Devletin de, kamunun da üzerine düşen görevler var

Ülkemizi derinden sarsan ve 10 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, arama kurtarma çalışmalarını tamamlayarak yaşamak ve yaşatmak şiarıyla çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen MAG Ekipleri, köylere gidiyor, psikolojik destek veriyor, sağlık taraması yapıyor, insani yardım anlamında ihtiyaçlara cevap veriyor, çocuklarla etkinlikler düzenliyor, çadır kuruyor ve depremin yaraları sarılana kadar rotasyonlu olarak çalışmalarını sürdüreceğini söylüyor.

Ayağının tozuyla deprem bölgesinden gelen AFAD Akreditasyonlu Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karadayı, izlenimlerini anlatarak ilk 72 saatin önemine değindi. Uluslararası otoriteler tarafından da kabul gören ilk 72 saatin, birey olarak yardım almaksızın kendi başınıza hayatta kalmanız gereken süre olarak bildirildiğini  belirten Karadayı, 10 ilimizi etkileyen depremlerde de bunun açık ve net bir şekilde görüldüğünü ifade etti.  Afet sonrası altın saatler olarak adlandırılan ilk 72 saat için her bireyin hazır olmasının artık bir sorunluluk olduğunun altını çizen Karadayı,  zorunlu kılmaktadır.özellikle İncelikle İstanbul için kaybedilecek bir dakika bile olmadığını belirterek “Zaman uzadıkça enerji birikiyor. Buda depremin şiddetinin artacağı anlamını taşıyor” diyerek, 99 depremi sonrası gelen Yapı Denetim Kanunu’nun da insan değişmediği sürece bir anlam taşımadığına işaret ederek, binayı yapanın da insan olduğunu belirtti.

Deprem bölgesinde yeni yapılmış ve hatta içine girilmemiş binaların yıkıldığını belirten Karadayı, depremin 3. 4. dakikasında pres şeklinde yakılan binaları ‘Fütursuzluğun dik alası’ şeklinde yorumlayarak gördüklerini ve yaşadıklarını anlattı.

“Depremin ilk saatlerinde kötü hava şartlarının da etkisiyle zorlu bir yolculuk yaptık ve bölgeye ulaştık. Her yer yıkılmış. Yıkılan bir kaç değil ki iş bölümü yapılsın. Birinden başlasan diğerine geç kalmış olacaksın. Pres şeklinde yıkılan bir enkazın altında 21 yaşında genç bir kızımız. Artçı depremler oluyor. 7-8 saate uzayan bir çalışma yapıldı ve artçılar oldukça kızımız sesleniyor, ‘beni bırakın gidin, sizde ölmeyin’ diye. Ekiplerin ne kadar ağır şartlarda ve nasıl bir psikoloji ile çalıştığını düşünün.

KORKMADAN ÖNLEM ALMAYACAĞIZ

Islahiye’nin nüfusu 62.000 bin ve o bölgede 3 bine yakın arama kurtarmacı çalıştı. Gelenlerin çoğu da İstanbul’dan. Deprem 10 ilimiz etkiledi. Bu afette de gördük ki 72 saat kimse gelmiyor. Biz bize ne yaparsak yapabiliyoruz. Bu noktada eğitimli gönüllülerin olması yaşamsal önem taşıyor. Bu saatten sonra şu şöyle oldu, bu böyle oldu demekten ise, yaşananlardan ders çıkararak İstanbul’da ne yapmalıyız demeliyiz. Korkutmak için söylemiyorum ama korkmadan da önlem almayacağız o kadar aşikarki.

