Bir mağduriyet var ise devlet bunu telafi etmeye muktedirdir!

Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin çağrısı ile Ataköy 1. Kısım da 564 ada, 14 parsel olarak bilinen alanın orjinalinde yeşil ve kreş alanı olduğunu belirterek inşaat yapılmasına karşı çıkan vatandaşlar, mahkemenin gönderdiği bilirkişi heyetini kalabalık bir grupla karşıladı.

Söz konusu alana inşaat yapmak isteyen Albatros Turizm ve Otelcilik Şirketi avukatları ve şirketle ilgisinin ne olduğu bilinmeyen ancak kendisinin mülk sahibi olduğunu söyleyen kişilerle, vatandaşlar arasında sözlü tartışmalar yaşandı.

Vatandaşlara sinkaflı cümleler kurduğu gözlenen ve her eylemde provokatif tavırları nedeniyle ortamı geren kişinin, alanın mülk sahibi olduğunu iddia etmesi dikkat çekti.

BU SATIŞ BÖLGE HALKININ HAKKINI GASP EDEN BİR SATIŞTIR

Yıllardır konuyla ilgili hukuk mücadelesi verdiklerini ve haklı olduklarının idari dava dairelerince tescillendiğini söyleyen Kaynar, “Rant iştahı bir kez daha yeşil alanın imara açılmasına sebep olmuştur.” diyerek, açıklamasına şöyle devam etti.

Mülkiyet sahibi olduğunu iddia edenlerin mülkiyetlerine bir sözümüz yok ama bizim hükümetten, idareden ve mahkemeden talebimiz şudur ki, buranın Ataköy’ün 1960 yılında yapılan mevcut planı halinde korunmasıdır. Eğer bir mağduriyet var ise, devlet bunu telafi etmeye muktedirdir. Bu arkadaşlara da gidip kendi haklarını aramalarını tavsiye ediyoruz. Bu satış haksız, uygun olmayan ve buradaki insanların hakkını gasp eden bir satıştır. Bu davanın her zaman arkasında olacağız ve takip edeceğiz.

Betonlaşma sevdası Ataköy’de boğazımıza kadar geldi. Yoğunlaşma en karşı çıktığımız şey. Ataköy’e trafikten giremiyoruz. Kentsel dönüşüm sırasında da binalarımızın mevcut durumuyla korunmasını ve gerekirse güçlendirilmesi konusundaki görüşlerimizi bildiriyoruz.

Konuyla ilgili Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Özdemir Ovalıoğlu ile degörüştüklerini söyleyen Ayfer Kaynar, yeni seçilen başkanın yoğun programından dolayı katılamadığını, gerekli tüm hukuki bilgileri Başkan Yardımcısı Avukat Uğur Dündar’a verdiklerini söyleyerek, Meclis Başkan Vekili Çiğdem Kırıkoğlu’na da kendilerine destek vermek için alana gelmesinden ötürü teşekkür etti. Gün geçtikçe güçlenerek alanı kazanacaklarına inançlarının tam olduğunu söyleyen Kaynar, tüm katılımcılara teşekkür etti.

Bilirkişi heyetini karşılamaya, Ataköy Doğa ve Yaşam Derneği, Bakırköy Kent Savunması, Tüketiciyi Koruma Derneği, Karadeniz Birleşimi üyelerinin yanı sıra Ataköy 1. Kısım Mahallesi Muhtarı Muammer Aksu, Ataköy 2. 5. 6. Kısım Muhtarı Hülya Çelik ve geçmiş dönem Ataköy 3-4-11. Mahalle Muhtarı Fehamet Berk, Zafer Partisi İlçe Başkanı Redide Oktay, Hava Kuvvetleri Politikalarından Sorumlu Başdanışmanı Sedat Timur, Bağımsız Türkiye Partisi Bakırköy Belediye Başkan Adayı Nazlı Vesek’de katıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Yüksek Mimar ve Kent Plancısı Asuman Yarkın Yeşilırmak, modern dönemin ilk toplu konut alanı olan Ataköy’ün tüm kısımlarının mimari tarzı, özellikleri ve inşaat teknikleri ile farkını gösterecek şekilde yapıldığını söyleyerek, “Türkiye’nin ilk planlı yerleşim alanı olarak da, yabancı heyetlere de örnek gösterilen bir yerdir” dedi.

KAMUNUN HİÇ BİR KURUMU KAMUNUN MALINI SATAMAZ!

Değiştirilen imar planlarıyla Ataköy'ün betona boğulduğunu söyleyen Yeşilırmak, açıklamalarına şöyle devam etti.

“14 parsel de turizm alanı olarak ilan edildi ve TOKİ tarafından usulsüz bir biçimde satıldı. Bu alan yapılış evresinde çocuk yuvası olarak planlamış kamuya ait bir alandır. Kamunun hiçbir kurumu, kamunun malını kendi babasının malı gibi satamaz. Bu satış usulsüz bir satıştır. Kaldı ki geçmişte yapılan planlar mahkeme kararıyla iptal edilmiştir. Şimdilerde ise yeni bir plan daha yapılmıştır. Ataköy'ün tüm kısımları, insanların dinlenmesi, güneşlenmesi, binaların birbirlerini örtmemesi düşünülerek ortasında bu şekilde boş alanlar bırakılarak yapılmıştır. Bu alana bir inşaat çalışması yapılması demek, diğer alanlara da emsal teşkil etmesi demektir.”

Söz konusu alanın hemen yan tarafında bulunan binanın da kentsel dönüşüm nedeniyle boşaltıldığını, aslında bu binaların insanları öldürecek şekilde yıkılacağına inanmadığını da belirten Yeşilırmak, söz konusu binaların mimar ve mühendislik hizmeti alarak yapılmış binalardır olduğunu belirterek, yıkılacak binalar olmadığını ifade etti.

Ataköy’deki binaların imar planlarında da, “Bu binaları yenilenmek ihtiyacı doğduğunda gabarileri aynı kalınarak, mimari tarzı da korunarak yeniden yapılabilir” şeklinde bir not olduğunu da belirten, Yüksek Mimar ve Kent Plancısı Asuman Yarkın Yeşilırmak,”Şimdilerde önce binaları yıkılıyorlar, sonrasında emsali yükselmiş şekilde plan değişikliği yapıyorlar” dedi.

Ataköy 1 Kısım Çarşısı’nın da depremde dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldığını ve alanın plansız olduğunu da dile getiren Yeşilırmak, “Tek katlı yapılardan oluşan çarşı çok da güzel güçlendirilerek yeniden yapılabilirdi. Şimdilerde plansız olan bu alan, bakalım karşımıza nasıl bir bir betonlaşma olarak çıkacak göreceğiz” ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.

Söz konusu parselin dünden bu güne hikayesi

Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, bahse konu alana bakanlık tarafından yapılan plan değişikliğiyle ilgili bakanlık aleyhine dava açıldığını ve alanın hali hazırda toplanma alanı olduğunu belirterek imar artığı olarak parsellenen 564 ada, 14 parsel olarak bilinen 2.649.69 metrekare arazinin dünden bu güne geliş sürecini anlattı.

İmar artığı olarak parsellenen arsanın Ataköy 1. Kısım yapılırken içinde havuz bulunan bir parka çevrildiğini anlatan Kaynar, Emlak Bankası’nın kapatılmasıyla birlikte arsanın TOKİ’ye devrolduğunu, TOKİ’nin de Turistik Otel yapılmak üzere arsayı 2004 yılında Mustafa Yılmaz isimli şahsa sattığını, 2007 yılında ise arsanın el değiştirerek Albatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’ne devredildiğini söyledi.