BU OKULA SAMET’İN ADININ VERİLMESİ İÇİN GİRİŞİMDE BULUNACAĞIZ
Ümit Özdağ'ın, Suriyeli bir göçmen tarafından öldürüldüğü iddia edilen küçük Samet'in okuluna girip basın açıklaması yapması engellenmeye çalışıldı.
Özdağ, İstanbul Küçükçekmece'de bir okulda fenalaşıp hayatını kaybeden Samet Gül için olayın yaşandığı okulun önünde yaptığı basın açıklamasında, "13 milyona yakın sığınmacı ve kaçağın bu ülkeye gelmesini ve Türkiye’de kalmasının önünü açan Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bu cinayette suçludur" dedi.
Özdağ, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
‘’Samet Gül adlı 12 yaşında bir öğrenci, aynı okulda yaşı büyük Suriyeli çeteleşmiş bir öğrenci tarafından saldırıya uğramış ve darp edilmiş. Darp edilme neticesinde ne yazık ki hayatını yitirtmiştir. Bu cinayetin birinci sorumlusu hiç şüphesiz bu cinayeti işleyen ve tutuklanmış olan çocuktur. Bu çetelerin okullar içerisinde böyle pervasız hareket etmesini engellemeyen, çocukları itip kakmasını, dövmesini, haraç kesmesini engellemeyen okul müdürü de suçludur. İl milli eğitim, ilçe milli eğitim müdürü de suçludur. Tabii ki 13 milyona yakın sığınmacı ve kaçağın bu ülkeye gelmesini ve Türkiye’de kalmasının önünü açan Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bu cinayette suçludur. Şimdi kenara çekilip ben yapmadım diye mızmızlanan, Suriye politikasının mimarı Ahmet Davutoğlu da suçludur. Bu üç siyasi sorumlunun şu ana kadar çocuğunu kaybeden aileden özür dilediğini duymadık. Biz Zafer Partisi olarak bu davanın takipçisi olacağız. Bu okula Samet’in adının verilmesi için girişimde bulunacağız. Bu cinayetin unutulmamasını istiyoruz. Bundan sonraki cinayet girişimlerinin de önünü alacak şekilde okullardaki çetelerin derhal dağıtılması ve bunlara karşı sert önlemler alınmasının da takipçisi olacağız. Yeter artık! Anneler çocuklarını okula yolluyorlar ve okuldan öldü haberi geliyor. Kızlar, kadınlar sokakta rahat dolaşamıyorlar taciz ediliyorlar. Bu sığınmacı ve kaçak terörünün artık bitmesi ve hepsinin vatanlarına geri dönmesi gerekiyor. Biz Zafer Partisi olarak Türk milletine söz veriyoruz. Bir sene içinde bütün sığınmacı ve kaçakları vatanlarına yollayacağız. Önümüzdeki seçimler Türkiye’nin göçmenistan mı olacağı yoksa Türkiye olarak mı kalacağının kararının verileceği bir seçim olacak.”
Bu Barikat Türk Milletinin Egemenliğine Kurulmuş Bir Barikat
‘’Biz bu basın açıklamasını arkamızda genç kardeşimizin öldürüldüğü okulun önünde yapmak istemiştik ancak barikatla yol kapatılmış. Kim kimden korunuyor merak ediyorum? Keşke bu barikatlar sınıra konulsaydı da bu çocukları öldüren çeteler Türkiye’ye hiç giremeseydi. Yanlış yerde kurulmuş bir barikat bu barikat Türk milletini korumuyor. Bu barikat Türk milletinin egemenliğini sınırlandırmak için kurulmuş bir barikat. Bu barikat Türk çocuklarının haklarının savunulmasını engellemek için kurulmuş bir barikat. Bu barikatı koyan zihniyet aynı zamanda Türkiye’ye 13 milyon sığınmacı ve kaçakla dolduran zihniyet. Hangi zihniyet olduğunu herkes biliyor. Baskıyla, zorbalıkla, konuşmayın bu konuları diyerek Türk milletinin bu konudaki iradesini, Zafer Partisi’nin temsil etmesini engelleyemezsiniz. Anayasaya aykırı bizi Hatay’a sokmak istemediniz ezdik ve geçtik. Hataya girdik. Bizi Kilis’te Cilvegözü Sınır Kapısına sokmak istemediniz orada da ezdik ve geçtik. Bizi Afyon’da otelden çıkarmadınız orada da ezdik ve geçtik. Çünkü biz Türk milletinin iradesini temsil ediyoruz. Temsil etmeye de devam edeceğiz. Yaralanan Türk çocuklarının yanında olacağız. Sığınmacılar ve kaçaklar tarafından öldürülen Türk çocuklarının haklarını savunacağız ve savunuyoruz. Türkiye’nin her yerinde davalara Zafer Partisi’nin avukatları gidiyor. Aileler polisten önce Zafer Partisi’ni aramaya başladılar bu tür saldırılarda. Buradan aileye baş sağlığı dilemeye gidecek ve olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bizi şimdi dönüp arkadaki okula gitmemizi engelleyen bu barikatın kimlerin koyduğunu biliyoruz, zamanı geldiğinde siyasi olarak bunun hesabını her birinden tek tek soracağız.’’