Ülke olarak müthiş bir Türkiye Afet Müdahale Planı’mız var. Türkiye'de yaşanabilecek her tür ve ölçekteki afet ve acil durumlarda etkin müdahale için görev alacak, kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve gerçek kişileri kapsayan, entegre planlama yaklaşımı ve modüler yapısıyla afet sırasındaki operasyon risklerini en aza indirecek bir sistemimiz var ama kağıt üstünde. Hepimiz biliyoruz ki AFAD ilk iki gün yetişemedi. Önemli olan kağıt üstündeki gerçekçi programı hayata geçirmek. Devlet üzerine düşeni yapmalı ama kamununda üzerine düşen önemli şeyler var. Bu yapılardan biri eksik olursa dünyanın en müthiş planını da yapsanız hayata geçmez. İşte Hatay ve Maraş’ta olan budur. Antep’te gerek valilik gerekse kaymakamlık planlar hazırlamış ama Islahiyelilerin haberi yok. Halk bu planlara dahil edilmemiş. Üzerine düşeni yapıp yapmadığı denetlenmemiş. Kimse kimsenin evine gelip deprem anında üzerinize düşmesi muhtemel eşyaları sabitlemez. Kimse evinizde yaşam üçgeni oluşturulacak alanı düzenlemez. Bunları biz yapacağız. Evimizin içinden başlayarak depreme önce kendi kendimizi hazırlayacağız. Çünkü kişi hayatta kalırsa yanındakine yardım edebilir. Yardım etmek için de eğitim alması gerekir.

Bu depremlerde de gördük ki en büyük yanlış, işin ehli olmayan kişilerin deprem bölgesinde oluşturduğu yoğunluk. Biz alet ve edevatlarımızla yüklü aracımızla deprem bölgesine 26 saatte gittik. Uçakla giden 22 saatte gitti. Alana ilk gidenler gitmemesi gerekenler oldu. Hayat kurtaranlar değil, AFAD kıyafetini giyen binlerce gönüllü havaalanında yoğunluk oluşturdu.

Müdaheleyi halk kendi başına yaptı. Evet bu doğru ama bu süre 2-3 güne uzamamlalıydı. Her evin önünde bir arama kurtarma ekibi koymanın imkanı yok ancak her mahalleye arama kurtarma gönüllüsü koymanın imkanı var.

Komşuya yardım etmek toplumsal bir dayanışmadır. Bu depremde yaşadığımız olay 2. Artçıda bir çok insan yakınını kurtarmaya çalışırken öldü. Mahalledeki insanları organize edecek ekip olsaydı işte o insanlar ölmezdi. Bir kısım insan da çıkarıldıktan sonra yanlış kurtarmaktan taşımaktan öldü. İşte bu eğitimlerin amacı profesyonel olmasa da bilinçli kurtarmadır.

OLASI İSTANBUL DEPREMİ HATAY DEPREMİNİN 20 KATI

Hatay depremi İstanbul depreminin mikro ölçüde yaşanmışıdır. Yani 20’de biri. Bizim ne kadar iyi hazırlanmamız gerektiğinin karşılığıdır. Bu gün Mahalle Afet Gönüllüsü olma talebi 99 depreminin hemen ardından olduğu gibi had safhaya ulaşmıştır. Ama bu unutulmamalı. Unutan bir toplumuz ancak deprem gerçeğini unutmak kendimize ve topluma yaptığımız en büyük kötülüktür. İstanbul 39 ilçe ve bina yapısını da düşünürsek, felaketin boyutu tahmin edilmeyecek kadar kötü. Son depreme 2 gün sonra ulaşıldı diyoruz ancak İstanbul’a profesyonel ekiplerin gelmesi belkide bir hafta sürecek. Dünyadaki ekipleri toplasak işin altından çıkamayız. Bizim an itibari ile 7-8 milyon kurtarıcıya ihtiyacımız var. MAG olarak da büyük bir depreme hazır değiliz. İnsanlar 36 saatlik eğitimi uzun buluyor. Ne insan ne de bina olarak İstanbul’da depreme hazır değiliz.

