İthal Meclis Üyesi kazandı… Alsancak’taki araziye yapılan plan değişikliğine mahkeme ‘Yanlış Karar’ dedi.

Alsancak'ta bulunan tütün depoları alanını kapsayan, oy birliğiyle kabul edilen imar değişikliği oturumuna katılmayan ve sonrasında itiraz eden CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu, Ak Partili Büyükşehir Meclis Üyesi Fikret Mısırlı ile İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ortaklığındaki Artı Üç Yapı Sanayi'ye ait araziyle ilgili alınan meclis kararını mahkemeye taşıdı.

Geçmişte mülkiyeti Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş’ye ait olan ve planlarda ‘Resmi Tesis Alanı’ kullanım kararında kalan parselin, imar planları aracılığı ile özelleştirmeye konu edildiğini, taşınmazın özel sermayeye devri için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından üç defa kamusal kullanım kararının kaldırılmaya çalışıldığını belirten Kazanoğlu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanan planların, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından açılan davalar sonucunda iptal edildiğini, buna karşılık ufak rötüşlarla yeniden yapıldığını söyledi.

Yapılan plan değişikliliğine ve alınan meclis kararının iptaline karar veren mahkeme, kararın planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığına karar verdi.

İzmir 5. İdare Mahkemesi, 7 bin 699 metrekare büyüklüğüne sahip tütün deposunun bulunduğu alan için yapılan imar planı değişikliği ve alınan meclis kararıyla ilgili bilgi, belge ve bilirkişi raporu sonucu verdiği kararda şu ifadeleri kullandı.

“Herhangi bir alansal standart tarif edilmemiş olmasının, resmi tesis alanlarının donatı alanı niteliğini bertaraf etmediği, mevzuat hükümlerinde yer alan sosyal altyapı alanları tanımı gereği anılan kullanımın kentsel donatı alanı olarak değerlendirilmesi gerektiği, planlama esasları ve ilkeleri ile ilgili mevzuat doğrultusunda, imar planları kapsamında alanda yaşayan ve ileride yaşaması öngörülen nüfus için yeterli sayı ve büyüklükte resmi/idari tesis veya kamusal hizmet alanlarının ayrılmasının, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları gereği olduğu kadar aynı zamanda imar mevzuatı gereğinin olduğu, “Resmi Tesis Alanları”nın kentsel sosyal altyapı alanları kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, Resmi Tesis Alanı kullanımının bir sosyal altyapı alanı olarak kabul edilmesi gereği doğrultusunda, dava konusu plan kararları ile kaldırılan sosyal altyapı alanının yerine hizmet etki alanı içinde eşdeğer bir alan ayrılmamış olduğu, plan kararlarındaki bu değişikliğin, kaldırılan sosyal altyapı alanı karşılığında hizmet etki alanı içinde eşdeğer bir alan ayrılmaması ve bir kamusal hizmet alanı olarak resmi tesis alanı kullanımının azaltılmakta olması nedeniyle bölgedeki kamusal – özel alan dengesini bozmak suretiyle plan ana kararları bütünlüğünün bozulması anlamına geldiği, dava konusu plan kararlarında Ticaret + Turizm + Konut Alanı kullanımı haricinde Park Alanı gibi bir donatı alanı öngörülmekle beraber, ilave nüfusun gereksinimi olan eğitim ve sağlık gibi kentsel – sosyal altyapı alanlarının öngörülmemiş olması ve sadece “yeşil alan” miktarının artırılmış olmasının alandaki donatı alanı dengesini olumsuz yönde bozucu olduğu hususları birlikte değerlendirildiği, dava konusu plan ile öngörülen plan kararlarının belirtilen açılardan planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”