TÜKETİCİYİ KORUMA DERNEĞİ BAKIRKÖY ŞUBESİ YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ

34 yıl önce tüketici haklarının korunması, geliştirilmesi ve tüketicilerin kendilerini koruyabilmeleri için gerekli bilinç ve örgütlülük düzeyine ulaşabilmeleri amacı ile kurulan ve o günden bu güne yoksullukla birlikte hayat pahalılığına karşı her platformda mücadele eden Tüketiciyi Koruma Derneği, 18 Mart 2022’de kurullan Bakırköy Şubesi’nin 2. Olağan Kongresi’ni, gerçekleştirdi. Oya Erakıncı’nın oy birliği ile yeniden seçildiği kongreye, Tükoder Genel Başkanı Aziz Koçal, Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu, Gazeteci ve Yazar Hacer Foggo, CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, İYİ Parti İlçe Başkanı Çağlar Derin, Dem Parti Bakırköy Eş Başkanı Abdülkadir Akdağ, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu Kok, Laiklik Meclisi üyesi, Avukat, Yazar Cem Alptekin, TKP Yöneticisi Deniz Akgün, ilçedeki kadın muhtarlar,  Tükoder şube başkanları, MYK üyeleri, bazı meslek odaları, sendikalar,  sivil toplum kuruluşu ve platformu temsilcileri de katıldı.

Divan Kurulu’nun başkanlığını Mali Müşavirler Birliği Derneği geçmiş dönem Genel Başkanı Ziya Disanlı’nın, üyeliğini ise Bakırköy Kent Savunması Sözcüsü İlknur Türkoğlu ile birlikte Kartaltepe Muhtar Azası Zuhal Kaygısız’ın yaptığı kongre, şiirler ve şarkılarla başladı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan dernek başkanı Oya Erakıncı, kan bağı ile değil can bağı ile oluşturdukları örgütlülükten dolayı tüm katılımcılara teşekkür etti. Sadece ayıplı mallarla ilgili değil, tüketiciyi ilgilendiren evrensel hakların tamamı için mücadele ettiklerini söyleyen Erakıncı, ülkemizde özgürlük ve hak ihlallerinin olmaması için canla başla mücadele ettiklerini, bayrağı daha da yukarı çıkarmak için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Her gün kendilerine yüzlerce tüketici şikayeti geldiğini, hepsine tek tek yardımcı olmaya çalıştıklarını belirterek konuşmasını sürdüren Oya Erakıncı, kendilerinin de Cumhuriyet değerlerinden çıkılmasından, Laikliğe darbe vurulmasından, hukuksuzluktan, kadınlara ve çocuklara yapılan saldırı ve şiddetten, özgürlüklerin budanmasından, eğitim sisteminin geldiği noktadan, yoksulluktan ve yoksunluktan şikayetçi olduklarını vurguladı.

“Bizler bir tarafta Monoko’da Istakoz yiyenler, bir tarafta ise açlıktan intihar edip, çocuklarının cebine harçlık koyamayanlardan şikatçiyiz. KDV oyunları ile halkı kandıran yöntemlerden, ülkede açlık olmadığını söyleyen iş birlikçileri de dahil olmak üzere iktidardan şikayetçiyiz” diyerek konuşmasını sürdüren Erakıncı, kimsenin kimseyi öldürmediği, ezmediği, sömürmediği, hak ihlallerinden çok sevgi dili ile hitap edildiği özgür ve adil bir dünyada yaşamak ümidi ile konuşmasını tamamladı.

Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal da, hak ihlallerinin tamamı için yaptıkları mücadeleye destek veren herkese teşekkür ederek, “Örgütlü olmadığımız, güçlerimizi birleştirmediğimiz sürece taleplerimizin karşılık bulmayacağı aşikardır” dedi.

İktidarın yaptığı tüm çalışmaların örgütsüz bir toplum yaratılmak üzerine kurulduğunu gözlemlediklerini belirten Koçal, “Biliniyor ki örgütsüz toplumu baskılamak kolay, örgütlü toplumu baskılamak ise çok zordur. Bugün geldiğimiz noktada, ülkemizde yoksul ve aç insan sayısı kat kat artmıştır. Bunlarının sorumlusunun kim olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bunun sorumlusu liyakatsiz yönetimlerdedir, tavandan kopuk üretilen politikalardadır. O nedenle bunun bedelini biz değil, bu politikaların sorumluları ödemelidir. Bunun içinde en önemli şey örgütlü toplum olmaktır” ifadelerini kullandı.