AFETLERİ YAŞAM KÜLTÜRÜMÜZE MONTE ETMEK ZORUNDAYIZ

MAG’a katılan gönüllülere Beylikdüzü’ndeki merkezde 36 saatlik eğitim veriyoruz. 10 saatlik ilk yardım eğitiminin ardından bulundukları ilçenin İl Sağlık Müdürlüğü’nden ikinci bir eğitimle ilkyardım belgelerini almalarını sağlıyoruz. Diğer 26 saatlik eğitimde de yangın, afet psikolojisi ve haberleşmeye yönelik eğitimleri veriyoruz. Ancak bu çalışmalar gönüllülerin kişisel olarak kendi çabalarıyla değil tamamıyla bir kamu çalışması ve hizmeti olarak sürdürülmeli. Bu yüzden yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Vatandaş afetler konusunda bilinçli olursa, kamudan da hakkını talep edebilir hale gelir.

Bu depremde de gördük ki, arama kurtarma çalışmalarının ardından barınma sorunu geliyor. Bizler yerel yönetimlere baskı uygulamalıyız. Deprem siyaset üstü bir olaydır diyorsak ki gerçekte de öyle; parti ayrımı gözetmeksizin bulunduğumuz ilçenin yerel yöneticilerinin afet öncesi ve sonrası hazırlıklarını bilinçli bir şekilde talep edelim ve denetleyebilelim. Afetleri yaşam kültürümüze monte etmek zorundayız ve her mahallede ekiplerin kurulmasını hızlandırmalıyız.

MAG KURUMSAL BİR YAPIDIR

Demokrasi yönetim biçimidir diyoruz ama aslında demokrasi katılımdır. Söz, karar ve uygulamanın karşılığıdır. Biraz eleştirsek aynı tarafta olsak bile afaroz ediliyoruz.MAG ekibi, mahallesinde kaç sağlıkçı, doktor, mühendis, operatör, teknisyen, nalbur, alet edevat kullanan kaç kişi var bilir.  MAG kaymakamlıkların ve belediyelerin resmi çözüm ortağıdır. MAG’lar kaymakamlığın masasında bir sestir ancak her mahallede olmalıdır ki o masada oturup yönetimleri zorlasın. Deprem bir afet değil, bir doğa olayıdır. Depremden dolayı zarar gördüğümüz için, altında kaldığımız için afet diyoruz. Meksikada, Şili’de olan depremlerde neden kimse ölmedi.

MAHALLE AFET GÖNÜLLÜLERİ (MAG) KRONOLOJİSİ

Mahalle Afet Gönüllüleri’nin dünden bu güne geliş serüvenini de anlatan Hüseyin Karadayı, kendileri deprem bölgesinde can derdindeyken, birilerinin MAG adı altında toplantılar yaptığına dikkat çekerek, MAG’ın 2000 yılında 1999 Gölcük Depremi sonrası İçişleri Bakanlığı onayı ile İsviçre Konsolosluğu- İsviçre İşbirliği Daire Başkanlığı (SDC) ile Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı işbirliği ile Kocaeli ilinde başladığını, ardından Yalova ve İstanbul’da uygulamaya konulduğunu belirtti.

MAG Proje uygulama biriminin Kocaeli’den sonra 2003 yılında SDC Ofis olarak İstanbul’a geçtiğini ve 2007 yılında Eczacıbaşı, Koç grubu, İş insanları, yazarlar ve Akademisyenler gibi 100 e yakın kişinin katılımı ile MAG VAKFI’nın kurulduğunu, SDC’nin görevini vakfa devrettiğini ve bu süreç içinde Kocaeli’de 6, Yalova’da 4, İstanbulda 18 MAG uygulamasının gerçekleştirildiğini belirterek şöyle devam etti.

MAG eğitimleri gerçekleşen Kocaeli, Yalova, Anadolu Yakası, Zeytinburnu, Tuzla, Bakırköy, Beşiktaş, Kaytazdere MAGDER gibi dernekler kuruldu. 2006’da gönüllü faaliyetlerinin sönümlenmeye başlaması üzerine il derneklerinin çabası ile ilk olarak Yalova’da sonrasında İstanbul’da yapılan toplantı ile MAG Platformunun oluşturulmasına karar verildi. 1. MAG çalıştayında dernekleşmenin ilçe ve mahalle bazında gönüllülerin çalışmasını farklı bir noktaya evirdiğini, mahalle örgütlenmesine zarar verdiğini ve MAG’ın en önemli ayağı olan muhtarların etkisini yok ettiğinin görülmesi üzerine dernekleşmenin uygulamada önemli ancak sadece il Dernekleri olarak yürütülmesine, ilçe ve mahalle derneklerinin kapatılarak il derneklerinin kurulmasına, MAG Platformu’nun İl dernekleri ve vakıf temsilcileriyle sürdürülmesine karar verildi.

