KILIÇDAROĞLU: BEŞLİ ÇETE KAZANMAYACAK, ÇİFTÇİ KAZANACAK

Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, ‘Çatalca Sığır Süt Yemi ve Mazot Dağıtımı Töreni’nde konuştu. “Gün, bir siyasi parti günü değil, gün artık bir Türkiye günüdür” diyen Kılıçdaroğlu, “Ya demokrasi ya diktatörlük arasında tercihimiz olacak. Demokrasiden yana, insan haklarından yana, adaletten, haktan, hukuktan yana, kadın-erkek eşitliğinden yana mücadele edeceğiz. Herkesin karnının doyduğu, her evde huzurun ve bereketin olduğu bir Türkiye için çalışacağız. Esnafın ve çiftçinin pandemi döneminde aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz. Onların huzur içinde hizmet vermelerini ve kazanmalarını sağlayacağız. Beşli çete kazanmayacak; çiftçi kazanacak. Beşli çete kazanmayacak; esnaf kazanacak” ifadelerini kullandı. “Bu şehirde tarım mı yapılır, diyenlere bence önemli bir ders veriyoruz” diyen İmamoğlu da “İstanbul'da yaptığımız bu uygulama, Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, yeni hükümetimizde, Türkiye'nin tamamına sağlayacağımız tarımsal desteklerin bir örneği gibi. Çünkü biliyoruz ki, kırsalını desteklemeyen, tarımını desteklemeyen, hiçbir toplum huzurlu olamaz, aç kalır. İşte öyle bir toplumda, gidersiniz kıymanın kilosunu 300 liraya bile alamazsınız. İşte bunları tersine çevirmemiz lazım” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, İstanbullu çiftçilere sığır süt yemi ve mazot dağıtımını kendi elleriyle başlattı.

Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında düzenlenen “Çatalca Sığır Süt Yemi ve Mazot Dağıtımı Töreni”nde konuştu. Çatalca Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene katılan vatandaşlar, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na sevgi gösterilerinde bulundu.

KILIÇDAROĞLU: “KUCAKLAŞAN BİR TÜRKİYE VAAT EDİYORUM”

Coşkulu bir kalabalığa konuşan Kılıçdaroğlu, konuşmasına, “Baharı beraber getireceğiz, birlikte getireceğiz, göreceksiniz” sözleriyle başladı. “Güzel Türkiye'de hep birlikte yaşayacağız” diyen Kılıçdaroğlu, “Kadını, erkeği, yaşlısı, genci hep birlikte huzur içinde yaşayacağız. Sözüm söz; size gerçekten de mutlu bir yaşam vadediyorum. Huzurlu bir yaşam vadediyorum. Gerginliklerden arınmış bir Türkiye vaat ediyorum. Kucaklaşan bir Türkiye vaat ediyorum. Az önce, İBB Başkanımızı, Cumhurbaşkanı Yardımcımızı dinlediniz. Çatalca'nın köylerine yaptığı yardımları da ifade etti. O Çatalca'ya, biz bütün Türkiye'ye aynı yardımları yapacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. Sevgili anneler; evlatlarınızı okula gönderirken beslenme çantası uygulamasına artık son. Çünkü evlatlarımız, okulda arkadaşlarıyla beraber suyunu içecek, sütünü içecek, yemeğini yiyecek; karnı tok, evine dönecek. Böylece hiçbir anne, ‘Acaba beslenme çantasına bugün ne koyayım’ diye düşünmeyecek. Evlatlar hepimizin evladı ve hepimizin evlatları, en iyi beslenmeyi hak ediyorlar. 21 yıldır yapamadılar. Allah nasip eder, göreceksiniz, ilk öğretim döneminde yapacağız. Bütün Türkiye duyacak, bütün dünya duyacak” şeklinde konuştu.

