Özdağ'dan yeni çözüm süreci değerlendirmesi

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birisini yaşarken ekonomik krizi aşma konusunda Türk halkının önüne bir umut koyamayan, bir program koyamayan Cumhur İttifakı'nın şimdi Anayasa değişikliği ve tekrar terörle müzakere süreçlerini Türk halkının gündemine taşıdıklarını gördüklerini söyledi.

"ŞİDDETLE MUHALEFET EDECEĞİZ"

Esasen Anayasa değişikliğiyle PKK terör örgütüyle yeniden müzakerelerin başlaması arasında da bir nedensellik bağı olduğu anlaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Özdağ, amaçların Anayasayı değiştirirken PKK terör örgütünün terörü bırakması için talep ettiği düzenlemelerin de yapılması olduğunu öne sürerek, "Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir terör örgütüne onun taleplerine teslim olması anlamına gelecektir. Kabul edilebilir bir gelişme değildir. Üstelik, şurası çok nettir ki terör örgütü artık sadece Türkiye'de değil, Suriye'nin kuzeyinde ABD ve İsrail'in desteğiyle güçlü bir yapılanma da oluşturmuştur. Türkiye'de terörle müzakere demek, aynı zamanda Suriye'de PKK/YPG tarafından kurulan yapının Suriye'den ayrılarak bağımsızlaşmasını kabul etmek ve Irak'ın kuzeyindeki PKK terör örgütü ile de mücadeleyi sona erdirmek demektir. Bunun Türkiye'nin menfaatlerinin aleyhine olacağı ve Türkiye'nin orta vadede çözülmesini beraberinde getirileceği hiç tartışmasız bir gerçek olarak ortadadır. Bundan dolayı Zafer Partisi olarak biz buna şiddetle muhalefet edeceğiz" diye konuştu.

"Yunan Dışişleri Bakanı'nın yapmış olduğu açıklamadan anlaşılıyor ki AKP hükümeti 15 aydan bu yana gizli bir şekilde Yunan hükümetiyle Ege'de ve Doğu Akdeniz'de ekonomik münhasır bölge ve Karasuları meselesini konuşmaktadır" diyen Özdağ, "Doğu Akdeniz'de Yunanistan'ın bir söz sahibi olması söz konusu değildir. Doğu Akdeniz'de Yunanistan yoktur. Üstelik Türkiye 2020 yılında Doğu Akdeniz'le ilgili beyanını yapmış, gerçekleştirmiştir. Mavi Vatan üzerinde şimdi ameliyat yapacak şekilde neyi konuşacaksınız Yunanlılarla? Sadece Doğu Akdeniz değil Ege'de de birçok adanın hangi ülkeye ait olduğu meselesi çözülmemişken Türk adaları Yunan ordusunun işgali altındayken o konuları konuşmadan nasıl Ege ve Doğu Akdeniz'de ekonomik münhasır bölge ve kara suları meselesini Yunan tarafıyla masaya oturup konuşursunuz? Keza bu çerçevede Fener Rum Patriği'nin Yunanistan'da bir toplantıya katılması ve bu toplantının amacının Gökçeada'nın Yunanistan'a bağlanması olduğu gerçeği ortadayken buna hükümetten herhangi bir tepkinin gelmemiş yapılmamış olması da anlaşılır değildir" dedi.

Özdağ, Bartholomeos'un haddini bileceğini ifade ederek, "Bartholomeos, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne yönelik toplantılarda katılmaya devam eder ve hükümet bu konuda suskunluğunu sürdürmeye devam ederse Zafer Partisi olarak biz bu konuda alacağımız tedbirleri kamuoyuyla en kısa zamanda paylaşacağız" diye konuştu.