2009 yılına bu konudaki tartışmalar devam ederken, karar uygulamaya konuldu, İstanbul MAGDER’in ardından Gemlik ve OrhanGazi ilçelerinde kurulan MAG ekipleri sonrasında Bursa MAGDER kuruldu. MAG VAKFI il dernekleri ile protokol gerçekleştirerek illerdeki saha uygulamalarının ve MAG kurumsal temsiliyetinin il MAGDER’ler üzerinden gerçekleştirilmesi sağlandı. Federasyonlaşma düşüncesi yeterli destek almadığı için gerçekleşemedi. İlçe dernekleri kapatılarak il derneklerine dahil oldu ancak bazı ilçe dernekleri kapatmayarak MAG Platformu ile diyaloglarını kesti.

Maltepe çalıştayında, MAG’ın daha çok mahallede yaygınlaşması için İBB itfaiyesi eğitim desteği ile MAG AME ekibinin kurulması kararı alındı ve 2009 yılında MAG AME ekibi kuruldu. İBB itfaiyesinde ilk 20 gönüllü 20 günlük Arama Kurtarma eğitimlerini alarak İstanbulda Mahalle MAG eğitimlerini MAG VAKFI işbirliği ile gerçekleştirmeye başladı. 2009 sonuna kadar Kocaeli 10, Yalova 9, İstanbul 26, Bursa 3, İzmir 2 olarak toplamda 50 mahalle sayısına ulaştı.

2010’da kurulan MAG AMEDER, eğitimlerin ve saha çalışmalarının İstanbulda MAG AMEDER tarafından gerçekleştirilmesi için vakıf ile protokol imzaladı. 2013 yılına gelindiğinde İstanbul’da Mahalle sayısı 26’dan 50’ye Kocaeli’de 14’e, Yalova’da 14’e, Bursa’da 5’e ve İzmir’de 2 mahallede örgütlendi.

Uygulama yapılan iller dışında talep üzerine MAG VAKFI işbirliği ile Tekirdağ merkezde ve Çerkez ilçesinde MAG AMEDE tarafından eğitimler gerçekleştirildi. 2013-2015 yılları arasında Tekirdağ ile birlikte Zonguldak’da da eğitimler başladı il bazında çoğalmaya başlandı. 2015 yılına gelindiğinde İstanbulda MAG mahalle sayısı 22 ilçede 62 mahalleye ulaştı.

2014 yılında Yalovada MAG Vakfı girişimi ile platform son toplantısını gerçekleştirildi. Kaynakların azalması nedeni ile küçülmeye gideceği, İl dernekleri ile yapılan protokolün iptal edildiği açıklandı. 2017 yılında da faaliyetlerine son vererek vakfın katılma süreci başladı.

Bu süreçten sonra ise, MAG AMEDER 2016 yılı itibariyle İstanbul’da devam eden faaliyetlerini Beylikdüzü Kaymakamlığı, Beylikdüzü Belediyesi, İstanbul Kalkınma Ajansı projesi ile Beylikdüzü’nde kurulan Afet Eğitim Merkezi yerleşkesine geçerek devam ettirdi.

Bu süreçten sonra İstanbul’da 25 ilçe de 110, Kocaeli’de 14, Yalova’da 15, Bursa’da 9, İzmir’de 6, Bolu’da 2 Zonguldak’ta 2, Karabük’te 1, Muğla’da 22, Tekirdağ’da 3, Edirne’de 1, Sakarya’da 1, Çanakkale’de 6 Mahalle MAG AME ekip ve temsilciliklerini oluşturdu.