“‘NASIL OLSA KAZANIYORUZ, OTURALIM’ DEDİĞİNİZ ANDA BU İŞ OLMAZ”

Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan gelen ‘İktidar, iktidar’ tezahüratlarına, “İktidar için çalışacağız. ‘Nasıl olsa kazanıyoruz, oturalım’ dediğiniz anda bu iş olmaz. Çalışacağız. Hep beraber çalışacağız. Birlikte çalışacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Çünkü gün, bir siyasi parti günü değil, gün artık bir Türkiye günüdür. Ya demokrasi ya diktatörlük arasında tercihimiz olacak. Demokrasiden yana, insan haklarından yana, adaletten, haktan, hukuktan yana, kadın-erkek eşitliğinden yana mücadele edeceğiz. Herkesin karnının doyduğu, her evde huzurun ve bereketin olduğu bir Türkiye için çalışacağız. Bunun için mücadele edeceğiz” karşılığını verdi. Esnafın ve çiftçinin pandemi döneminde aldığı kredilerin faizlerini sileceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Onların huzur içinde hizmet vermelerini ve kazanmalarını sağlayacağız. Beşli çete kazanmayacak; çiftçi kazanacak. Beşli çete kazanmayacak; esnaf kazanacak. Esnaf için, çiftçi için, üreten için çalışacağız. Bazen diyorlar ki, ‘Efendim beşli çeteden bu parayı nasıl alacaksın?’ Adalet içinde alacağım. Adalet içinde, söke söke alacağım. Hiç endişe etmeyin. Söke söke her kuruşu alacağım. Götürdüler ya dışarıya 418 milyar doları. Sanıyorlar; götürdük, bunu kimse alamaz. Alacağım; Bay Kemal onların tamamını alacak. Tamamını alacağım. Onların yatmadığını, kabuslar gördüklerini de biliyorum. Ama kul hakkı yemek en büyük günahsa, kul hakkı yiyenleri asla ve asla affetmeyeceğim” diye konuştu.

“BİR ÇOCUK AÇSA, 86 MİLYON AÇIZ”

Altı lider olarak demokrasi için bir arada olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Tek hedefimiz; Türkiye'de herkes huzur içinde yaşasın istiyorum. Az önce Ekrem Başkanımız söyledi, ‘Partizanlık yapmayacağız’ diye. Evet, partizanlık yok. Kişinin kimliği başımın üstüne. Kişinin inancı başımın üstüne. Ben şuna bakacağım: O evde herkeste huzur var mı? O evde çocukların karnı tok mu? O evde anne, çocuklarını huzur içinde yatağa yatırıyor mu? O evde huzur varsa, benim için de bütün dünyada ve Türkiye'de huzur var demektir. Ama bir çocuk açsa, artık diyeceğim ki, ‘86 milyon açız.’ Çünkü, ‘O çocuğun önce karnının doyması lazım’ diyeceğiz. Felsefem bu, inancım bu, dünyaya bakışım da bu. Saraylarda oturmayacağız; onu da söyleyeyim. Saraylarda oturmayacağız. Çankaya Köşkü'ne, Gazi Mustafa Kemal'in oturduğu, Türkiye'yi yönettiği yere gideceğiz. Onlar sarayın meraklısı. Onlar para meraklısı. Onlar dolar meraklısı. Onlar haram yeme meraklısı. Ama biz de öyle bir merak yok. Çok şükür mütevazı yaşıyoruz. Güzel yaşıyoruz. Herkese hizmet etmekten de onur duyuyoruz. Herkesle beraber olacağız. Birlikte olacağız.”

AK PARTİ VE MHP SEÇMENİNE SESLENDİ

Önceki seçimlerde AK Parti ve MHP'ye oy veren vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu, “Türkiye'ye bakınız. Her yerde bir huzursuzluk var. Her yerde bir sorun var. Esnaf hayatından memnun değil. Çiftçi hayatından memnun değil. Evladını üniversiteye gönderen anne-baba hayatından memnun değil. Herkeste bir endişe. ‘Ne olacak bu memleketin hali diye?’ Onlara sesleniyorum. 21 yıldır ülkeyi yönetenler, bugün Türkiye'yi nereye getirdiler? Herkese el-avuç açar duruma geldik. Bakınız Suriye'de 34 askerimiz şehit oldu. Beyefendi, koşa koşa Putin'in kapısına gitti. Dakikalarca bekletti Putin kapısında. Kronometreyi açtı, bütün dünyaya onu gösterdi. O, Türkiye Cumhuriyeti için bizim kabul edeceğimiz bir olay değildir. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, bir başka ülkenin Başkanının kapısının önünde saatlerce, dakikalarca beklemez. Bekletmeyeceğiz ve olmayacak böyle bir tablo. Oysa ne olması gerekirdi? Şehit olan bizim askerimiz. Onların bizden özür dilemesi lazım değil mi? Ne diyor? ‘Dünya lideriyim’ diyor. Sen geç onları. Kapıda bekledin mi? Dakikalarca bekledin mi? Kronometre açıldı mı? Geç onları, geç” ifadelerini kullandı.

