Geçtiğimiz Şubat ayında Sanayi Mahallesi’nde faaliyet yürüten bir işyerinde kimyasal boyadan dolayı meydana gelen patlama neticesinde işletmede çalışan yabancı uyruklu beş vatandaşın hayatını kaybettiği olayda asli kusurlu olanın yine Güngören Belediyesi olduğunu söyledi.

Sayıştay’ın 2019 da denetim raporunda Güngören’de 27.300 işyeri olduğu, bunların 9.888’nin ruhsatlı, 17.412’sinin ise ruhsatsız olduğunun açıkça tespit edildiğini belirten Keleş, patlamanın yaşandığı işletmenin de ruhsatsız olduğuna dikkat çekerek, “Belediye birimlerince denetim faaliyeti zamanında yapılmış olsa veyahut denetim faaliyeti hukuka ve mevzuata uygun olarak, ‘benim memurum işini bilir’ zihniyetinden uzak bir biçimde yapılmış olsaydı belki de bu konuşmayı yapmamış olacaktım” dedi.

“MERKEZ MAHALLESİ TEKSTİL BÖLGESİ HALİNE GELDİ”

“Bir musibet bin nasihat tan yeğdir” diyerek, 1001. Nasihatte bulunan Musa Keleş, Güngören Merkez Mahallesi’nin bugün itibari ile görmeyen gözler, duymayan kulaklar sayesinde tekstil bölgesi haline geldiğini, tapuda konut, bodrum, sığınak ve kömürlük olarak görünen bağımsız yerler işletmeye dönüştürülmüş durumda olduğunu ifade ederek, ticarete ve ticari faaliyete karşı bir husumetleri olmadığını, husumetlerinin kanunsuzluğa ve usulsüzlüğe olduğunu söyledi.

Yaşı 35’in üzerindeki yapılardaki iç duvarların odaları birbirinden ayıran tuğlalar özelliğinin yanı sıra, artık binanın taşıyıcı görevini de üstlenen özellikte olduğunu vurgulayan Keleş, Merkez Mahallesi’nde işletmeye dönüşümün iç duvarların yıkılması ve imara aykırı alanların açılması ile yapıldığını vurgulayarak, “Bunların yıkılması yapının desteksiz kalması ve çökme tehlikesi ile baş başa bırakılması demektir” dedi. Mahallede yaşanan yoğun ticari faaliyetten dolayı da araç trafiğinin sokakların adeta kapanmasına sebebiyet verdiğinin altını çizen CHP’li Keleş, yaşanacak olası bir ihtiyaç durumunda itfaiye ve ambulans araçlarının sokaklara girmesinin de mümkün görünmeyeceğini belirtti.

Belediye Başkanı Bünyamin Demir’i uyararak Merkez Mahallesi’ne yönelik önlem alınmasını isteyen CHP’li Meclis Üyesi Musa Keleş, “Eğer gerekli önlem ve tedbir almaz iseniz, mahallede yaşanacak olan can ve mal kayıplarından doğrudan siz sorumlusunuz. Olası bir olumsuzlukta kendimizi mağdur sizi de fail sayarız.”  dedi.

“HANIMELİ KONAĞI SOFRASINDA BİZLER YOKUZ”

Güngören Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, spor salonu, sanat merkezi, resim atölyeleri, etkinlik alanları ile tamamen kadınlara yönelik hizmet verecek olan Hanımeli Konağı açılışını gerçekleştirdiğini hatırlatan Keleş, pozitif ayrımcılık anlayışı ile birtakım projeler gerçekleştirme anlayışına saygı duyduklarını ancak pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyan emekli ve de engelli hemşerilerin de unutulmaması gerektiğini belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkın yararına olan her şeyin altına dün olduğu gibi bu gün de hiç tereddütsüz imza atacaklarını söyleyen Musa Keleş, Hanımeli Konağı’nı örnek vererek,”Vitrine halk yararını koyup arkadan heybe doldurulacak ise biz o sofrada yer almayız. Hanımeli Konağı sofrasında da bizler yokuz” diyerek açıklamalarını sürdürdü.

“HALK İÇİN Mİ, YOKSA RANT İÇİN Mİ YAPILDI?”

Hanımeli Konağı’nın var olan yapısının makyajlanarak, kurdela ile açıldığını söyleyen Keleş, “Açılış sonrası bakın kasamızdan ne çıktı. Onarım adı altında harcanan para 2.225.147 TL. Peyzaj adı altında harcanan para 3.191.722 TL. Reklam için harcanan paradan ise bihaberiz. Çok şükür bu projede de halk için halkı soyup soğana çevirdiniz. Halkımız 2024 de bunun hesabını elbet soracaktır. Ondan önce ben burada soruyorum. Sayın Başkan da bir zahmet cevaplayıversin. Bu yapılan halk için mi; rant için mi?” diye sordu.

“AMAÇ RANTSAL DÖNÜŞÜM MÜ?”

Son olarakta Kentsel Dönüşüm ile ilgili konuşan Musa Keleş, yine kendisi gibi meclis üyesi olan CHP’li Şenol Yolbir’in yaşadığı olayı anlatarak, yaşananların bir rantsal dönüşüm örneği olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti.

“Mehmet Nesih Özmen Mahallesi’nde dokuz bloktan oluşan Dört Kent Sitesi mevcut. Şubat ayında A/ 5 Blokta bir vatandaş CİMER’e bir dilekçe yazıyor ve binalarının çürük olduğunu belirtip burdan karot talep ediyor ve diğer sekiz bloktan da karot alınmasını istiyor. Belediyemiz teknik elemanları, zabıta ve polislerle siteye gidip karot almak istiyor. Site sakinleri böyle bir talepte bulamadıklarını söylüyorlar. Gelen ekip ısrar edince site sakinlerinden biri Şenol Beyi arayarak yardım istiyor. Yardım talebi sonrası site sakinleri ile bir görüşme yapılıyor ve ne hikmet ise CİMER başvurusundan önce Başkan Yardımcılarımızdan birinin dokuz blok yöneticileri ile toplantı yaptığını, kentsel dönüşüm sürecinin başlatılması için ısrarcı olduğunu öğreniyoruz.”

Güngörenli hemşerilerinin sağlıklı binalarda deprem ve göçük korkusu olmadan yaşamasının en büyük temennileri olduğunu belirten Musa Keleş, “Ancak tesadüf silsilesi burnumuza kötü kokuların gelmesine sebep oluyor. Şimdi bir kez daha soralım. Amaç kamu yararı mı, kensel dönüşüm mü, rantsal dönüşüm mü?” diyerek konuşmasını tamamladı.