BKS “Parlementer Sistemi Yeniden İnşa Etmemiz Lazım”
Mimarlar Odası öncülüğünde 80’e yakın siyasi parti, STK, demokratik kitle örgütü ve dernekten oluşan Bakırköy Kent Savunması’nın düzenlediği toplantının açılış konuşmasını yapan Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, kente ve ilçeye karşı olan sorumluluklarını yerine getirirken kendilerine destek olan Milletvekili Ali Şeker ve Garo Paylan’a teşekkür etti.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bulunduğu araziye yapılan imar plan değişikliğine karşı çıkarak, çeşitli eylemler yapan ve topladığı 30 bin imzayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ileten Bakırköy Kent Savunması’na her aşamada destek veren Milletvekili Ali Şeker ve Garo Paylan’a ayrıca teşekkür eden Mustafa Fazlıoğlu, Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi ile Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından İstanbul 6. İdare Mahkemesi'ne açılan imar planı değişikliğine ilişkin davada kararın açıklandığını söyledi.
BAKIRKÖY RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ İMAR PLANLARI İPTAL EDİLDİ!
Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, 6. İdare Mahkemesi’nin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile ilgili açılan davanın 1/500 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan Değişikliğini kamu yararı bulunmadığı, gerek parsel gerekse plan bütünlüğü açısından değerlendirildiğinde planlama teknikleri ve şehircilik ilkeleri açısından belirsizlikler ve eksiklikler içerdiği, getirilen yeni yapılaşma ile alanda yaratılacak olan trafik yüküne ilişkin net çözümler önermediği, böylesi büyüklükte olan bir sağlık tesisinin insan ve araç sirkülasyonunun yaratacağı trafiğin büyüklüğünün ve çözümünün açıklanmamış olduğunu belirterek planların iptaline karar verdiğini bir kez daha duyurdu.
Seçim süreçlerinde de büyük ölçüde destek gördükleri milletvekilleri ile dönem dönem düzenledikleri panellerde de birlikte olduklarını söyleyen Fazlıoğlu, kentlere karşı işlenen suçların artarak devam ettiğini, pandemi süreci ile birlikte artan ekonomik sıkıntının da insanları ayrıca mağdur ettiğini, şimdilerdeyse ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Hakkında Kanun Teklifi adı altında çıkarılmak istenen torba yasayla sivil toplum kuruluşlarını susturmak ve yok edilmek istendiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tehtid edildiğini, HDP’nin seçilmiş belediye başkanlarının görevden alındığını, milletvekillerinin tutuklandığını, AİHM Büyük Dairesi’nin HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması kararına karşılık, iktidarın hukuk tanımaz tavrıyla kararın yok saydığını söyleyen Fazlıoğlu, belki de yakın tarihte yapılacak olan seçimlerde demokratik kitle örgütleri olarak neler yapılması konusunda bir değerlendirmenin de yapılması gerektiğini savundu.
TBMM’de hala çalıştıklarını ve programa Ankara’dana katıldıklarını söyleyen CHP’li Milletvekili Ali Şeker, ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Hakkında Kanun Teklifi’ adı altında çıkarılmak istenen kanun teklifinin altında torba yasa dedikleri 35 madde de dernekleri kapatma yetkisinin olduğu kararların da yer aldığını belirtti.
Kitle İmha Silahı taşımanın suç olduğunu ancak geçmişte kitle imha silahı barındıran kişilere ceza verilmediğini örnekleyerek anlatan Şeker, iktidarın pandemiden kaynaklı insanların birlikte hareket edememelerini fırsata çevirdiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesini de değerlendiren CHP İstanbul milletvekili ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Dr. Ali Şeker, resmî rakamlara göre en az 16 bin yurttaşımızı koronavirüs sebebiyle kaybettiğimizi söyleyerek “Her gün yüzlerce can kaybediyoruz ve en acı olan tarafı da toplum olarak buna alışıyoruz, alıştırılıyoruz. Ölümlere alışmak, kitlesel ölümlerin de önünü açıyor. Bu ölümcül hatayı yapmamalıyız” uyarısında bulundu.
“ŞEHİR HASTANELERİ BİR AN ÖNCE KAMULAŞTIRILMALI”
CHP’li Şeker, 2020 yılının ilk on ayında şehir hastanelerine bütçeden 8 milyar TL ödeme yapıldığını söyleyerek “Yani 800 yataklı Rize Şehir Hastanesinden her ay 1 tane yapabilirdik. Yani toplam 8 bin yataklı hastane yapabilirdik ama kamu özel işbirliği modelinin getirdiği çok fahiş kiralar üzerinden, fahiş hizmet bedelleri üzerinden çok ağır yükler altındayız. Üç yıl içerisinde şehir hastanelerine 20 milyar liradan toplam 60 milyar lira para vereceğiz. Şehir hastaneleri bir an önce kamulaştırılmalı” dedi.
