Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi arazisi planları durduruldu!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı plan değişikliğine göre, Bakırköy Zuhuratbaba mahallesi sınırları içerisinde birbirine bitişik olan yaklaşık 1 milyon metrekare büyüklüğündeki 5 parsel için imar planı değişikliği yapılmıştı.

YEŞİL ALANLARI YOK SAYAN BİR TALAN PROJESİ

Yapılan plan değişikliğine TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubeleri dava açmış, Trakya Büyükkent Şubesi Başkanlığı öncülüğünde kurulan Bakırköy Kent Savunması, Ruh ve Sinir Hastanesi’nin de içinde bulunduğu beş parseli kapsayan imar plan değişikliğini ‘Yeşil alanları yok sayan bir talan projesi’ diye adlandırmıştı. Bakırköy Kent Savunması çok sayıda bilgilendirme toplantıları ve yürüyüşler düzenlemiş, sokak sokak gezerek topladıkları 30 bin imzayı TBMM'de bazı milletvekilleri ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na teslim etmişti.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin yer aldığı kampüste çam ağaçlarıyla dolu olan ağaçlık arazinin yanı sıra, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bulunuyor. Öte yandan Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise üçüncü büyük spor salonu olan Sinan Erdem Spor Salonu’nun bulunduğu parselde ise Basketbol Süper Ligi’nin düzenlediği Ahmet Cömert Spor Salonu, Olimpiyat Evi, Türkiye Su Topu Federasyonu Olimpik Yüzme Havuzu ile Gençlik ve Spor il müdürlüğü havuzu gibi önemli spor tesisleri yer alıyor.

Yapılan plan değişikliği raporuna göre, parsellerdeki mevcut sağlık ve spor tesisi yenilenerek kullanıma devam edecek, planlama alanı içinde yer alan Bakırköy Belediyesi ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki 2 bin 400 metrekarelik parsele de “sosyal kültürel tesis” yapılacağı açıklanmıştı.

 İBB KÜRSÜSÜNDEN, BAKANLIĞA ÇAĞRI YAPILMIŞTI

İBB’li Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz’de, değişen planlarla ilgili defalarca İBB kürsüsünden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na seslenmiş, yapılan plan değişikliğinin kabul edilmez olduğunu söylemişti.

Planlarının iptaliyle ilgili açılan davada tüm bu itirazları değerlendiren İstanbul 6. İdare Mahkemesi tarafından görülen dava karara bağlandı. Mahkeme kararında “planlarda kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık görülmemiştir” denilerek uygulanması halinde telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunan imar planlarının yürütmesi oybirliği ile durduruldu.

BİLİRKİŞİ; YOĞUN YAPILAŞMA

Karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda değişiklik ile bir önceki plandaki yeşil alan fonksiyonunun değiştiği, sağlık tesisi olarak tanımlanan alanda belirlenen 1 emsal değerinin çok önemli bir yapılaşma yoğunluğu getirdiği kaydedildi. Bu yapılaşmanın, yoğun ağaçların bulunduğu alanda yer almasının planın olumsuz yönlerinden biri olarak ortaya çıktığı vurgulandı. 866 bin 490 metrekarelik alanı kapsayan sağlık tesisi alanında ticaret ve hizmet fonksiyonlarının da yer aldığına dikkat çekilen raporda, “Bu boyutta bir sağlık yerleşkesinde yatarak veya ayakta tedavi görecek hasta kapasitesinin, sağlık ve ticaret hizmetlerinin gerektirdiği iş gücü kapasitesinin yaratacağı trafik büyüklüğünün plan raporu ve plan hükümlerinde açıklanmadığı” tespiti yapıldı.

MAHKEME; EKSİKLİKLER İÇERİYOR

Bilirkişi raporunu esas alarak dosyayı karara bağlayan mahkeme, plan değişikliğinin; gerek parsel gerekse plan bütünlüğü açısından değerlendirildiğinde planlama teknikleri ve şehircilik ilkeleri açısından belirsizlikler ve eksiklikler içerdiğine vurgu yaptı.

KARAYOLU YETERSİZ KALIR

Kararda, 800 bin metrekarenin üzerinde bir yapılaşmış alanına sahip olacak sağlık tesisinin yaratacağı trafik çekiminin, planlarda gösterilen karayolu ulaşım sistemiyle karşılanabileceği konusunda ciddi şüpheler oluştuğu ifade edildi. Bu büyüklükteki bir tesis için erişim olanaklarının sadece karayolu sistemine dayandırılmasının uygun olmadığı, ayrıca yine bu büyüklüklerdeki kullanımlar için henüz planlama aşamasında kapsamlı bir ulaşım analizi yapılmasının gerekli olduğu belirtildi.

YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Planda öngörülen büyüklüklerde bir yeni sağlık tesis alanı hizmete girdiğinde hizmet etki alanı içindeki imar planlarında önerilmiş diğer “yeni” sağlık tesis alanlarının durumunun ne olacağının Bakanlık düzeyinde belirli plan, program ve politikalara bağlanması gerektiği ifade edilerek ilgili imar planlarında sağlık tesis alanlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kaydedildi.

KAMU KAYNAKLARI VERİMLİ KULLANILMADI

Zorunluluk görülmesi halinde fonksiyonlarda değişiklik önerilerinin gündeme getirilmesinin gerekli olduğu, planların bahsedilen etki alanları ile değerlendirmeler içermeden sadece belirli bir parselle ilgili kullanım ve yapılaşma kararları getirilmesinin planlama teknikleri, şehircilik ilkeleri ve genel olarak kentin arazi kullanımı için uygun olmadığı vurgulandı. Kararda “Kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmadığı anlaşıldığından, dava konusu planlarda kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık görülmemiştir” denildi.

KENTİ, KENTLİLERLE PLANLAMAK GEREKİR

İdare mahkemesinin verdiği kararın ardından, konuşan TMMOB Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Başkanı Mimar Mustafa Fazlığolu, yeni bir imar planı hazırlanabileceğinin altını çizerek, “Yaklaşık 1 milyon metrekarelik bu alan için beklentimiz, kentin nefes almasını sağlayan, İstanbul’un akciğerleri konumundaki yeşil alanın ve cumhuriyetle yaşıt hastanedeki eksikliklerin giderilmesi, teknik ve fiziki olarak yenilenmesi, kamusal sağlık hizmetinin devam etmesidir. Taleplerimizi defalarca kez ilgili bakanlığa ilettik ve önümüzdeki süreçte kamu yararı ve kentin değerleri de göz önünde bulundurularak yeni plan yapılabilir” dedi.

Selvi Sarıtaç / Mahmut Erdinç