“CHP’NİN İKİ KIRMIZI ÇİZGİSİ VAR; BİR VATAN, İKİ BAYRAK”

Vatandaşlardan seçime kadar heyecanlarını kaybetmemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“14’ünde sandığa gidin. Komşunuzu alın. Yakınınızı alın. Aman, ‘Bugün hava güzel, biz pikniğe gidelim’ demeyeceksiniz. Sandığa gideceksiniz. Bütün sandıkların güvenliğini aldık. Ondan emin olun. Bütün sandıkları güvencesi alınmış vaziyette. Hiç endişe etmeyin. Kadın kardeşlerime seslenmek isterim. Acıyı yaşayan sizsiniz. Sorunu yaşayan sizsiniz. Sizin huzur içinde yaşayabileceğiniz güzel bir Türkiye'yi inşa etmek istiyorum. Aile Destekleri Sigortasını, Allah nasip ederse, uygulamaya koyacağız. Göreceksiniz; hiçbir kadını bir erkeğe, asla ve asla muhtaç ettirmeyeceğiz. Sağ elin verdiğiniz sol el görmeyecek. Herkesin sorunuyla ilgileneceğiz. Ve her sorunu çözmeye çalışacağız. Bizi şimdi suçluyorlar. Hangi gerekçeyle suçladıklarını da biliyorum. Gaffar Okan'ın katilleriyle iş tutanlar, bizi suçlayamazlar. Gaffar Okkan’ın katilleriyle iş tutanlar, bizi suçlamaya kalkıyorlar. Çatalca Meydanı'ndan söylüyorum. Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi'nin iki kırmızı çizgisi var. Bir vatan, iki bayrak. Bunu her yerde söyleyin. Deyin ki, ‘Bay Kemal'e sorduk, senin kırmızı çizgin nedir’ diye. Bay Kemal dedi ki, ‘Benim iki kırmızı çizgim var. Bayrağım ve vatanım.’ Dolayısıyla katillerle, teröristlerle iş tutanlar, bize ders vermeye kalkamaz. Biz, Kuvay-i Milliyeci’yiz, Kuvay-i Milliyeci. Onların aklı ermez, onlar Kuvayi Milliye'nin ne olduğunu da bilmezler.”

“İKTİDAR SAHİPLERİNİN ZENGİNLEŞMESİNİ ASLA KABUL ETMİYORUZ”

Güzel bir gelecek inşa edeceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Fidan gibi evlatlarımız, geleceklerini yurt dışında bekliyorlar. ‘Almanya'ya mı gideyim, Kanada'ya mı gideyim’ diye bekliyorlar. O evlatlarımıza öyle bir güzel Türkiye inşa edeceğiz ki, gidenler de Türkiye'ye gelecek. Burada çalışacaklar. Burada üretecekler. Burada evlenecekler. Burada anne ve babalarına güzel torunlar verecekler. Her şey… Başkan’ın bir sözü var: Her şey çok güzel olacak. Gerçekten de her şey çok güzel olacak. Her şeyi çok güzel yapacağız. İnanın bizim mal-mülke ihtiyacımız yok. Platon’un 2400 yıl önce söylediği güzel bir söz var: ‘İktidar sahipleri, iktidardayken zenginleşiyorlarsa, sizin haklarınızı değil, kendi mallarını korumaya başlarlar.’ O nedenle, iktidar sahiplerinin zenginleşmesini, asla kabul etmiyoruz. Size hizmet, Hakk'a hizmettir. Bunu unutmayın. Kandiliniz mübarek olsun. Dualarınızı eksik etmeyin. Huzur içinde, beraber yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ diyor Gazi Mustafa Kemal. Bunu biliyorum. Hiç kimse bizim yönetimimizde kendisini kimsesiz hissetmeyecek. Bilecek ki bu devlet benim arkamda, bu devlet beni destekliyor diye düşünecek.”