“BÜTÇEDE AŞILAMAYA PAY AYRILMADI”
İktidarın emekli maaşının dahi lütuf olarak gördüğü bir ortamda, kendisine yakın şirketlerin vergi borçlarını affettiğini belirten Ali Şeker, Cengiz İnşaatın affedilen 425 milyon liralık vergi borcu ile 15 milyon doz aşı alabilir, bugün 65 yaş üzerindeki 7,5 milyon insanımıza 2 doz aşı yapabilirdik. Önümüzdeki dönemde, 70 milyonu acilen olmak üzere 180 milyon doza hatta yıl sonuna kadar 270 milyon doz aşıya ihtiyacımız var ve bu bütçede buna pay ayrılmadı” diyerek devam etti.
Sağlık Bakanlığı bütçesinin pandemi yokmuşcasına hazırlanmış bir bütçe olduğunu belirten CHP’li Şeker, “Hâlbuki bir pandemi sürecindeyiz ve buna uygun olarak bütçenin artırılması gerekiyordu ama Bakanlık bütçesi genel bütçenin yalnızca yüzde 5,7’sini oluşturuyor.” dedi.
Geçen 20 yılın bütçesinin nasıl yağmalandığının bugün de çok net olarak görüldüğünü ifade eden Ali Şeker, parlementer sistemin eksikliklerinin şu dönemde çok net anlaşıldığının altını çizerek, demokratik güçlerin bir araya gelerek geçmişte olan parlementer sistemi tekrardan inşa etmesi gerektiğini belirtti.
“DAHA SOLDA SİYASET YAPILMALI”
Geçmiş 20 yılın yağma düzeninde yer alanların, merkez sağ adı altında geleceğe yönelik çalışmaları olduğunu ve CHP’nin de buna destek olması yönünde bir çabanın olduğunu söyleyen Şeker, daha solda siyaset taraftarı olduğunun altını çizdi.
Konuyla ilgili söz alan HDP’li Milletvekili Garo Paylani Bakırköy’ün kendisinde özel bir yeri olduğunu ve 40 yıl yaşadığı bir yer olduğunu söyleyerek, BKS’yi çalışmalarından dolayı kutladı. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ni koruyabilmiş olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Paylan, Ataköy sahilinden geçerken içinin acıdığını belirtti.
“SOYGUNU RESMİ MAKAMLAR ÜZERİNDEN YAPIYORLAR”
İktidarın kötü bir soyguncu olduğunu söyleyen Paylan, ”Hepimizi soyuyorlar ve bunu da resmi makamlar üzerinden yapıyor” dedi.
Bütçelerin aslında ülkeyi yönetenlerin vicdanının bir yansıması da olduğunu söyleyerek devam eden Garo Paylan, eğer vicdanlı yöneticiler tarafından yönetilseydik ülkenin bu gün bu durumda olmayacağını, Türkiye’nin kaynaklarıyla kendi kendine yetebilecek seviyede bir ülke olduğunu ama vicdansız yöneticiler yüzünden bu halde olduğunu belirtti.
Ülkenin küçük bir azınlık tarafından yağmalandığını, 2021 yılı bütçesinin saraylardan, savaşlardan ve yandaşlardan yana olduğunu, halkın taleplerinin bütçede yer almadığını söyleyen Paylan, “Bu bütçede emekçilerin, işçilerin, kadınların, öğrencilerin, emeklilerin, çiftçilerin, işsizlerin, gençlerin talepleri yok. Bu bütçe yalnızca AKP’nin saraylarını, yandaşlarını ve kendi iktidarlarını güvence altına almak için ortaya konulmuş bir bütçedir. HDP, olarak sarayın bütçesine karşı halkın bütçesini önerdik. Bütçe tercihleri değiştirilerek tüm yurttaşların taleplerinin karşılanabileceğini ortaya koyduk.” diyerek devam etti.
