İktidara Aday Muhalefet Partisinin İktidar Olduğu Belediyelerde Eylemler Bitmiyor!
31 Mart 2019 seçimleri öncesinde demokrasi bileşeni olarak yurda ve yurttaşa hizmet üretirken, aynı zamanda emek eksenli gözlem yaptıklarını belirten kamu emekçileri, emeğin en yüce değer olduğu inançlarıyla hareket ettiklerini, söylemleri, vaatleri ve parti programlarıyla kamu emekçilerinin lehine tavır alacağına inandıkları ‘Umudun Şehri Esenyurt’ diyen CHP’li Belediye Başkan Adayı Kemal Deniz Bozkurt’u desteklediklerinin altını çizdi.
“AK PARTİLİ BELEDİYE’DE VAR OLAN 3 İKRAMİYEMİZ ELİMİZDEN ALINDI”
'Umudun Şehri Esenyurt' diyenlerin seçimden sonraki uygulamalarına baktıklarında ise, emekçiler için ne iktidar ne de umut olamayacaklarını görmelerinin kendilerini de derinden yaraladığını söyleyerek grup adına açıklama yapan İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Adem Erdem, “Seçilen kim olursa olsun, demokrasiye ve emeğe düşman olanların karşısında olacağımızı ilk Toplu Sözleşme masalarında ifade ettik. Ne yazık ki seçim öncesinde Ak Partili bir belediyede var olan aylık ödemeler dışında 3 ikramiye Esenyurt Belediyesi memurlarının elinden alınmıştır” dedi.
Yeni Sözleşme döneminde de işverenin aynı tutum içerisinde olduğunu, üstüne üstlük çalışanları ayrıştıran, kategorize eden, liyakat dışı görevlendirmeler yapıldığını, hatta memur dahi olmayanları amir ya da idareci pozisyonlarında görevlendirildiğini söyleyen Erdem, Esenyurt Belediyesi’nde yanlışlar silsilesine yenilerinin eklendiğinin altını çizdi.
Açıklamalarını sürdüren Tüm Bel Sen 1 Nolu Şube Başkanı Adem Erdem, açıklamasına şöyle devam etti.
*Belediye Başkanı yanı başımızda ki civar CHP’li belediyeleri hatta AKP’li belediyeleri bir gözlemlesin. Bu belediyelerde Esenyurt Belediyesi’nden ileri sözleşmeler gerçekleşirken, o belediyelerde emeğin emekçinin korunduğunu görecektir. Yakın zamanda Beylikdüzü, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Sarıyer Belediyelerinde sözde limitlerin yaklaşık 3 katı bir sözleşmeyi emekçiler lehine işveren tarafı ile barış içinde imzaladık. Karşılıklı sorumluluk aldık. Peki Esenyurt’u bu belediyelerden aşağıda ve olumsuz örnek kılan Belediye Başkanı, siz hangi partiden belediye başkanısınız? Parti programı, emek önceliği diğer belediyeleri bağlarken sizi bağlamıyor mu?
*Bizleri, yetkinin elimizden alınması ile çalışanları baskı ile sendikal faaliyetleri fiziksel saldırı ile bertaraf etmeyi amaçlayan işveren tarafından, o günden bu güne ne bir özür dilenmiş ne de ilgililer hakkında bir işlem başlatılmıştır. Aksine yetkili sendika olmamamız için bir önceki dönem yetkili olan sendikayı tekrar yetkili kılmak için çalışmalar başlatıldığını biliyoruz. Belediye Başkanının bu tavrını yadırgamadık çünkü işçide Hak-İş ile Toplu Sözleşme imzaladığını söylemekten gurur duyan Belediye Başkanının bunu ifade etmesi çizgisini de açıkça belli etmiş oluyor.
“BURADA YAŞADIKLARIMIZI AKP’Lİ BELEDİYELERDE BİLE YAŞAMADIK”
*KESK Tüm Bel-Sen olarak burada yaşadıklarımızı AKP’li belediyelerde bile yaşamadık. Kazanılmış hakları elimizden alan belediye başkanını Esenyurt kamuoyuna, tüm yurttaşlara, Esenyurt’taki demokrasi birleşeni siyasi partilere, DKÖ’lere, emeçilere ifşa edeceğiz. Bu anlayış sizlerin rey verdiği anlayış olamaz. Bizleri bu şekilde tehdit eden işveren şunu bilsin, baskı ile bu sendikaya ilkelerinden taviz vermeyi, kendini inkar etmeyi kabul ettiremeyeceksiniz.
*Seçim sonrası 5 yıllık süreç biz emek örgütlerine kendimizi anlatmak için fırsat olduğu gibi sizlerin de kendinizi anlatmanız için fırsattır. Bu şekli ile kötü örnek olarak ve kendi hanenize eksi yazarak ilerlemektesiniz. Tek başınıza bu belediyeyi kazanmadığınızı bilmenizi isteriz.
Bulunduğumuz Belediyede neticelenemeyen Toplu Sözleşme, Sayıştay zimmetleri, yemekhane, servisler, zabıta arkadaşlarımızın nöbetlerdeki harici yemek ihtiyaçları, emekli sosyal destek ödentisi, liyakat dışı görevlendirmeler, iş barışı ve huzurunu bozan tasarruflar vb. yığınlaşan ve çözülmeyen sorunlarımızla birlikte halen Esenyurt Halkına, yurda, yurttaşa hizmet üretmekteyiz.
“KAZANILMIŞ HAKLARIN ELİMİZDEN ALINMASININ İZAHI YOKTUR”
*Günümüz şartlarında emekçilerin yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalıştığı gerçektir. Kendini sosyal demokrat tanımlayan bir belediyede bu kazanımdan geri gidilmesinin, ne ilgili siyasetle, ne CHP parti programında bahsedilen İLO sözleşmelerinin uygulanması ile, ne Uluslararası Normlar’da yer alan Toplu Sözleşme hakkıyla, ne de çalışanların çağdaş ve özgür demokratik haklarının kullanımı ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
TALEPLERİNİ SIRALADILAR
Haklarını toplu iş sözleşme masalarında neticelendirmeyen, emekle ve emekçiyle çatışmayı tercih eden Esenyurt Belediyesi’ne bir kez daha seslenerek emekçilerin taleplerini sıralayan Tüm Bel Sen 1 Nolu Şube Başkanı Adem Erdem, şöyle devam etti.
*Elimizden alınan 3 ikramiyenin geri verilmesini,
*20 aydır açılmayan yemekhane açılana kadar yemek ücretini,
*20 aydır verilmeyen servis hizmeti oluşturulana kadar İstanbul Mavi Kart bedelini talep ediyoruz.
“ÖNCEKİ YÖNETİMLE İLGİLİ HUKUKİ BİR İŞLEM YAPTINIZ MI?”
Emek örgütü olarak sadece ücret sendikacılığı yapmadıklarını, aynı zamanda halkın çıkarları ve demokrasinin gereği olarak sorguladıkları konulara da dile getiren Erdem, “Önceki siyasi yönetime karşı herhangi bir dava, soruşturma suç duyurusu vs. başlattınız mı? Aksi halde suya sabuna dokunmadan, aldığınız oylara istinaden verdiğiniz vaatleri yerine getirmeden ve hesap vermeden sürenizi bitirmeyi mi amaçlıyorsunuz?” diyerek, “Tek başınıza seçilmediğinizi unutmayın” ifadeleri ile yetkilileri uyardı.