CHP Bakırköy Kadın Kolu Başkan Adayı Avukat Yeter Kılıç konuştu

Geçmişte yaşadığı Esenler ilçesinde CHP Kadın Kolu Başkanlığı ve ilçe yönetim kurulu üyeliği yaptığını söyleyen Kılıç, Roma ve Avrupa Hukuku eğitimi almak amacıyla İstanbul Barosu ve İstanbul Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla iki dönem Yunanistan'da kaldığını, döndükten sonra yine Esenler İlçe Yönetim Kurulu’nda hukuki işlerden sorumlu olma vasfıyla görevine devam ettiğini belirtti.

2013 yılında Bakırköy'e taşındığını, parti üyeliğini de yaşadığı ilçe başkanlığına aldırdığını belirterek açıklamalarına devam eden Kılıç, mesleki yoğunluğuna rağmen her seçim döneminde aktif olarak görev aldığını ve ihtiyaç halinde partisi için her zaman hazır olduğunu ifade etti.

KADININ ADI VAR AMA ASLINDA YOK GİBİ

İlkelerine ve çizgisine her zaman inandığı partisinin çatısı altında Cumhuriyeti, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, eşitliği, adaleti, kadın ve insan haklarını savunmaya devam edeceğinin altını çizen Avukat Yeter Kılıç, kadının adının hem CHP'de, hem de eğitim düzeyi yüksek olan Bakırköy de dahi aslında olmadığını belirtti.

“Ülkemizin gelişimi için Cumhuriyet Halk Partisine katkı sunmak artık biz kadınlar için bir tercih değil zorunluluktur” diyerek konuşmasına devam eden Kılıç, kadının gücünün fark edilebilmesi, CHP’nin daha ileriye sıçrayabilmesi, partideki iletişim eksikliğinden kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılabilmesi, ülkemizde yaşanan eğitim, adalet, ekonomik, sağlık ve özgürlük alanındaki sorunların aşılabilmesi için de kadının gücüne, diline ve hassasiyetine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Avukatlık mesleğinin yanı sıra Yüksek Hemşirelik mezunu olduğunu, Arabuluculuk ve Uzlaştırmacılık yaptığını bu nedenle de insanları ikna etme kabiliyetinin yüksek olduğunu, Haliç Üniversitesi’nde ‘Sağlık Hukuku’ dersi verdiğini belirten Kılıç, mevcut bilgi ve becerisini artık insanlara faydalı olmak ve aydınlatmak için kullanmak istediğini ekledi. Avukat Yeter Kılıç, şöyle devam etti.

“Atadan dededen denilen benzetmeyle CHP'ye oy veren çok geniş bir aileye mensubum fakat çok ilginçtir ki ailemde hiç kimse bu güne kadar siyasetle uğraşmamış. Kişilik olarak da sorumluluk almaktan ve çalışmaktan asla kaçmayan bir yapıya sahibim ve sorun olan bir konuyu da mutlaka çözeceğime inanırım. Günümüzde siyaset yapmak belki de bir risk ama ben bu riski almak istiyorum. Parti içi sıkıntıların olduğunu, birlik ve beraberlik içinde olunursa, bu sıkıntıların giderebileceğini düşünüyorum. Belki de birinin gerek mahalle de, gerek ilçe de, gerekse sesinin duyulacağı her yerde başkaldırması, ‘Artık Yeter’ demesi gerekiyordu. Hep şöyle yapılmalı, hep böyle olmalı diyoruz ama hep birilerinden yapmasını bekliyoruz. Bunları yapan biz kadınlar olmalıydık dedim.”

BAKIRKÖY ÖRNEK BİR İLÇEDİR

‘Bakırköy'ü alan İstanbul’u, İstanbul’u alan Türkiye'yi alır’ deyiminin eskilerde kaldığını, şimdilerde ise Bakırköy’ün çevre ilçelerinin Ak Parti’de olduğunu, yapılacak etkin çalışmalarla gece ve gündüz nüfusu arasında büyük farklılık gösteren Bakırköy'ün aslında birçok ilçeyi etkileyebileceğini söyleyen CHP Bakırköy Kadın Kolu Başkan Adayı Avukat Yeter Kılıç, fiziki olarak da Bakırköy'ün örnek bir ilçe olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ilk ve tek ödenekli ilçe tiyatrosu Yunus Emre Kültür Merkezi ile, Leyla Gencer Opera Salonu ile ve hiçbir ilçede olmayan çocuk kreşleriyle bile aslında Türkiye’ye örnek bir ilçede yaşadıklarının altını çizen Kılıç, tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin, çocuk gelinlerin tartışıldığı bir dönemde, dibe vuran kadın figürünün çok iyi bir şekilde temsil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Siyasal karar alma noktasında, kadın temsiliyetinin yetersiz olduğunu, bunun da ancak görünürlüklerinin arttırılması ile mümkün olacağını belirterek konuşmasını bitiren CHP Bakırköy Kadın Kolu Başkan Adayı Yeter Kılıç, “Türk kadınları olarak Gazi Mustafa Kemal’in bize altın tepside sunduğu hakların ne kıymetini bildik, ne anladık, ne de anlatabildik. İçinden geçmekte olduğumuz tarihi dönemde, Cumhuriyet ilkelerinin halkımızı nasıl kaynaştırdığını, uzun zamandır suskun kalan insanlarımızı nasıl bir araya getirdiğini hep birlikte gördük. Lâik, çağdaş bir cumhuriyet kadını olarak, tarihsel çizgimizi, kimliğimizi hedef alan, hukuku hiçe sayan, Türkiye’yi rejim ve devlet krizi endişelerine sürükleyen herkesin karşısında olmak için adayım” dedi.