Kazım Gülmez: Ülkemin ve ilçemin geleceği açısından endişelerim var
1 Nisan’da yapılan örgüt toplantısında da endişelerini dile getirdiğini belirten Gülmez, aslında örgüt toplantılarının konu başlıklı olmaması gerektiğini, konu dışına çıkıldığı anda müdahale etme ortamının sağlandığını söyleyerek, örgüt içi toplantılarının serbest kürsü şeklinde olması gerektiğinin altını çizdi.
Herkesin örgüt içinde partinin kuruluş ilkelerine göre davranması gerektiğini belirten Gülmez, memleket sorunlarını herkesin bildiğini, bilmeyen kişinin zaten Cumhuriyet Halk Partisi’nde olmayacağını ancak, 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir” cümlesini hatırlatarak, “Memleketin her köşesi gibi partimin de işgal edildiğini üzülerek görüyorum” dedi.
Atatürk’ün kurucusu olduğu ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini kayıtsız şartsız kabul eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin, gerçeke emekçilerinin Türkiye’nin makus talihini değiştirebileceğine inandığının altını çizen Kazım Gülmez, zaten üst siyasilerin güçlü demokrasi, kuvvetler ayrımı, medya özgürlüğü, vesayet sistemi değişimi ile ülkenin önünün açılacağını zaten dillendirdiğini, bunlara itirazı olan bir kişinin zaten CHP’de yer almayacağını, kendilerinin yapması gerekenin ise kapılarının önünü süpürerek çevre ilçelere örnek olması gerektiğini belirtti.
“KİMSE KİMSEYİ SEVMİYOR”
1926 yılında kurulan ve1992'de bugünkü sınırlarına ulaşan Bakırköy’den ayrılan Bahçelievler, Güngören, Zeytinburnu ilçelerine bakınca ne yazık ki gerek sosyal gerekse hizmet anlamında ilçelerinin çok geride kaldığına işaret eden Kazım Gülmez, öncelikle parti içinde gruplaşmaların, ayrışmaların ve kimsenin kimseyi sevmediği bir düzenin oluştuğuna dikkat çekerek devam etti.
“CHP’nin kimsenin babasının çiftliği değildir. Yıllardır partimin hiç br çalışmasından geri durmadım, üzerime düşen görevi de sonuna kadar yapmaya çalıştım. Ne yazık ki örgüt toplantıları başta olmak üzere, ilçe başkanı bir yerde, onun taraftarları onun yanında, belediye başkanı ve taraftarları başka bir yerde. Parti içindeki ayrımı zaten oturma düzeninden de anlıyoruz. Bu kez de aklımıza gelen tek soru, ’Neyi bölüşemiyorsunuz?’ oluyor. Amaç birlik, beraberlik, hizmet etmek ve belediye bütçesini kamunun yararına kullanmak ise, kişisel çekişmelerin sebebi ne? Bu görüntüler ve sorular doğal olarak da partimizin oylarının düşmesine neden oluyor” dedi.
İLÇE MECLİSİYLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ DE AKTARDI
Partiyi değil, kişesel bekasını düşünen insanların eleştirdikleri iktidar yanlıları gibi çift maaş alma derdinde olduğuna tanık olduklarını, garip gurebanın sosyal yaşamında ise tek bir iyileşmenin olmadığına değinen Gülmez, “Biz oyumuzu arttırma derdinde olmalıyız. Birlikten kuvvet doğar. Geçen seçimlerde Bakırköy’ün düşen oy oranı bir milletvekilinin TBMM’ne girmemesine de neden oldu ve sayısal çoğunluğumuz ülke temsiliyetinde de düştü. Neden bunları kimse hesabetmiyor” diye tepki göstererek, ilçe meclisiyle ilgili düşüncelerini de aktardı.
Söyleceklerinin aslında tüm ilçeler için geçerli olduğunu vurgulayan Gülmez, “İlçeyi ilçenin sokaklarını, sorunlarını, insanlarını bilen ve tanıyan dinamikleri yönetmeli. Bir ilçenin belediye meclisi küçük ölçüde o ilçenin bakanlarıdır ve yöneticinin aldığı kararlara doğru ise ‘evet’, yanlış ise sebep, gerekçe ve çözüm önerileriyle yol veren kişilerdir” ifadeleriyle, Bakırköy meclis üyelerinin genelde başka ilçelerden ahbap çavuş ilişkileri ile makam sahibi olduğunu, bir çoğunun da milletvekili olmanın aracı olarak meclis üyeliğinde yer aldığını, bir piramit gibi yukarıya çıktıkçada durumun ülke selameti değil, kişisel selamet olduğunun net olarak görüldüğünü belirtti.
“HALKA NE CEVAP VERECEĞİZ”
“Siyaset birilerinin zenginleşme aracı değildir” diyerek, sokaktaki herkesin zaten ekonomik sıkıntılardan, düzensiz yol ve kaldırım çalışmalarından, kültür ve sosyal anlamındaki hizmet eksikliklerinden ve vatandaşı seçimden seçime ziyaret edip dinleyen siyasilerden dolayı bunları ifade ettiğini belirten Kazım Gülmez, “Bizim halkın karşısına çıkmak için gerekli argümanlara ihtiyacımız var. Üniversiteyi bitirmiş ama mezun olamamış bir çocuğumuz bize işe alınanlarla ilgili 60 yaşında birinin sırf meclis üyesinin eşi diye ‘Bilgi İşlem Uzmanı Danışmanı’ adı altında işe alındığını sorarsa bu durumu nasıl açıklayacağız” diyerek, bunun gibi bir çok örnek olduğunu, çift maaş alanların yazılıp çizildiğini ama kimseden de yalanlama gelmediğini ifade etti.
Belediye Başkan Aday Adaylığı iddialarını da sorduğumuz Gülmez, şu anda önemli olan gerçekten bilgili, donanımlı ve liyakat sahibi kişilerin öne çıkması ve makamları doldurması gerektiğine işaret ederek, önemli olanın hep birlikte yönetmek olduğunu söyleyerek açıklamalarını tamamladı.