının hem taşıyıcısı hem de ezilen insanlarının, acılı halklarının dermanı ve vicdanıydı” dedi.
19 Ocak 2007’de Türkiye'nin vicdanının katledildiğini söyleyen Kaygusuz, okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi.
BARIŞIN DİLİYLE HAYKIRIYOR DİYE ONU VURDULAR
Özel insanlar vardır. Onlar çağlarının, topraklarının, halklarının değerlerini kendilerinde toplarlar. Hrant böyle bir insandı. Hrant, halkları birbirine düşman eden ırkçı-milliyetçi bağnazlığa karşı barışın diliyle haykırıyordu. O yüzden vurdular, o yüzden aramızdan kopardılar Hrant’ı.
O şahin değil güvercindi. "Bir güvercin tedirginliğiyle yaşıyorum ama biliyorum ki bu ülkede güvercinler öldürülmez" derken yanılıyordu. Şahin olsaydı, saldırgan olsaydı, halkların birliğini, kardeşliğini silahla, şiddetle savunsaydı hedef olmayacaktı. Bu ülkeye hakim olan kadim karanlık tam da güvercin olduğu için çıkardı idam fermanını. Hrant Dink'ten hain imajı yaratamayacaklarını anladıkları için, ama'sız barışçılığın sessiz gücünü kavradıkları için susturmak istediler güvercini.
BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞMAN ETMEYENLERE İNAT BURADAYIZ
17 yıl önce bugün, bu saatlerde seni ülkenden, ailenden, dostlarından, toprağından, bizlerden ayırdılar Ahparig! Sana, "Bu topraklarda gözünüz var," diye saldıranlara verdiğin cevabı hatırlıyorum: "Bizim bu topraklarda gözümüz var, çünkü köklerimiz burada. Ama merak etmeyin, bu toprakları alıp gitmek için değil bu toprakların dibine girmek için," demiştin. Sen: bu toprakları en has, en değerli, yüz akımız evlatlarından biri, şimdi köklerinin derinlerde olduğu bu topraklarda yatıyorsun. Ülkenin bütün insanları, bütün halkları: Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Yahudi, Laz,Çerkes, Arap, Ezidî, Süryani, hepimizin kökleri toprağımızın derinliklerinde birbirine karışıyor, birbiriyle sarmaşıyor. İşte bu yüzden, ırkçılara, faşistlere, bizleri ayırıp birbirimize düşman etmeye çalışanlara inat, her yıl burada buluşuyoruz. Her yıl "Faşizme inat, kardeşimsin Hrant!" diye haykırıyoruz. Hepimiz Ermeni oluyoruz. Hafızayı diri tutmak, unutmamak, unutturmamak için, Ama asıl; bu topraklar üzerinde eşit ve özgür insanlar olarak beraber yaşama arzunu senin vasiyetin kabul ettiğimiz için…
VİCDAN ÖLDÜRÜLEMEZ…
Sen bizim vicdanımızdın Ahparig. Her şey, herkes öldürülebilir ama vicdan öldürülmez, iyilik öldürülmez, cesaret öldürülmez. İşte bu yüzden 17 yıldır, her 19 Ocakta “buradayız ahparig” diyoruz ve demeye devam edeceğiz.
Seni aramızdan alan karanlığı, vur emrini verenleri tanıyoruz ve biliyoruz. Sana söz, adalet ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz ve sana söz gerçekten adil ve eşit bir dünya için mücadelemizi ödünsüz sürdüreceğiz.
DÜŞMAN OLDUĞU FAŞİZM TARAFINDAN KATLEDİLDİ
Anma törenine katılan CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, ilçe başkanı olarak değil, Hrant’ın komşusu olarak konuştuğunun altını çizerek, 17 yıldır aralıksız olarak anma töreni düzenleyip kendilerini de davet eden komşularına teşekkür etti.
Hrant Dink’in halkların kardeşliği ve barış için sonsuz mücadele eden bir kişi olduğunu vurgulayan ve bu düşüncedeki herkesin temsiliyeti olduğunu belirten Başaran Arslan, “Bizleri her zaman doğru savundu. Hiç bir zaman din, mezhep, ırk ayrımına girmeden doğruyu haberleştidi. Düşman olduğu tek bir zihniyet vardı, o da faşizmdi. Ve… Ne yazık ki faşizm eliyle de katledildi” dedi.
Komşuları Hrant Dink’i hayattan koparanların hiç pişman olmadan yaralarını deşmeye devam ettiklerini belirten Gizem Başaran Arslan, ‘Hepimiz Hrantız’ diyen herkesin Hrant gibi gerçekten korkusuzca adaleti, hoş görüyü, sevgiyi ve barışı savunur halde olmak zorunda olduğunu ifade ederek, “Hrantın zihniyetini Tükiye’nin gerçek zihniyeti haline getireceğiz. 17 yıldır aydınlatılmaya tenezzül dahi edilmeyen bu cinayeti kimlerin aydınlatmadığını biliyorum, kınıyorum ve lanetliyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Anma programının devamında söz alan DEM Parti Bakırköy iİçe Eşbaşkanı Kadir Akdağ’da, gerçek katilin henüz yargılanmasıdını, adaletin karşısına çıkacağı yönündeki umutlarının da olmadığını belirterek, önemli olanın hep birlikte demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere sahip çıkılması olduğunu belirtti.