Koronavirüsün kahramanları hemşireler İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemşire Lojmanı'ndan kovuldu!
Fatih Molla Gürani Mahallesi'nde İstanbul Tıp Fakültesi'ne yürüme mesafesinde bulunan ve tam adı 'İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hemşire Lojmanı' olan 5 katlı bina bugünlerde boşaltılıyor. İstanbul'un dışından gelenlerin yerleştirildiği lojman binası kurulduğu günden bu yana hemşirelerin hem şehri tanıması hem de kendilerini güvende hissetmeleri için adeta bir liman durumundaydı. Kurulduğu günlerde içerisinde yaklaşık 5-6 metrekarelik odaların bulunduğu alanlarda 120 hemşirenin kaldığı binaya zaman içerisinde yeni hemşire alınmadığı için sayı 30'a kadar düşmüş. Bugünlerde ise pandemi sürecinde zor zamanlar yaşayan hemşireler, fakülte tarafından gönderilen tebligatla yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı. Çoğunluğu şehre yabancı olan hemşireler şimdilerde nasıl kiraya çıkacaklarını, yeni bir hayata nasıl başlayacaklarını kara kara düşünürken kendilerine büyük bir haksızlık yapıldığını söyledi. Lojmanı terk etmek zorunda kalanların hemşirelerdin birinin Covid 19 testi önce pozitif ardından negatif çıktığı öğrenildi.
YÜKSEK ÜCRET TALEP EDİLDİ
Lojmanda bir dönemler hemşirelerin 4 ila 6 metrekare arasında dört kişilik odalarda kaldığını belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Kadın Sekreteri Aynur Gürcan, "İstanbul Tıp Fakültesi'nin açılmasından çok kısa bir süre sonra lojmanımız hemşireler için açılıyor ve bu süreçte hemşirelerden para istenmiyor. Ama hemşirelerden gönüllülük üzerine sadece 20 TL gibi bir para toplanıyordu ve bu para lojmanla ilgili acil ihtiyaçlar için kullanılıyordu. Daha sonra bizden yüksek ücretler istenmeye başlandı. Önce 300 TL ile başlandı daha sonra kişi başı 500 TL'ye kadar çıktı. Biz bu parayı ödemedik. Aslında bu alan bir lojman değil bir yatakhane. Hemşireler nöbetlerinden çıktıklarında uyuyabilsinler diye kullanılan bir yer. Yani yemek yiyebileceğiniz, diğer aktivitelerinizi yapabileceğiniz bir lojman alanı değil. O yüzden bu meblağ çok yüksek. Biz bu ücreti ödememeye karar verdik" dedi.
DEPREM RAPORU ORTADA YOK
Zaman içerisinde lojmana olan bakış açısının üniversite yönetimi tarafından değişime uğradığını belirten Aynur Gürcan, "Amacım niyet okumak değil ama daha sonra lojmanı araştırmaya başladılar. Burayı yurt yapsak çok daha para getirir, misafirhane yapsanız şu olur diyen yönetim bu işe nasıl para kazanabilirim gözüyle baktı. Biz ise bizden istenen paraların hiçbirini vermedik. Daha sonra arkadaşlarıma lojman için 'depreme dayanıksız' yazısı geldi ve buradan çıkmalarını istediler. Arkadaşlarda eğer depreme dayanıksızsa böyle bir binada kalmak istemeyiz dedi. Bizde raporu verin lojmandan çıkalım dedik. Ardından binadan karot örnekleri de alındı. Konuyu dilekçeyle bildirdik. Ama bize raporun var olduğuna dair bir dönüş olmadı. Bize 30 Eylül'e kadar burayı boşaltın yoksa elektriğinizi, suyunuzu, doğal gazınızı keseceğiz uyarısında bulundular" açıklamasını yaptı.
HEMŞİRELERİ DIŞARI ATIYORLAR
Hemşirelerin zor şartlarda görev yaptığını, bu zorlu göreve birde pandemi koşullarının eklendiğinin altını çizen Gürcan, "Böyle bir dönemde hemşirelere yaşadığınız yerden çıkın deniyor. Tıp Fakültesi ve akademik unvanları olan bir üniversiteye bu durum hiç yakışmıyor. Bu lojmanda kalanlar çok zor dönemlerde yönetim tarafından aranır ve arkadaşlarımız hastaları yaşatmak için göreve koşar. Buranın en büyük avantajı hastaneye yakın olmasıdır. Hemşirelerimiz pandemi döneminde kendi başlarına dahi ne geleceklerini bilmezken, şimdi de sokakta kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Bu dönemde hemşirelere sahip çıkılması gerekirken ve burası daha verimli kullanılabilecekken hemşireleri dışarı atıyorlar" eleştirisinde bulundu.
DİNLENMEK YERİNE YOLCULUPA ÇIKIYORUM
Lojmanda kaldığı süre içerisinde koronavirüse yakalanan daha sonra ise kendisine yapılan testin negatif çıktığını belirten Hemşire Özgür Köneş, "1 Eylül'de pozitif sonucum çıktı. Ben bu durumu yaşarken birde üzerine lojmandan çıkmam istendi. Neyse ki sonra negatif çıktı testim. Ama kas ağrım devam ediyor, hâlen raporluyum. En az iki ay dinlenmem lazım. Ne yazık ki dinlenmek yerine akıbeti henüz bilinmeyen bir yolculuğa çıkıyorum" diyor.
BURASI SİZE LÜKS
İsmini vermek istemeyen bir hemşire ise lojmanın kendileri için çok lüks olduğunun ifade edildiğini söyledi. Ancak lojmanda odaların bulunduğu katlarda sadece iki banyo ve üç tuvalet bulunuyor. Hemşireler binanın bir bağışçıya ait olduğunu savunuyor. Binanın kime ait olduğunu soran hemşireler yönetim tarafından kendilerine resmi bir cevap verilmediğini ifade ediyor. Hemşireler ayrıca lojmanda kendi paralarıyla aldığı bazı eşyalarında demirbaşa kaydedildiğini ifade ediyor.
Haber/ Ufuk ÇOBAN