BAKIRKÖY’ÜN KALBİNDEKİ SİTE, ALKIŞLARLA YIKILDI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), ‘İstanbul Yenileniyor’ platformu kapsamında riskli yapıların dönüşümüne, Bakırköy Zuhuratbaba Mahallesi’ndeki İş Bankası Mensupları Sitesi’yle devam etti. Hak sahiplerinin yoğun ilgisi altında yıkım alanına gelen İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, kendisi gibi Trabzon Lisesi mezunu olan 100 yaşındaki kat maliki Yunus Atalar ile renkli bir sohbet gerçekleştirdi. İmamoğlu’na yıkım sırasında, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi eşlik etti. Yıkım öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İmamoğlu, süreci anlatması için ilk sözü KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt’a verdi.

KURT: “RİSKLİ YAPILARDA KİPTAŞ TARİHİNİN EN ÇOK ÇÖZÜM ÜRETEN YÖNETİMİ OLDUK”

“Şu an Bakırköy İş Bankası Mensupları Sitesi’nin Yücetarla parselindeyiz” diyen Kurt, kamuoyuyla şu bilgileri paylaştı:

“Burada yüzde 100 uzlaştık. 54 tane yapının bugün yıkımına başlıyoruz. 220’ye yakın vatandaşımız yaşıyordu. Maalesef mühendislik hizmetlerinden faydalanamamış bir yapı stoku var. Hemen yan tarafta İncirli parseli var. Orada da yüzde 61’deyiz. Hızlıca orada da uzlaşmak istiyoruz. Hedefimiz; orada da iki üç ay içerisinde yıkım ve temel atma işlemlerine başlamak. Bugün burada yıkıma başlıyoruz. Yaklaşık ya bu ay sonu muhtemelen temelimizi atacağız. Burada kiracılarımıza, 25 bin lira taşıma yardımı, daire başı da 10 bin lira kira yardımı yapıyoruz ve bunu tamamen bu projenin finansmanında çözdük. Bakanlıktan herhangi bir destek almadan, kendi kaynağımızla yönettiğimiz bir iş. Yüzde 100 uzlaştığımız için, vatandaşlarımız bize güvendiği için, mutluyuz. Umarım aynı uzlaşıyı İncirli parselinde de sağlarız. Orada da son 4 kişideyiz. 2 bölü 3’ü sağlayınca, hızlıca sahada başlayacağız. Bugüne kadar yıktığımız bağımsız birim sayısında 1800’e yaklaştık. Şu an, KİPTAŞ tarihinin en çok çözüm üreten yönetimi olduk riskli yapılarda. 450 tane daha 2,5 ay içerisinde yıkımını yapacağımız yapı var 2 bin 200’leri bu dönem yakalayacağız.”

İMAMOĞLU: “4 YILDA 25 YILIN ÜSTÜNE ÇIKMIŞ DURUMDAYIZ”

Kurt’un açıklamalarının ardından konuşan İmamoğlu da şu ifadeleri kullandı:

“KİPTAŞ'ın bizden önceki 25 yılında yaptığı kentsel dönüşüm ya da bu tür risk taşıyan binalardaki bağımsız bölüm sayısının, sadece 4 yılda üstüne çıkmış durumdayız. Hassasiyet gösteriyoruz. Bugün burada, Bakırköy sınırları içerisinde, yine kentsel dönüşüme tabi olmak zorunda olan, eski bir yapıyı ve ne yazık ki artık riskli yapı sıkıntısında olan bir binayı dönüştürüyoruz; 54 bağımsız birim. Tabii burada aslında ortaya koymak istediğimiz mesaj şu. Bir; biz bu yapıları tespit ediyoruz. Üstüne gidiyoruz meselenin. İlçe belediyelerimizle iş birliği yapıyoruz. Ki işte bugün Bakırköy'deyiz. Bakırköy Belediye Başkanımızdayız. Yarın Küçükçekmece’de olacağız Başkanımızla. Bir başka belediyelerde yine bu tarz yapılara özenli bir davranış içerisindeyiz. Bir an önce bu yıkımları yapıp, bir an önce de insanlarımızı sağlıklı yapılara kavuşturma arzusundayız. Bu İstanbul'un en temel meselesi. Yani bu meselenin üzerine gitmek zorundayız.”