İMAMOĞLU: “8 BİN 200’ÜN ÜZERİNDEKİ ÇİFTÇİMİZE TOHUM DESTEĞİ VERİYORUZ”

Çatalcalılara, “Çatalca merhaba, nasılsınız? Yüzünüzde farklı bir neşe var bugün. Çok mutlu görüyorum sizi. Galiba 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılamaya geldiniz” sözleriyle selamlar İmamoğlu, İstanbul’da tarım, hayvancılık, balıkçılık ve arıcılıkla uğraşan vatandaşlara verdikleri destekleri sıraladı. “Biz en başından beri; Çatalca, Silivri başta olmak üzere, bu şehrin özellikle tarımla ilişki kurabileceği her sahasına özenle baktık” diyen İmamoğlu, “Şile, Pendik, Sultanbeyli'nin bir bölümü, Sarıyer, Arnavutköy'ün bir bölümünde 600’ün biraz üzerinde insanımız çiftçilik yaparken, artık desteklerimizle birlikte, 8000’in üstüne çıkan bir sayıda insanımız tekrar arazilerinde üretmeye başladı. Bu, bizim için çok önemli bir gurur vesilesi. Tarımsal desteğimizin sürdüğü zaman, insanlarımızın nasıl karşılık verdiğini biliyorum. Biz, 8 bin 200’ün üzerindeki çiftçimize tohum desteği veriyoruz. Fide desteği veriyoruz. Silajlık mısır desteği veriyoruz. Buğday tohumu veriyoruz. Büyükbaş hayvan yemi veriyoruz. Arı yemi veriyoruz. Gübre desteği veriyoruz. Mazot desteği veriyoruz. Hem de çiftçinin mazotunu tankerlerle traktörünün yanına kadar götürüyoruz” ifadelerini kullandı.

“’BU ŞEHİRDE TARIM MI YAPILIR’ DİYENLERE ÖNEMLİ BİR DERS VERİYORUZ”

‘Bu şehirde tarım mı yapılır’,diyenlere bence önemli bir ders veriyoruz” diyen İmamoğlu, “İstanbul'da yaptığımız bu uygulama, Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, yeni hükümetimizde, Türkiye'nin tamamına sağlayacağımız tarımsal desteklerin bir örneği gibi. Bu yönüyle yaptığımız bu girişimler, sadece İstanbul'da değil. Ankara'da Mansur Yavaş Başkanım, İzmir'de Tunç Soyer, diğer başkanlarımız, her birisi özenli bir biçimde tarımı destekliyor. Çünkü biliyoruz ki, kırsalını desteklemeyen, tarımını desteklemeyen, hiçbir toplum huzurlu olamaz, aç kalır. İşte öyle bir toplumda, gidersiniz kıymanın kilosunu 300 liraya bile alamazsınız. İşte bunları tersine çevirmemiz lazım” şeklinde konuştu. İBB’nin Çatalca’daki hizmetlerinden örnekler veren İmamoğlu, “Gururla inanıyorum ki, hep birlikte biz 15 Mayıs sabahı bambaşka bir sürece uyanacağız. İktidar olacağız. Ama bu iktidar, milletin iktidarı; bu iktidar, 86 milyon insanımızın iktidarı olacak” dedi.

