ZEYTİNBURNU KİTAPÇISI BULUŞMALARI’NIN KASIM AYI KONUĞU BEŞİR AYVAZOĞLU OLDU!

Bugüne dek birbirinden değerli konukları ağırlayan Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nın kasım ayı söyleşisi, Merve Akbaş’ın sunumuyla Zeytinburnu Kitapçısı’nda gerçekleşti. Bu ayın konuğu özellikle yazdığı biyografi kitaplarıyla öne çıkan Beşir Ayvazoğlu oldu. Biyografi türü üzerine başlayan sohbet, Beşir Ayvazoğlu’nun gözlem ve tecrübeleri ile zenginleşti.

“Yakın tarihimizin kültürel arka planını ele alıyorum.”

Biyografi yazarlığı hakkında konuşan Beşir Ayvazoğlu, çalışma şekline dair bilgi verdi:

“Bildiğiniz gibi yakın tarihimizin estetik ve kültürel arka planını ele alıyorum ve onun üzerine yoğunlaşıyorum. Bunu genelde biyografilerle yapmaya çalışıyorum. Yani yazdığım biyografiler, herhangi bir ismin hayatı değil. Onun yaşadığı dönemi bütünüyle kuşatıyor. Bir şahsiyetin fikir, siyaset ve sanat tarihi içinde nasıl teşekkül ettiğini anlatmaya çalışıyorum. Dolayısıyla o döneme odaklanan, derinlikli çalışmalar yapmam gerekiyor.”

“Biyografi yazarının vazifesi düşman yaratmak ya da put dikmek değil.”

Beşir Ayvazoğlu, biyografi yazarının tarihle arasına bir mesafe koymasını gerektiğini vurguladı:

“Tarihte olup bitmiş şeylere artık dost düşman diye bakmayacaksınız. Herhangi bir figürle aynı fikirde olmasanız da artık o tarihe mâl olmuştur. Siz uzaktan bakıp onu değerlendireceksiniz. Biyografi yazarının vazifesi düşman yaratmak ya da put dikmek değildir. Mesafenizi koruyarak, duygularınızı paranteze alarak anlamaya çalışmanız lazım. Olup bitmiş işleri yapan insanlara düşman olmak, olmamak bir anlam ifade etmiyor. Yapacağımız şey sağlıklı, dikkatli bir nazarla bakarak değerlendirmek ve onları anlamaya çalışmak.”