“YAKIN ZAMANDA 400’ÜN ÜSTÜNDE BAĞIMSIZ BİRİMİ YIKMIŞ OLACAĞIZ”

Yüzlerce bina ve bağımsız bölümde yaşayan vatandaşlarla görüştüklerini belirten İmamoğlu, “Yakın zamanda yine 400’ün üstünde bağımsız birimi yıkmış olacağız. Ama bu meseleyi biz, istesek de çözemeyiz tek başımıza. Biz burada insanlarımızı teşvik ediyoruz. Bir an önce anlaşın. Çünkü bu aynı zamanda serbest piyasanın işi, aynı zamanda tabii ki müteahhit firmaların işi. Uzlaşın. Biz uzlaşmanın olmadığı, sıkıntı olduğu yerlerde biraz daha teminat gibi davranıp, KİPTAŞ marifetiyle, Büyükşehir Belediyemizin kurumlarının marifetiyle bu yıkımlar yapıyoruz. Bakın, 2 bin 200 bağımsız bölüm ne demek biliyor musunuz? Yani yıkıma tabi tuttuğumuz bu yapıları ve dönüştürdüğümüz yapıları çarptığınızda, yaklaşık 9 bin insan demek. Yani 9-10 bin insanın aslında hayatını teminat altına alıyorsunuz. Deprem yaşadık ve 11 şehrimizdeki bu büyük acıdan sonra gerçekten bu işe hep beraber, milletimizin birinci meselesi diye bakıp, süreci çözüme kavuşturmakla yükümlüyüz. Yeni yapıları yaparken hem kalıcı, dayanıklı hem de önümüzdeki 100 yıla hizmet edecek, daha karakterli, kimlikli yapılarla süreci dönüştürmek de zorundayız. Baktığımız yolculuk bu. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

“SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN HÜKÜMETİYLE BU KONUYU TÜRKİYE'NİN HER SATHINA YAYACAĞIZ”

“Bu örnek çalışmaları, inşallah milletimizin iktidarı olacak olan Millet İttifakı'nın iktidarında, Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun hükümetiyle birlikte, göreceksiniz bu konuyu Türkiye'nin her sathına yayacağız ve özellikle bu 11 şehirdeki yaşanan yıkımın bir daha yaşanmaması ve yapılan yapılaşma çarpıklıklarının da bir daha yaşanmaması için çaba göstereceğiz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Şu anda orada, gerçekten ne yazık ki çok da övülecek işlere temel atılmıyor. Abur cubur ve hızlı hareket etme gayreti içindeler. ‘Seçime kadar temel atalım. Milletin huzuruna çıkalım, bir şeyler söyleyelim…’ Kardeşim; iyi oturalım, doğru düşünelim, en doğru kararı verelim. Yeni, kimlikli şehirler katalım insanlarımıza ve insanlarımızın bugünkü barınma ihtiyaçlarını da kimlikli, nitelikli, makul sürelere dayanıklı; yani geçici konutlara yerleştirelim demiyoruz. Bir abur cuburla süreci yürütüp, 30 küsur gün sonra yapılacak seçime yatırım gayreti içindeler. Biz, ona bakmıyoruz. Biz, prensiplerimizden taviz vermeden, bu kentin, İstanbul'umuzun dayanıklı bir şehir olması ve oradaki 11 şehrimize de buradan mesaj vererek, güçlü bir kent kurma kabiliyetimizi bütün halkımıza, 86 milyon insanımıza göstermek gayretindeyiz. Bunda da başarılı olacağız.”

“ÇİVİ” YANITI: “HEYECANLA, İMRENEREK BENİ TAKİP EDİYOR”

