Konut mağdurları: Bakanlar sadece bakıyor!
Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. “Nerede devlet, nerede adalet” pankartı açan mağdurlar, “Adaleti olmayan hükümet olmaz” sloganları attı.
Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu Başkanı Özlem Hanelçi, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“Anayasamıza göre Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Anayasanın 172. Maddesinde ise Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.denilmektedir. Konut Dolandırıcılığı yapılarak mağdurlardan toplanan paralar şirketlerden kaçırılarak kara para aklama suçu işlenmiştir.
“MASAK KURUMUNA KONUT DOLANDIRICILIĞI İLE İLGİLİ DOSYALARI İLETMEMİZE RAĞMEN HALEN SONUÇ ALAMADIK”
MASAK'ın görev ve yetkileri arasında aklama veya terörizmin finansmanı suçunun işlendiğine dair ciddi şüphelerin mevcut olması durumunda konuyu ilgili Cumhuriyet savcılığına intikal ettirmek, yapılan analiz, araştırma ve inceleme sonucunda aklama ve terörizmin finansmanı suçunun işlendiği hususunda olguların varlığının tespiti halinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemler yapılmak üzere Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak, olmasına rağmen dolandırıcılık ile elde edilen gelirin kaçırılması sonucunda oluşan kara para aklama suçu ile ilgili savcılıklara MASAK tarafından inceleme ve araştırma yapılarak suç ihbarında bulunulmamaktadır.
MASAK kurumuna, konut dolandırıcılığı ile ilgili dosyaları iletmemize rağmen ,halen sonuç alınmamıştır.Halbuki ,resen araştırma yetkisi olan kurumlara, hukukumuza göre İHBAR yapmaya dahi gerek yoktur. Devletin, vatandaşın hak ve hürriyetlerini koruyucu ,tedbirleri alması ile ilgili, Anayasamızda açık hükümler bulunmasına rağmen, Esenyurt'ta 30 bin İstanbul'da 100 bin ülkemiz genelinde 300 bin kişi konut alırken çeşitli şekillerde dolandırılmıştır. İçişleri bakanımız Sn Süleyman Soylu "Nerede bu devlet dedirtmedik vatandaşımızın zor zamanında yanında olduk" dedi. Konut alırken dolandırılan vatandaşlar "Nerde bu devlet" diyoruz.
“YILLARDIR ADLİYE KAPILARINDA AŞINIYORUZ”
Sorunumuzu anlattığımız Devlet büyüklerimiz bize hukuka gidin hukuka dedi. Yıllardır Adliye kapılarını aşındırıyoruz. Dolandırıcıya , dolandırıcı dediğimiz için, dolandırıcının yaptığı şikayetle biz yargılanıyoruz!
Dolandırıcılar hakkında yapılan ,yüzlerce şikayete rağmen, dolandırıcılar yargılanmıyor ,yada eksik davalar açılması nedeniyle, dolandırıcılar hüküm giyse de kimse haklarına ulaşamıyor
“DOLANDIRICILIK KAMU DÜZENİNE AYKIRI HAKSIZ BİR FİİLDİR”
Konut dolandırıcılığı tüm devlet kurumlarınca bilinmesine ,TBMM sinde konu ile ilgili komisyon raporu hazırlanıp Bakanlıklara gönderilmesine rağmen, kurumlar harekete geçmiyor. Sn Bakanlarımız sadece bakıyor. Ama sorunu çözmek için hiçbir adım atılmıyor. Dolandırıcılık kamu düzenine aykırı haksız bir fiildir.
Tüketici mahkemelerinde açılan davalarda ,mağduriyetimizin ,kamu düzenine aykırı fiiller nedeniyle oluşturulduğu, çok açık şekilde belli olmasına rağmen, mahkemeler resen araştırma yetkisini kullanmayarak gerçeğe aykırı bilirkişi raporları ile hak kaybı oluşturacak kararlar vermektedir.
Cimer üzerinden devletimizin kurumlarına yıllardır yapmış olduğumuz müracaatlara ,yargıya tavsiye telkinde bulunamayız şeklinde cevaplar verilmektedir. Vatandaş olarak, kimseden yargıya tavsiye yada telkinde bulunulması talebiz asla olmamıştır. Bizim talebimiz basın açıklamamızın başında okumuş olduğumuz anayasa maddeleri ve kanunların, usulüne uygun şekilde kurumlar tarafından işletilmesidir.
Basın açıklamamızı Adalet Bakanımız n Abdülhamid Gül beyfendinin bir sözü ile bitirmek istiyorum
Bir binayı Adliye yapan şey ,girişte asılı tabela değil ,o binanın içinde adalet duygusunun ,temiz, keskin, hızlı şekilde karşılık bulmasıdır. Bir kişiyi yargı mensubu yapan ise sırtındaki cübbesi değil ,elindeki hassas adalet terazisidir.
DEVLET KURUMLARINI GÖREVE DAVET ETTİLER…
Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu olarak ülkemizde konut alıp mağdur olmuş herkesin, haklarına biran önce kavuşabilmesi için devlet kurumlarımızın, Anayasa ve Kanunlardan kaynaklı görev ve sorumluluklarını yerine getirmelerini saygılarımızla arz ve talep ediyoruz.
Basın açıklamasının ardından konuşan mağdurlar, yaklaşık 12 yıldır mağduriyetleriyle ilgili bir arpa boyu yol alamadıklarını belirtereki “Evlerimizi, yıkılan hayallerimizi, geleceğimizi istiyoruz” dedi.