Katılımcıların da sırasıyla söz aldı

Kongreye katılan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Bakırköy Şube Eş başkanı Nezahat Altınsoy Özen, 1 Mayıs alanı olarak kabul edilen ancak izin verilmeyen Taksim Meydanı’na çıkmak isteyenlerin haksızca göz altına alındıklarını belirterek, gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan SES işyeri temsilcisi Serdar Oğuz’un yeniden gözaltına alınıp tutuklanması nedeniyle yapılan basın açıklamasına katılmak için, yeni yönetime başarılar dileyerek kongreden ayrıldı.

KRİZ DÖNEMLERİNİN YÖNETİCİSİ KADINLAR

Kongreye katılan Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu, Gazeteci ve Yazar Hacer Foggo, milyonlarca annenin ertesi gün okula gidecek çocuğunun beslenmesine ne koyacağını düşünerek uykuya daldığını söyleyerek, yoksulluğun kadınlar üzerindeki etkilerini anlattı.

Hacer Foggo, ülkemizde yoksulluk tanımının değiştiğini ve açlık sınırıyla aynı seviyeye yaklaştığını söyleyerek “Kriz dönemlerinde bu sürecin idarecisi kadınlar oluyor. Toplum yoksullaştıkça yeni geçim stratejileri kurgulayan yine kadınlar oluyor. İşgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 70,3 iken kadınlarda bu oran yüzde 32,8. TÜİK rakamlarında bile çocuk işçilerin arttığını görüyoruz. Meslek liselerinde uygulanan ve son günlerde oldukça dikkat çeken Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) programının sonuçları daha da görünür olmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), MESEM’le 2023’e kadar ortaokulu bitirmiş bir milyon ‘çocuk işçi’ yaratmayı hedeflemişti ve milyonlarca  çocuğun okulu bırakıp işe gittiğini verilerden de anlıyoruz. Yetersiz beslenme ve barınmaya erişememe durumu, ülkemizde sağlık, insan hakları, çocuk ve kadın ihlaline dönüşmüş durumda.

Türkiye’nin en büyük sorununun yoksulluğu önleyici tedbirler almamak olduğunu söyleyerek konuşmasını tamamlayan Hacer Foggo, herkesi hem bireysel hem sivil toplum kuruluşları aracılığıyla derin yoksulluğa karşı katkı koymaya, kadına, çocuğa ve çevreye yönelik şiddet ve eşitsizliğe karşı mücadeleye davet etti.

2028’DE BU ÜLKEYİ TOPLUMSAL MUHALEFET YÖNETECEK

Kongrede konuşan CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, Toplumda yaşanan muhalefetin büyük bir parçası olan TÜKODER’in Bakırköy’de yapılan tüm hak arayışlarında her zaman en ön saflarda bulunduğunu, hak arayışlarının da büyük bir paydası olduğunu söyledi. Tüketici olarak sürekli bilgilendiren bir dernek olmanın yanı sıra, toplumsal muhalefetinde en büyük parçası olduğunu bildiği TÜKODER yönetimine teşekkür eden Başaran Arslan, 31 Mart seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı.

Ciddi bir yerel seçimden çıktık ve sadece İstanbul’da değil Türkiye genelinde büyük bir başarı elde ettik. Tabi bu başarıyı kim elde etti çok iyi değerlendirmek lazım.. CHP olarak bu başarının kaynağını biz çok iyi biliyoruz. Tabiiki doğru aday platformları, kucak açtığımız süreçler, aynı zamanda emeklilerin, yoksulların, ufacık  destek ve ikramiye kartlarına mahkum edilmiş halkın, çocuğuna bir yumurta bile yediremeyen annenin sayesinde kazandık. Öğrenci ve öğretmenlerin de artık yeter dediği noktada kazandık. Biliyoruz ki aldığımız oyları korumak ve nasıl çoğaltabilirizi dert etmemiz lazım. Tüm bunları sadece CHP’nin yapması yetmez. Bu işi toplumsal muhalefetin hep birlikte daha yüksek sesle gerçekleşeceğine inanıyoruz. 2028’den son derece ümitliyiz ve biliyoruz ki 2028’de bu ülkeyi işte bu toplumsal muhalefet yönetecek, bizlerde bunun bir paydaşı ve emekçisi olacağız.

