Komşuları, katledilişinin 18. yıldönümünde de Hrant Dink'i unutmadı!
18 yıl önce Şişli’de kurucusu ve genel yayın yönetmeni olduğu Agos Gazetesi önünde öldürülen Hrant Dink için Diren Bakırköy Platformu çağrısı ile bir araya gelen komşuları, Dink'in ilkeleri doğrultusunda mücadele ederek anmaya devam edeceklerini söyleyerek, “Kardeşimizsin Hrant, Hepimiz Ermeniyiz” sloganları attı. Diren Bakırköy Platformu’nun düzenlediği anmada platform adına konuşan komşusu Nail Arın, acılarının dinmeyeceğini söyledi. Sırasıyla şiir ve ağıtlarla Dink’i anan Zuhal Kaygısız, Çetin Yılmaz, Ümran Serhan ve Gonca Yangöz’ün ardından konuşan CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan ise “Yaşamak önemli değil ölmek de değil önemli olan öldüğün güne kadar dimdik ayakta durarak yaşamak” diyerek Dink’in bu sözü özümseyerek tam da bu şekilde yaşamış biri olduğunu belirtti.
BARIŞ KAZANACAK
Hrant Dink’in halkların kardeşliği ve barış mesajlarını en derinden verdiğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Arslan, “Bugün onu katledenler tam da bugün olduğu gibi barış mesajları veren ancak adalet duygusundan uzaklaşmış faşist rejimdir. Burada olan Hrant'ın komşularının heybesinde de onun adaletsiz şekliyle ölmesi var. Herkesin heybesinde aydınlatılamayan kadın cinayetleri, kimin öldürdüğü hala belli olmayan Uğur Mumcu'nun katilleri var. Kimse bize heybesindeki turplardan bahsetmesin. Bizim içimiz yanar. Zannetmesinler ki Hrant Dink'ler, Uğur Mumcu'lar, Gaffar Okkan'lar ölür. Bakın bugün Esenyurt'ta sadece 6 ay dayanabildiler ‘Barış’ mesajlarına. Profesör Doktor Ahmet Özer ilk günden beri halkların kardeşliğini anlattı. 18 yıldan bugüne ne değişti görüyoruz. Dayanamadılar ve hemen kodese tıktılar öyle değil mi? Ama umutsuzluğa kapılmayacağız. Bizler var olduğumuz sürece, Hrant’ın komşuları var olduğu sürece bu dava bitmez. Mutlaka biz kazanacağız. Kardeşlik kazanacak. Barış kazanacak” dedi.
DEĞİŞMEZ ARKADAŞLAR!
“Hrant Dink, barış, hakların kardeşliği demeseydi çok da güzel yaşardı. Evi de burada olurdu, torunlarını da sever, birkaç gazetede yandaş yazılar yazardı ama hayır dedi” diyen Arslan, “Ölüm pahasına olursa olsun o yırtık ayakkabısıyla Agos'un önünde can verdi. Bizler bunları unutmayalım. O günkü faşist rejim bugün hala devam ediyor. Hala geçen gün iktidar utanmadan çıkıp halkların kardeşliğinden, haktan, hukuktan, adaletten bahsediyor. Size göre mi değişiyor bu adalet, size göre mi değişiyor bu hukuk? Değişmez arkadaşlar. Bugün burada toplanan kalabalık tüm Türkiye'nin nabzıdır. Lütfen adalet duygumuzu, kardeşlik duygumuzu kaybetmeden bugünün hesabını soracağımız günü bekleyelim. Hrant'ın yol arkadaşlarına selam olsun” ifadelerini kullandı. Mesleğine aşıktı Diren Bakırköy Platformu adına basın açıklamasını okuyan Gizem Sürer de “Bundan on sekiz yıl önce, 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’i Agos Gazetesi’nin önünde ensesinden vurarak katlettiler. Dink, ülkesine sevdalı bir aydındı, gazeteciydi, yazardı, insan hakları savunucusuydu. Yaşamı boyunca bu topraklarda kavganın yerine barışın, düşmanlığın yerine kardeşliğin yerleşmesi için mücadele etti. Mesleğine aşıktı, hep halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğünü savundu. Barışın, kardeşliğin, eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin sesini çoğaltmaya çalışırken aramızdan koparılan, failleri hepimizin gözleri önünde kahramanlaştırılan, yargı süreçleri tetikçilerin ardındaki gerçek failleri korumakla geçirilen Hrant Dink'in katledilişinin üzerinden tam 18 yıl geçti. Hrant Dink, bir kaldırım kenarında değil, kendi sözleriyle 'yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talipli olan' herkesin sol yanında katledildi” diye konuştu.
BURADAYIZ AHPARİG!
Açıklamada, “Hrant Dink cinayeti, siyasi cinayetler ve suikastler geleneğinin ilki değildi kuşkusuz ve maalesef sonuncusu da olmadı. Katillerin korunduğu bütün cinayetlerde tetikçiler, katiller, planlayan yönetim aklı hep korundu. İsimler, dönemler farklı olsa da katiller aslında hep aynıydı! Bizler, adaletin peşindeki milyonlarca insan gibi; katili ve katilleri koruyanları biliyoruz, tanıyoruz! Aklayanlardan da koruyanlardan da cinayeti tasarlayanlardan da günü gelecek hesabını bir gün mutlaka soracağız. Her yerde ve her alanda, adaleti arayacak, özgürlüğü savunacağız. Bu meydandan tam 18 yıldır geçmeyen Hrant için, Hrant gibi tüm dünyayı kucaklayarak beraber ve bir arada yaşama kültürünü savunmaya, Hrant ve suikastlerle katledilen tüm insanlık için adalet talep etmeye devam edeceğiz. Bu topraklara daha fazla kan ve gözyaşı ekilmesine izin vermeyecek; üzerimize çöken bu karanlığı Hrant’a verdiğimiz sözümüzle bozacağız! Eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi bu topraklarda yeşerene kadar aradan yüz yıl da geçse 'Buradayız ahparig' demeye devam edeceğiz” denildi.