Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş iktidarın ‘Eski Türkiye’ söylemlerini değerlendirdi.

Sosyal medya hesaplarından, “Eski Türkiye’yi modernize edip önünüze koyacağız inşallah” notuyla bir video paylaşan Hüseyin Baş, dikkat çekici bir ‘Eski Türkiye - Yeni Türkiye’ kıyaslaması yaptı.

“Eski Türkiye çok daha iyiydi”

BTP lideri Baş paylaşımında; “Eski Türkiye'de ‘çocuğumuz akşam ezanına kadar sokakta top oynasın, akşam ezanıyla da evime gelir'  güveni vardı. O güven bugün yok. Eski Türkiye'de ‘çocuğumu hangi okula yazdırayım’ diye bir problem yoktu, böyle bir dert yoktu. Her yere yazdırabilirdin, bugün okul arıyorsun sürekli olarak çünkü güvenemiyorsun, edemiyorsun. Eski Türkiye'de her gün döviz kuru takip edilmiyordu, hiç kimsenin gündeminde değildi. Bu eski Türkiye söylemi üzerinden bir pazarlama hikayesi dönüyor ama eski Türkiye çok daha iyiydi. Eski Türkiye'de güvensizlik ortamı yoktu, eski Türkiye'de hakikaten bir rahat, bir huzur vardı. Eski Türkiye'de 15 yaşındaki bir çocuk hayatın içine girebiliyordu, bugün 20 yaşında bir genç hayatın içine giremiyor bunun için bir yerlerden destek almak zorunda” ifadelerini kullandı.

“En kötü şeyler bu 20 yılda olmuş ama sorumlusu eski Türkiye!”

“Aslında Türkiye geri gidiyor birçok anlamda… Güven anlamında, huzur anlamında, ekonomik anlamda, ciddi anlamda geri gidiyor. Ama bunu eskiden ne oluyorsa yaşça büyüklerimiz daha iyi bilir “ diyen Hüseyin Baş, ‘Eski Türkiye'ye döneceğiz aman durun’ diye anlatabiliyorlar. Ne oluyordu eskiden bu ülkede? Sizin yaptığınızdan daha kötü ne yapılıyordu bu ülkede?’ sorusunu sordu ve şöyle devam etti;  “Terörün en azdığı zaman, yine bu hükümet zamanı. Eskiden sokakta bir güven ortamı vardı, en güvensiz zaman yine bu 20 yıl içinde oldu. En çok kadın cinayeti bu 20 yılda, ahlaki yapının en çok yozlaştığı süreç bu 20 yılda. Boşanmalar en çok bu 20 yılda. Ödenmeyen çek senet en çok bu 20 yılda. Kapanan ticaret hane en çok bu 20 yılda. En kötü şeyler bu 20 yılda olmuş ama sorumlusu eski Türkiye... Pazarlamaya bakar mısın!  Müthiş bir deha bu, çok profesyonel bir anlatı, ama buna inanmamak gerekiyor.”