Geçtiğimiz günlerde 5 ay önce okuldan uzaklaştırılan Irak uyruklu bir öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülen 74 yaşındaki okul müdürü öğretmen İbrahim Oktugan’ı rahmetle anıp, sessizliğe bürünenleri kınayarak konuşmasını sonlandıran Gizem Başaran Arslan, Bakırköy Belediyesi’nin yeni hizmet binasının bulunduğu Osmaniye Mahallesi İsmail Erez Bulvarı ile Çolak İbrahim Sokak arasında kalan yola belediye meclis kararıyla merhum öğretmen İbrahim Oktuğan’ın adının verildiğini duyurdu. CHP İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, “Yeterli değil ama en azından o sokaktan her geçişimizde bu ülkede emekçilerin katledildiğini, öğretmenlerin hakkını alamadığını hatırlamış olacağız.” diyerek konuşmasını tamamladı.

ALİ RIZA AKYÜZ, İNGİLTERE ÖRNEĞİNİ VERDİ

TÜKODER’in önemine ve Bakırköy’de olması gerektiğine inandığını, bunun içinde kuruluşunda da yer aldığını söyleyerek kongrede söz alan Belediye Başkan Yardımcısı ve İBB Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz, 1985 yılında İngiltere’de yaşadığı bir örnekle konuşmasını sürdürdü.

İngiltere’de o dönem 99 kuruş olan süte zam gelmiş, 101 kuruş olmuş. Süt tüketicinin temel maddesidir diye tüm tüketici dernekleri marketlere boykot çağrısı yaptı. İnsanlara süt yerine muz alması gerektiğini söyleyerek 2-3 gün eylem yaptılar. 3. günün sonunda İngiltere’de süt eski fiyatına getirildi. İşte orada da gördümki bu karar örgütlü olmanın bir göstergesiydi. Sonra mahallelere baktığımda neredeyse her mahallede tüketici derneği olduğunu gördüm ve şaşırdım. Meğer devlet tüketici derneklerinin kirasını veriyor, sekreteryasıda dahil iletişimini de sağlıyormuş. Dernektekilerin tamamı gönüllü. Bizim ülkemizde de bu tür derneklerin finansal ve fiziksel olarak desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Devletin bu konuda oldukça geri olduğunu ama yerel yönetimlerinde üzerine düşeni yapamadığı düşüncesindeyim. Hem tüketiciyi koruyan, hem demokrasi mücadelesinde, hem de insan hakları, çevre mücadelesi ve kamusal alanların korunması noktasında önemli fonksiyonları olan bu tür dernekler için üzerimize düşeni yapacağız. Çalışmalarından dolayı tüm TÜKODER gönüllülerine teşekkür ediyor, yeni dönemde görev alan arkadaşları da kutluyorum.

KADININ ONAYI OLMADAN KİMSE HİÇBİRŞEY OLAMAZ

Salonda gördüğü çoğunluğunu kadın yöneticilerden oluşan kalabalıktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşan Dem Parti Bakırköy Eş Başkanı Abdülkadir Akdağ, parti yönetimlerinde kadın kolu olmadığını, kadının işin tam da içinde olduğunu söyleyerek, “Kadının onayı olmadan bizim partide kimse ne vekil olabiliyor, ne başkan” dedi. Yoksulluğun partiler üstü bir mesele olduğunu belirten Akdağ, örgütlenmenin ve ortak değerler noktasında birlikte mücadele etmenin önemine değinerek, TÜKODER’in yanında olduklarını belirtti.

AÇLIK SINIRINDA YAŞASIN AMA SESİNİ ÇIKARMASIN PROJESİ

Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu Kok’da açlık sınırı altında yaşamaya başlayan bir toplum haline geldiğimiz şu süreçte TÜKODER’e ihtiyaç olduğunu söyleyerek tüm yöneticilerine teşekkür etti. Toplumsal muhalefetin sesinin sokakta daha da yükselmesi gerektiğine inandığını söyleyen Kok, 20 yıl öğretmenlik yapmış ve KHK ile ihraç edilmiş bir öğretmen olarak, kamuda özelleştirmelerle sağlık ve eğitim çalışanlarının kamuda itibarsızlaştırma projesi sonucu bu duruma gelindiğini savundu.

Milli Eğitimin yeni müfredatla, itaat eden, sorgulamayan, dindar-kindar bir nesil yetiştirmeye çalıştığını, “Açlık sınırı altında yaşasın ama sesini çıkarmasın projesi’ ile karşı karşıya olunduğunu savunan Kok, “Bizleri bu duruma getiren iktidara karşı ancak örgütlü bir toplum olup ortak ses yükselttiğimizde bir şeyleri başarabiliriz” dedi.

