İşte o yazı….

ZAFERİ KAZANANLAR KUTLAR...

Yüz yıl önce can pahasına, kan dökülerek, yetimler bırakarak bir ulus kuruldu. Saltanatın himayesinde yaşayan halk, kendi topraklarını savunarak bir ülke yarattı.

***

Saltanatın sahipleri için sadece geçim kapısıydı bu topraklar.

***

Hatırlayın!

***

Bizim nesil o günlerin acısını yaşamadı ama çok uzak değil dedelerimiz- ninelerimiz yaşadı. Öyle acılar gördüler ki! Anlatamadılar, yeterince konuşamadılar.

***

Hiç eğip  bükmeden söylüyorum;

Eğer! biz bugün Orta Doğu’nun ateşi içinde yanmıyor isek bunu 100 yıl önce Cumhuriyeti kuranlara borçluyuz.

***

Eğer! biz bugün toplumumuzda medeni bir hayat sürebiliyorsak bunu 100 yıl önce Cumhuriyeti kuranlara borçluyuz.

***

Eğer! bugün toplumumuzdaki okuma yazma oranı  97 olduysa biz bunu 100 yıl önce cumhuriyeti kuranlara borçluyuz.

***

Eğer!!!  bugün hak ve özgürlüklerimizi kaybetmeye başlamışsak biz 100 yıl önce kurulan cumhuriyetimize sahip çıkmadığımız içindir.

***

Eğer! bugün doğum günlerimizi bile şaşalı  kutlarken cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamıyor isek bunu cumhuriyetimiz sahip çıkmadığımız için yaşıyoruz.

***

Orta Doğu’da yanan ateşin kıyısındayız o ateşin içerisinde odun olmadığımız için çok şanslıyız.

***

Uzun lafın kısası, göğsümüzü gererek, başımızı kaldırarak, sıkılmadan, korkmadan geleceğimize bakarak, 100 yıl önce kurulan bu değerlere sahip çıkarak,  kutlamaktan çekinmeyerek,  müteşekkir olduğumuzu göstermeliyiz hem çocuklarımıza hem de tüm dünya ülkelerine.

***

100 YIL ÖNCE BUGÜN

"Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra cumhuriyetin ilânı kabul edildi. "Yaşasın cumhuriyet!" sesleri arasında alkışlarla cumhuriyet ilân edildi (29 Ekim 1923).  cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi.

***

Sonra, Değiştirilemez, Değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddesi Anayasaya kondu.

***

YAŞASIN CUMHURİYET!