TRAFİK YOĞUNLUĞU HALKIN ÇİLESİ

Merter'de trafiğe takıldım kaldım. Yetişmem gereken bir işim yok, bana ihtiyacı olan bekleyen yok, sağlık sorunum yok. Buna rağmen sıkıldım ve sıkıntım öfkeye dönüşmeye başladı. Radyoda müzik açtım. Sakinleşmeye yetmedi.

Tanıdıklarımı telefonla aramaya başladım. O kısacık mesafeyi telefon sohpetlerinin desteği ile bir saat de zor geçebildim.

Özellikle son dönemde trafikte geçen sürelere ilişkin şikayetlerin arttığını gözlemlediğim için biliyorum.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (Ulaşım Daire Başkanlığı , Ulaşım Yönetim Merkezin den ) sağladığım açık verilere baktım.

Şehrin ana köprülerinden günlük araç geçişlerinde 2023 ve 2024 arasında belirgin bir fark olmadığını göstermekte.

Benzer şekilde, trafik yoğunluk saatlerinde de sabit bir durum söz konusu.

Verilerin dediği bu..

TUİK'in Enflasyon verileri gibi..

Resmi verilere bakıldığında bu algının her zaman gerçek bir artışı yansıtmadığı anlaşılıyor.

Toplumda bu sıkışmışlık algısı yaşadığımız;

Ekonomik, Siyasi, Adaletsiz, Verimsiz, Sağlıksız, Baskılı, ALGI yönetimi yapılan  dönemin bir sonucu mu?

Trafik yoğunluğu insanları pisikolojik olarak etkiliyor.

Ben bol zamana sahipken bile ilerleyememekten rahatsız olmuşken İşe, Okula, Hastaya yetişmek isteyenlerin sıkıntısı daha güçlü oluyor.

Raylı sistemle toplu taşımada çok geç kaldık.

Marmaray'la beraber Metrobüs'de Raylı sistem olmalıydı.

Yada Malezya daki gibi Havabüs...

Önceki yerel yönetimler ülkenin milli gelirinin yüzde seksenini üreten şehrimizin parasal kaynağını Derneklere, Dini Yapılara, Yandaşlara aktardı. İktidar yaparmış gibi yaparak bol algı oluşturdu. Yol kenarlarını süsledi.

Şimdiki yerel yönetim hiç bakılmamış alt yapıyı yenileme çalışması yapıyor.

Bu nedenle şehirde bazı noktalarda büyük trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Bu bölgesel sıkışma ortalamayı çok etkilemediği için resmi kaynaklarda hissedilmiyor.

O halde soru şu:

Eski şehirin içindeki bölgeleri neden yaz aylarında tadil etmeyip kışın yoğun zamanına planladınız sayın yetkililer?

Bu soruya kimse cevap vermeyecek biliyorum.

Zaten muhtemel cevapları düşünmek bile beni üzüyor aslında.

Cevap vermeyeceklerin araçlarında çakar var zaten. Onlar sağdan sağdan geçip gidiyor.

İyi ki telefonla sohbet edebildiğim doslarım var.