Büyük Taarruz’un 101 ve Malazgirt Zaferi’nin 952. Yıl dönümü kutlanırken Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın açıklamaları yeniden gündem oldu.

Hüseyin Baş, kısa bir süre önce Afyon’a giderek milli mücadeleni sembol noktası Kocatepe Anıtını ziyaret etmişti.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş burada yaptığı açıklamada Büyük Taarruz’u şöyle anlatmıştı,

“Hiç kimse Atatürk'ün buraya geleceğini tahmin etmezken zafer yolu dediğimiz yolu yürüyerek Atatürk Kocatepe'ye karargahını kuruyor ve 26 Ağustos sabahı saat 5'te top atışlarını başlatıyor” diyen BTP lideri şöyle devam etti,  “Düşman ordusunun yıllar süren çabalarla oluşturduğu mevzilerin tamamını yaklaşık 1 saat içinde yerle bir ediyor ve yürüyüş Kocatepe'de başlıyor ta ki 30 Ağustos Dumlupınar Meydan Muharebesine kadar. Bir diğer adıyla Başkomutanlık meydan muharebesinde iki başkomutan karşı karşıya geliyor. Burada Türk’ün başkomutanı Atatürk, Yunan'ın başkomutanı Trikopis'i esir alıyor.

Yunan denize dökülüyor ama..

Bu şanlı zaferden sonra Atatürk, 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir' diyerek bütün orduyu Yunan'ı denize dökmek için İzmir'e doğru yola çıkarıyor. Tam 10 gün içinde, 9 Eylül'de Türk ordusu İzmir'e varıyor ve Yunan'ı denize döküyor. Aslında denize döküyoruz ama tamamını belki de dökmüyoruz, denizden dışarı çıkıp üstü başı ıslak olanlar, 'biz abdest aldık, gusül abdesti aldık' diyerek Müslümanmış gibi aramızda gezmeye başlıyor.

Atatürk’ün 26 Ağustos sabahı yaptığı dua

Bugün aynı savaş, aynı kavga, aynı işgal düşüncesi hala devam etmekte. Biz Türk milleti olarak, o şanlı tarihin takipçileri, Atatürk'ün evlatları olarak bu tarihi diri tutmakla mükellefiz ve bu bizim mecburiyetimiz.  Bu tepede 26 Ağustos sabahı Atatürk, 'Ya Rabbi, sen Türk ordusunu muzaffer kıl. Türk'ün ve Müslüman’ın düşman postalları altında ezilmesine ve esaret altında kalmasına müsaade etme' diye dua ediyor. Böyle bir Başkomutanın evlatları, nesilleri olarak burada O'nu anıyoruz. Bu vesileyle tüm Türk gençlerinin ömründe en az böyle kutlu mekanları ziyaret etmesini tavsiye ediyorum.

Sultan Alparaslan ve Atatürk

26 Ağustos 1922'den yaklaşık 900 yıl önce yine Yunan'ın başkomutanı Romen Diyojen'i yine bizim Başkomutanımız, yine bizim atamız Sultan Alparslan Malazgirt'te yenerek Anadolu'nun kapılarını Türklere açıyor ve 'Ey Türk milleti size öyle bir yurt buldum ki kıyamet sabahına kadar yaşayacağınız bir yer oluşturdum size' diyor bu Anadolu için. Bu Anadolu işgale uğradığında işte ikinci atamız çıkıyor ve Atatürk o düşmanı bu Anadolu'dan temizliyor. Ruhları şad olsun, ruhlarına el Fatiha diyorum.”