Yıkılan iplik fabrikasından açığa çıkan asbest, kamyonlarla İstanbul’a yayılıyor

İstanbul Bakırköy Osmaniye Mahallesi’nde 3 ay önce yıkımı duran 26 bin metrekarelik kapalı alana sahip eski Aksu İplik Fabrikası’nda yıkım geçtiğimiz gün tekrar başladı. Üç ay sonra yıkımı tekrar başlayan eski fabrika tesisinin çatı yalıtımında “asbest” olduğunu belirten ABEST ARGE grubundan Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız, on binlerce vatandaşın yaşadığı binaların, okulların, dükkanların olduğu alandaki yıkımın hem insan sağlığına hem de çevreye tehlike saçtığını söyledi.   

"BİNLERCE TONLUK MOLOZ ARTIK ASBESTLİ HALE GELDİ" 

Evrensel’den Ramis SAĞLAM’ın haberine göre; Bina çatılarının asbestli olduğunu ve hiçbir tedbir alınmadan asbest tozuna maruz bırakılan on binlerce insanın risk altında kaldığını belirten Yıldız, yıkımda yaşanan en büyük sorunlardan birinin asbestli çatıların kırılıp diğer atıklara bulaşması olduğunu aktardı. Yıldız, “Binlerce tonluk molozlar artık asbestli hale geliyor. Şehrin içinden damperli kamyonlarla geçirilen moloz yığınları bütün şehre yayılıyor. Ayrıca, söküm ve döküm sahasında çalışanlar oraya hafriyat getiren şoförler ve bölgeye yakın oturan tüm insanlar riske maruz kalıyor” dedi. 

65 YILLIK FABRİKA YERİNE LÜKS KONUT 

Bakırköy Osmaniye’de, Veliefendi Hipodromunun hemen karşısındaki fabrikada bir zamanlar 5 bin işçi çalışıyordu. 65 yıllık Aksu İplik Fabrikası, lüks konut ve rezidans yapılmak üzere yıkımına karar verilmesinin ardından, bugün “asbestle” anılıyor. 2017 yılında hayata geçirilmesi planlanan proje geçen 5 yıllık sürede hayata geçirilmedi. Aralık 2017 yılında hafriyat ve zemin işlerine başlanan projenin 2020’nin ağustos ayında iskana ve işletmeye açılması planlanıyordu. Geçen süre içerisinde bölgede yapılan Bakırköy Adliye Sarayı ve AVM’ler eskiden fabrikaların yoğun olduğu bölgenin çehresini tamamen değiştirdi.  

ASBESTLİ HAFRİYATLAR KARIŞTIRILIYOR 

Yıkımı süren eski Aksu İplik Fabrikasında yaklaşık 350 ton asbestli atık olduğunu iddia eden Yıldız, “Çatının çift kat izolasyon olması durumunda bu durum 800 ton asbeste ulaşacak. 

Bu durumun insan ve çevre sağlığı açısından olduğu kadar belediyeyi de zarara uğrattığını savunan Yıldız, “İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İSTAÇ AŞ) yaklaşık 350 bin liralık zarara uğratılıyor. Çünkü asbestli atıkların tonu yaklaşık 350 lira, hem de tehlikesiz hafriyat dökülen alanlar kirletilerek telafisi mümkün olmayan sağlık sorunlarına sebebiyet veriliyor” dedi.

"ÇEVRENİN KASTEN KİRLETİLMESİ SUÇTUR"

Çevrenin kasten kirletildiğini iddia eden Yıldız, teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişilerin, TCK’nin 182. maddelerine göre cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Yıldız, “İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi durumunda bu suçun cezası ağırlaştırılır. Bu durumun yargıya taşınması durumunda inşaatın durdurulması gerekiyor. Dava sonucunda hem hapis kararları çıkabilir hem de görevden almalar olabilir. Bulaşma (kontaminasyon) olduğu için on milyonlarca liraya mal olabilir” dedi.  

TEHLİKELİ ATIK YÖNETMELİKLERİ İHLAL EDİLİYOR 

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 30 Temmuz 2018 tarihli yazısında, “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” esas alınarak yapı yıkılmasına onay veren kurumlara resmi yazı yazıldığını belirten Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız, şu anda sadece Bakırköy’de değil birçok yerde benzer yıkımların devam ettiğini söyledi. Bu gelişmelerden sadece belediyelerin sorumlu olmadığını ifade eden Yıldız, “Ez cümle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumludur. Hem atık sahaları kirletiliyor hem de kamu zarara uğratılıyor. Fakat tekrar etmek gerekirse birinci dereceden sorumlu Bakırköy Belediyesi, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün yazsına uymayarak suç işlemektedir” dedi. 

"YIKIM RUHSATI BİR AYLIKTIR"

2004 yılında yürürlüğe giren Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin ilgili bölümlerini hatırlatan Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız, “Tehlikeli atıklar yıkımı yapılacak yapılardan ayıklanır ve ayrı toplanır” hükümlerinin Bakırköy’deki eski Aksu İplik Fabrikası tesislerinin yıkımında ihlal edildiğinin altını çizdi.  

Yıldız, “Temmuz 2021 ayından sonra yıkıma başlama süresi yıkım tarihinden itibaren bir aydır. Bu süre zarfında yıkıma başlanılmadığı veya yıkıma başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama süresiyle birlikte üç ay içerisinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsat hükümsüzdür. Yıkıma başlama süresi yıkım ruhsatı tarihinden itibaren bir aydır. Bu durumda yeniden yıkım ruhsatı alınması zorunludur” diye ekledi.

İŞÇİ SAĞLIĞI HİÇE SAYILIYOR 

Yıkım sırasında ihaleyi yüklenen müteahhit firmaların TCK’nin 181 ve 182. maddeleriyle 2872 sayılı Çevre Kanun’una, Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik’e uygun çalışmadığını iddia eden Yıldız, yıkımın her aşamasında görev yapan işçilerin, nakliye kamyon şoförlerinin ve teknik ekibin alınmayan önlemler nedeniyle yoğun risk altında olduklarını söyledi.