“AKP BÜTÇE TERCİHİNİ SAVAŞTAN YANA OLARAK ORTAYA KOYUYOR”
Her geçen yıl bütçeden savaşa ve güvenlik harcamalarına ayrılan miktarın arttığına da değinen Garo Paylan, “Barış sürecinin sürdüğü 2014 ve 2015 yıllarında toplam güvenlik harcamaları 45-50 milyar TL’ydi. Barış politikalarıyla güvenlik harcamaları sürekli düşüyordu. Ancak 2021 yılı bütçesine baktığımızda savaş politikalarının toplamı 220 milyar TL’ye çıkmış olacak. AKP bütçe tercihini savaştan yana olarak ortaya koyuyor. Halkın ekmeğinden, sofrasından çalınarak yapılıyor. Yalnızca barışçıl politikalara dönsek elde edeceğimiz 170 milyar TL tasarrufla hem emeklilikte yaşa takılanları emekli edebiliriz hem Kredi Yurtlar Kurumu’na borçlu olan gençlerin borçları ödenebilir. Hem ataması yapılmayan 220 bin öğretmenin ataması yapılabilir. İşçiye, memura, çiftçiye daha fazla destek verebiliriz. Toplumsal tüm talepleri karşılayabiliriz. Yalnızca depolarda çürütülen S-400 füzeleriyle işyerleri kapanan yüz binlerce esnafa Erdoğan’ın yaptığı gibi bin TL değil 10 bin, 20 bin TL rakamlarla destek verebiliriz. Bütçe tercihleri bu çerçevede oluşturulmadığı için şu anda salgın döneminde yurttaşlarımız işsiz ve güvencesiz durumda bırakıldılar” dedi.
“AKP VE MHP ÜLKEYİ BAŞ AŞAĞI GÖTÜRMÜŞTÜR”
Türkiye’nin şu anda iflas etmiş bir ülke olduğunu söyleyen Paylan, “Son 2,5 yıldır ‘Türkiye’yi uçuracağız’ diye tek adam rejimine geçiren AKP ve MHP ülkeyi baş aşağı götürmüştür. Toplum olarak huzurumuzu ve refahımızı kaybettik. AKP, artık ülkeyi yönetemiyor. Tüm yurttaşlarımız bunu görüyor. Alternatif yeniyi yurttaşlarımızın karşısına çıkarmamız gerekiyor” ifadeleriyle, artık bu iktidardan bir şey beklemek yerine, yeniyi konuşmak gerektiğine işaret etti.
Yurttaşları refah ve huzur veren siyasi ve ekonomik program etrafında nasıl buluşturulacağının konuşulması gerektiğini söyleyen HDP’li Garo Paylan,” İktidarın anlatacak bir hikayesi olmadığı gibi, öyle bir derdi de yok. 2021 yılının AKP’den kurtulma yılı olma olasılığının çok yüksek olduğuna inanıyorum. Halkın büyük bir öfkesi var. Bu öfke AKP’ye büyük bir ders olarak dönecek ve sonuçta mutlaka AKP’yi iktidardan düşürecek diye düşünüyorum. AKP’nin gitmesi için tüm demokrasi güçleri olarak bu mücadeleyi halkımızla birlikte nasıl büyütebilirizi konuşmamız lazım” dedi.
“AKP’DEN KURTULMAK İÇİN ÖNCELİKLE CESARET GÖSTERMEMİZ GEREKİYOR”
Mücadeleyi büyütme noktasında HDP’nin kum torbası olarak kullanıldığını, oysaki Türkiye’yi bu girdaptan çıkaracak olanın HDP olduğunu söyleyen Paylan, “AKP’den kurtulmamız gerekiyor ama öncelikle cesaret göstermemiz gerekiyor” diyerek, Kürt demeden de tüm Türkiye'nin meselelerini çözecek bir demokrasi programına ihtiyaç olduğunu belirtti.
“AKP ne derse desin, MHP ne derse desin onları marjinalleştiren, onları kendi karanlığında bırakan bir çözüm programının ortaya konması lazım" diyerek devam eden Paylan, "Ama CHP hep şöyle tehdit ediliyor; 'Vay sen HDP ile mi berabersin?' Çekimser bir tutumla siyaset yapılmaz. Biz vatandaşımıza huzur ve refah vaat eden bir demokrasi programı cesaretini gösterirsek, o zaman demokrasi bloğunun toplam oy oranı AKP-MHP bloğunu ezer geçer” dedi.
“AKP İLK ÇIKTIĞINDA TEK BİR MEDYASI YOKTU VE BUNA RAĞMEN İKTİDAR OLDU”
Yazılı ve görsel medyanın iktidarın elinde olduğu eleştirilerine de, “AKP ilk çıktığında tek bir yandaş medyası yoktu ve buna rağmen iktidar oldu” diyerek cevap veren HDP’li Milletvekili Garo Paylan, iktidara giden yolun cesur olmaktan geçtiğine işaret etti.
Karşılıklı soru cevaplarla devam eden toplantının sonunda tüm katılımcılara teşekkür eden Bakırköy Kent Savunması kurucusu Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, 2021’yılına gireceğimiz şu günlerde, yeni yılın ülkemize sağlık, barış ve huzur getirmesini dileyerek, yüz yüze yapılacak toplantılarda görüşme temennisiyle toplantıyı tamamladı.