“ŞİMDİ BİRLİĞİN GÜCÜNÜ HALKIMIZA GÖSTERME ZAMANI”

İktidar kanadının vatandaşlara, “Ya bendensin ya da bertaraf ol” anlayışıyla yaklaştığını vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Milleti ortadan bölüyor. Bakınız; 4 yıldır bizimle iş birliği yapmayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Burada Çatalca Belediye Başkanı, başka bir partiden. Ben, buraya gelirim. Her gelişimde kendisini haberdar ederim. Ha katılmaz. O kendi bileceği iş. Ama ben haberdar ederim. ‘Gel, beraber gezelim, konuşalım, sorunları tespit edelim, birlikte çözelim’ derim. Siyaset sandıkta biter. Ama bunların hayatı siyaset, hayatı partizanlık. Hiç bırakmıyorlar. Milleti oylarıyla bölüyorlar; üçe, dörde, beşe. Şimdi birleşme zamanı. Birliğin gücünü halkımıza gösterme zamanı. Cumhurbaşkanımız, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı için tarihi bir mücadele verdi. Altı partiyi bir araya getirdi. Ve birlikte çok güçlü bir Türkiye inşası için çalışıyorlar. Sayın Genel Başkanımız, bize de görev verdi. Bana da görev verdi, size selamını getirdim, Sayın Mansur Yavaş'a da görev verdi. Biz, Türkiye'nin hangi belediyesi olursa olsun, memleketimizin kaynaklarını herkese eşit bir biçimde hizmet edecek şekilde yönetecek ahlaka sahibiz. Biz, milletin bir kuruşunu bile özenle harcarız. Aynen İstanbul'da yaptığımız gibi. O bakımdan sizlere layık olmaya devam edeceğiz. Size söz veriyoruz.”

“BU ŞEHRİN HANGİ NİMETİ VAR İSE, O NİMETİ 16 MİLYON İSTANBULLUYLA BÖLÜŞTÜK”

İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmetler yaptıklarının altını çizen İmamoğlu, “Yoksulun yanında olduk. İhtiyaçlının yanında olduk. İşsize iş bulduk. Hiç kimseye, ‘Sen hangi partilisin’ diye sormadık. Yardımlaşmada, alan elin veren eli görmediği bir süreçle hareket ettik. Bu şehrin hangi nimeti var ise, o nimeti 16 milyon İstanbulluyla bölüştük. İşte bizim yolumuz bu. Çünkü biz, Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkanı seçildiğimiz andan itibaren, böyle bir söz verdik. ‘Biz partizanlığı belediyelerden söküp atacağız’ dedik; attık. 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki, ‘Parti rozetinizi çıkaracaksınız. Artık millete hizmet edeceksiniz.’ İşte bu erdemli davranış, ahlaklı davranış, memleketin her hassasiyetine özenli davranıştır. Size, Millet İttifakı'nın belki de en büyük projesinin bu topraklara hak, hukuk ve adalet düzenini getirecek olmasını buradan söylemek istiyorum. Peki hak, hukuk, adalet deyince aklımıza kim geliyor? Evet, Kılıçdaroğlu geliyor. Hep birlikte, 14 Mayıs'a kadar gece-gündüz çalışacağız. Eşimize, dostumuza, komşumuza Millet’in iktidar olması için çalıştığımızı hissettireceğiz. Ve hep birlikte 15 Mayıs'ta yeni bir güne başlayacağız. İstanbul'da çiftçinin yanındayız. Türkiye'de de olacağız” şeklinde konuştu.

“KADİR GECENİZ MÜBAREK, 23 NİSAN ÇOCUK VE 15 MAYIS DEMOKRASİ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN”

İmamoğlu, konuşmasını, “Hepinizi bu mübarek Ramazan ayında burada gördüğümden ötürü duyduğum mutluluğu belirtmek istiyorum. Bu akşam Kadir Gecesi. Kadir Geceniz mübarek olsun. Dualarınız kabul olsun. Dualarınız güzel bir memleket geleceği için olsun. Çocuklarımız için olsun. Gençlerimiz için olsun. Onların geleceği için olsun. Ramazan Bayramı'nız mübarek olsun. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nız kutlu olsun. 15 Mayıs Demokrasi Bayramınız kutlu olsun” sözleriyle tamamladı.

İLK DAĞITIMI KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU YAPTI

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, konuşmalarının ardından İstanbullu çiftçilere sığır süt yemi ve mazot dağıtımını kendi elleriyle başlattı.