“Tüketici Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Olmaz”

Yapılmak istenen düzenlemenin Arabuluculuk yapan avukatlara yeni bir kazanç kapısı sağlayacağını iddia eden Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Koçal, düzenlemenin zayıf durumda olan tüketicinin aleyhinde olacağını savunarak, Tüketicilerin haklarının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında ki kanun ile belirlendiğini, bu kanun ile kazanılmış olan hakkın arabulucu masasında pazarlık konusu yapılacağını, Tüketici hukukunda uygulanabilirliğinin olmadığını ifade etti. Koçal, Tüketici hukukunda arabuluculuk konusu her gündeme geldiğinde ve meclise sunulduğunda, Adalet Komisyonunda görüşüldüğü aşamalarda Tüketici Örgütleri olarak endişelerini dile getirdiklerini söyleyerek açıklamalarına şöyle devam etti.

 

“TÜKETİCİYİ KORUMAK DEVLETİN ANAYASAL GÖREVİDİR”

 

Tüketici uyuşmazlıkları; Tüketici Mahkemesine gelinceye kadar ki süreçte arabuluculuğa benzer bazı yöntemler vardır ve bu yollar denenmektedir. Tüketici yaşadığı sorunu öncesatıcı ve sağlayıcıya bildiriyor, çözülmediğinde bir çoğu tüketici derneklerine başvurarak hakları konusunda bilgilenerek, ikinci kez yazılı olarak bildirimde bulunuyor, yine sonuç alınmaz ise mahkemeye başvuruluyor. Ayrıca Avukatlık kanunun 35/A maddesi bir uzlaşı sağlama maddesidir. Yine HMK. Gereği mahkemelerde de taraflara sulh olup olmayacakları sorulmakta, sulh olmak ( anlaşmak) istedikleri takdirde hakim tarafından makul bir süre verilmektedir.

 

Tüketici Hukukunun temel yaklaşımı, hukuka aykırı tüketici işlemi yapanın “cesaretini kıracak” önlemleri almaktır.Yani uyuşmazlığın doğmasını engellemektir. Getirilmek istenen Arabuluculuk sistemi, ise tam tersine tüketiciyi mağdur eden, tüketici hakkını gasp eden satıcı ve sağlayıcının cesaretini artıracaktır.Kısacası uyuşmazlığın her aşamasında taraflara anlaşma imkânı tanınmışken arabulucu müessesesine ihtiyaç yoktur. O halde getirilmek istenen bu sistemin amacı nedir?

 

ARABULUCULUK YERİNE, TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİ VE TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ GÜÇLENDİRİLSİN

 

 

Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk yerine, Tüketici örgütlerini ve Tüketici Hakem Heyetlerini güçlendirilsin, işlevsellikleri ve limitleri artırılsın,Avukatlık Kanununun 35/A maddesinin uygulanması zorunlu hale getirilsin. İlla da arabuluculuk yapan hukukçulara kazanç sağlayacak tüketiciyi mağdur edecek bir düzenlemenin getirilmesi bir bakıma yargının özelleştirilmesi anlamına gelmiyor mu?

 

“ARABULUCULUK LOBİSİ ÇOK GÜÇLÜ ÇALIŞIYOR”

 

Kanun teklifi mecliste görüşülmeye başlanmamış iken,Yetkililer Teklif kanunlaşmış gibi tüm hazırlıkların yapıldığı portalların açıldığı duyurularının bazı gruplarda yapılması, avukatlara bilgilerin verilmesi,TBMM sinin iradesine ipotek koymak değil midir.? Buradan da anlaşılıyor ki, arabuluculuk lobisi çok güçlü çalışıyor. Sayın vekillerimizden güçlü lobilerin yanında değil, güçsüz sizleri vekil tayin eden tüketicilerin yanında yer almasını bekliyoruz.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisinde Tüketicilerin temsilcisi olan sayın Milletvekillerine 83 Milyon tüketici adına sesleniyoruz, sizlere oy veren tüketicileri mağdur edecek, kazanılmış haklarından kayıplar yaşatacak, hak arama süresini uzatacak,bu gün yarın meclis genel kurulunda görüşülecek olan Tüketici Mahkemelerinde dava açma şartı olarak getirilmek istenen Arabuluculuk ile ilgili maddenin geri çekilmesini sağlayın. Sizler de bir tüketicisinin sizlerin de mutlaka mağduriyet yaşayacağınızı unutmayın.