İmamoğlu, gazetecilerden gelen, “Dün, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde siz vardınız. ‘İstanbul'a çivi dahi çakamadılar’ cümlesiyle sizi hedef aldı. Ne dersiniz bu açıklamasına” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Diyorum ya; yani beni çok imrenerek izlediğini her daim tekrar ettim. Bazen espri de yapıyorum, ‘Heyecanla, imrenerek beni takip ediyor’ diye ama gerçekten bu imrenme duygusunu Sayın Cumhurbaşkanı -inşallah 30 gün sonra da emekli edeceğimiz Sayın Cumhurbaşkanı- gün geçmiyor ki aklını İstanbul'dan alamasın ya da İmamoğlu'nun ismini anamamış olsun. Bahsettiği metro hattı üzerinden, kendi metroyla ilgili ayıplarını kapatma çabası içindeler. İstanbul, ne yazık ki bir metro trajedisi yaşadı. Bakınız o metro, 2017’nin başında inşaatına başlanmış, 2017’nin sonunda inşaatı durdurulmuş. Çünkü, kredisi yok, ödeneği yok, iç-dış kredisi yok. Sonra 2018’in Mart'ında tekrar başlanmış. Ama müteahhit gitmiş ve para olmayınca çalışamamış, beklemiş zavallı. Biz göreve gelince, Eylül'de burayı gündemimize aldık hemen. Çünkü, hastanenin yapıldığını biliyorduk. Oraya kredi arayışı içinde bulunduk. Ne yazık ki yazılarımıza cevap vermediler. Ve biz, yazıyı tekraren yazdık, tekraren yazdık. İller Bankası'ndan kredi talep ettik, hızlıca. Tahvil ihracı sürecine katmak istedik, oraya uyum sağlayamadı proje, sadece bir hastaneye ağırlıklı hizmet eden bir yapı olduğu için. Hatta Sayın Vali, şahittir. Yazıyı kendilerine de yazdım, yolladım.”

“DEVLET, KİMİN DEVLETİ?”

“O zaman birebir takip ettim. ‘İller Bankası'ndan 100 milyon euroluk bir kredi verin, bunu hemen bitirelim, 2022’nin Şubat’ına yetiştirelim’ dedik. Tam bir sene öncesine. Bize cevap bile vermediler.Ziraat Bankası olsun, Vakıfbank, Halkbank… Bize beş kuruşluk teminat mektubu bile vermeyen bu devletin kuruluşları. Şimdi kalkıyorlar, ‘Efendim, çivi çakamadılar…’ Gülüyorum, üzülüyorum bu insanlara. Niye üzülüyorum biliyor musunuz? Partizan Cumhurbaşkanı olur mu? Yani; ‘Şu partili belediyeye vermeyin. Bu partili belediyeye verin.’ İşte partizanlıktan kurtulmak için aynı zamanda milletin ittifakına, 13. Cumhurbaşkanımız olacak Sayın Kılıçdaroğlu'na ve bizim birlikteliğimize ihtiyaç var. Bu krediyi vermedikleri için, sonra uzlaşarak, Bakanlık, ‘Biz yapacağız’ dedi. ‘Buyurun, yapın’ dedik. Ödenek, vesaire. Devlet, kimin devleti? Benim devletim. Ulaştırma Bakanlığı kimin bakanlığı? Benim bakanlığım. ‘Buyurun yapın’ dedik, verdik. Bakın hikayesi bu. 2017’nin Ocak’ı, Şubat’ından bahsediyorum, düşünün.”

“24 KAT DAHA FAZLA İŞ ÜRETMİŞİM 4 YILDA SAYIN CUMHURBAŞKANI'NIN DÖRT YILINDAN”

“Şunu da ifade etmek zorundayım. Çivi mi istiyorlar? Açıkçası ben, bir çivi göstereyim hemen ekranlarda. Bak, burada kocaman bir çivi var. Bu tam 13.27 kilometre, Ekrem İmamoğlu'nun ortalaması. Burada da diğer başkanların. Şurada en küçük ortalamayı görüyorsunuz. Yaklaşık 24 kat daha fazla iş üretmişim 4 yılda Sayın Cumhurbaşkanı'nın dört yılından. Bakın ondan önceki Nurettin Sözen Bey, onun yaklaşık 5,5-6 katı ondan önceki 5 yılda üretim yapmış. Onun için bakın burada kocaman bir çivi çakmış, İmamoğlu var hem de 13.27 kilometre yılda metro yaparak. Daha da yolumuz uzun. Allah'ın izniyle daha güçlü işler başaracağız. Bizi izlemeye devam etsin imrenerek. Dedim ya ben; İstanbul'umuza öyle hizmetler yapacağız ki, herkesin oyunu almaya gayret edeceğiz. Oyunu alamasak bile, memnuniyetlerini almaya, mutluluklarını ve dualarını almaya devam edeceğiz.

Açıklamaların ardından, vatandaşların alkışları altında yıkıma geçildi. Bazı vatandaşların evlerinin yıkılmasını videoyla kayıt altına alması dikkat çekti.