Kongreye katılan İYİ Parti Bakırköy İlçe Başkanı Avukat Çağlar Derin’de, parti olarak toplumsal muhalefette karşı hepbirlikte alanlarda olacaklarını ifade ederek, yeni yönetime başarılar diledi.

TÜKODER AYIPLI SİYASETE KARŞI DA ÖRGÜTLÜ

Eski bir Bakırköylü olduğunu söyleyerek kongrede konuşan Laiklik Meclisi üyesi, Avukat, Yazar Cem Alptekin’de, TÜKODER’in ayıplı siyasete ve ayıplı iktidara karşı da bir örgütlenme içinde olduğunu, sistemin karşısında olan bir örgütleme olarak gördüğünü belirterek, “Bu sistemin ne olduğunu daha iyi ortaya koymalı” dedi.

“Bu sistemin adı emperyalist, kapitalist sistem” diyerek konuşmasını sürdüren Alptekin, ”Bu sistemin amacı bu ülkede demokrasiyi, ulus devleti, üniter milleti, laikliği, tüketiciyi ve doğal olarak yurttaşı yok etmek. Karşı devrim süreci içerisindeyiz. Tüketiciyi korumak için yurttaşı, yurttaşı korumak için de ülkeyi koruma noktasında hareket ettiğimiz zamanda ne kadar önemli bir şey yaptığımızın bilincine varıyoruz. Cumhuriyeti de koruma zarureti ile bu ülkenin insanları karşı karşıya. Bunun için de TÜKODER gibi bilinçli örgütlenmelerin ve yurttaşların olmaları çok önemli” diyerek, yeni yönetime başarılar diledi.

GERİ KABUL ANLAŞMASI FESHEDİLMELİ

Halkın Kurtuluş Partisi Bakırköy Belediye Başkan Adayı olan Özgür Gülsoy’da, yaptığı konuşmada, tüketici ve üretici meselesi ortaya konulduğunda, erişim ve ulaşım meselesinin de gündeme geldiğini belirerek, TÜKODER’in bunları da ele alan bir yapı içerisinde olduğunu belirtti. Gülsoy, bu mantıkla ilerleyip gelecek süreçlerde örgütlülüğün sağlanması konusunda TÜKODER'in önemli bir görevi olduğunu söyleyerek, Öğretmen İbrahim Oktuğan’nın katledilmesinden de bahsetti. Katledenin yurt dışından geldiğini, savaş bahanesi ile yurt dışından gelen milyonlarca kişi olduğunu söyleyen Özgür Gülsoy, “Bu savaşları çıkaran özellikle ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri ‘Geri kabul anlaşması’ ile bizi sığınmacı ve mülteci üssü olarak görüyor. Bu anlaşma bir an önce feshedilmeli.  Bu katliamlar ancak bu şekilde engellenebilir” dedi.

Bakırköy’deki kadın muhtarların çoğunluğunun katıldığı kongrede kadın muhtarlar adına söz alan Ataköy 2-5-6 Kısım Muhtarı Hülya Çelik, üyesi olduğu TÜKODER’in başkan ve yönetim kuruluna emekleri için teşekkür etti.

Açık kürsü şeklinde katılımcıların da söz aldığı kongrede yapılan konuşmaların ardından tek liste ve tek adayla gidilen açık oylamada, tüm katılımcıların oyunu alan Oya Erakıncı yeniden başkan seçildi.

TÜKODER BAKIRKÖY ŞUBE YÖNETİMİ ŞU ŞEKİLDE BELİRLENDİ

BAŞKAN

Oya Erakıncı

YÖNETİM KURULU ASİL

Feride Gülhan

Gönül Cantürk

Mustafa Güler

Çetin Yılmaz

Fatma Nazan Özdemir

Oa Yıldırım

YÖNETİM KURULU YEDEK

Naciye Altınsoy

Satı Merkit

Burak Varol

Fehamet Berk

İmran Serhan

Oya Güngör

Muharrem Karaağıl

DENETLEME KURULU ASİL

Hüseyin İpek

Mehtap Ceylan Durmuş

Meryem Karaçay

DENETLEME KURULU YEDEK

Adnan Karaçete

Burhan Özdemir

Güzin Erşen

GENEL MERKEZ GENEL KURUL DELEGELERİ

Ziya Disanlı

Fettah Erdoğan

Zuhal Kaygısız

Necmi Kaynarca

Mustafa Güler

Feride Gülhan

Gönül Cantürk

Çetin Yılmaz

Oya Yıldırım

Fatma Nazan Özdemir