2020 yılında MAG AMEDER, AFAD Kentsel Arama Kurtarma alanında akreditasyon belgesini alarak, sırası ile İstanbul’da 2 Muğla’da 1, Bursa’da 1 ekibin akreditasyonunu gerçekleştirdi. Diğer illerin akreditasyon süreci devam etmektedir. Böylece MAG Projesi AFAD akreditasyona da dahil edilmiş oldu.

MAG AMEDER, MAG Vakfının kapanması sonrası proje ve logo kullanımı için marka tesciline başvurarak 2021 Haziran ayında tescilini de almış oldu. Bu tescille birlikte MAG Proje uygulama sorumluluğu MAG VAKFIN’dan MAG AMEDER’e geçmiş oldu. Tescilin ardından MAG uygulama klavuzu hazırlanarak yayınlandı. Tüm dernek ve temsilciliklerin MAG AMEDER ile protokol yapılması istendi.

2021 yılında meydana gelen Muğla, Antalya orman yangınlarında 200’ün üzerinde gönüllüsü ile, 2022 yılında Marmaris yangınlarında sadece Muğla MAG ekiplerimiz 500’ün üzerinde gönüllü sayısı ile AFAD koordinasyonunda yangın söndürmede aktif olarak görev yaptılar

2021 yılında Kastamonu Bozkurt ilçesinde meydana gelen sel afetinde AFAD görevlendirmesi ile İnebolu ilçesi Özlüce köyünde 40 gönüllüsü ile aktif olarak görev yaptı.

2022 yılında Düzce’de meydana gelen Sel afetinde AFAD görevlendirmesi ile 45 gönüllüsü ile aktif olarak görev yaptı.

İstanbul’da 2022 ve 2023 yılı karla mücadele kapsamında yoğun kar yağışlarında AFAD görevlendirmesi ile ilçe belediyeleri ile birlikte görev verilen alanlarda 300’ün üzerinde gönüllü ve kurtarma araçları ile nöbet ve kurtarma gerçekleştirdi.

Bir çok kayıp arama ve İstanbul Zeytinburnu, Bahçelievler ve Maltepe ilçelerinde meydana gelen bina çökmesi nedeni ile Arama Kurtarma görevlerini gerçekleştirdi.

2011 yılı itibari ile MAG Van, Simav, İzmir, Ayvacık Depremlerinde görev yaptı. Son Güneydoğu Anadolu Depreminde Hatay, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Urfa, Adıyaman illerinde 500’ün üzerinde gönüllüsü ile birinci günden itibaren Arama Kurtarma faaliyetlerine AFAD görevlendirmesi ile katılarak 102 canlı 300’ün üzerinde cansız bedenin çıkarılması sağlayarak, halen Hatay Defne’de kurulan MAG yerleşkesinde  rotasyonla olarak haftalık 30 gönüllüsü ile insani yardım alanında görev yapmaya devam ediyor.
Mahalle Afet Gönüllüleri 2000 yılında başlayan proje olarak bu gün geldiğimiz noktada 12 ilde MAG ve MAG AME Ekipleri olarak örgütlenebilmiş, 15.000’in üzerinde gönüllüye (İstanbul 7000 gönüllü) 36 saatlik MAG eğitimi gerçekleştirmiş, 12 ilde oluşturduğu MAG AME İleri Düzey Arama Kurtarma Ekipleri ile AFAD Akreditasyonun girmiştir.

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki Deprem sonrası Bölgede yapılan Arama Kurtarma faaliyetimizin yanısıra İstanbul başta olmak üzer Türkiye genelinde Mahalle Afet Gönüllülerine yoğun bir ilgi oluşmuş ve onbinlerce MAG ekiplerinin oluşturulmasına yönelik online başvuru gerçekleşmiştir. İstanbul ilimiz için 39 ilçe ve mahallelerine yönelik MAG ekiplerinin oluşturulması için çalışma başlatılmış ilçelerde MAG gönüllü aday tanıtım toplantıları başlatılmıştır.