Yeniden Refah'tan 'Afganistan' açıklaması: Türkiye'ye büyük sorumluluk düşüyor

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, Afganistan'da Taliban'ın tüm ülkeyi kontrol altına almasına ilişkin yazılı değerlendirmede bulundu.

ABD'nin Afganistan'daki işgal politikası hüsrana uğradı

ABD’nin Afganistan’da 20 yıldan beri uyguladığı işgal politikasının büyük bir hüsranla sonuçlandığını belirten Bekin, şunları söyledi:

"Afganistan, uzun bir süredir içsel karışıklık ve kaostan bir türlü kurtulamadı. ABD’nin 11 Eylül 2001 bahanesiyle Afganistan’a yönelik saldırgan uluslararası müdahalesinin büyük maliyetlere mal olduğu bir gerçektir. ABD’nin önderliğinde iç güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla “eğit-donat” sonucu 88 milyar dolarlık harcamayla yeniden oluşturulan 300 bin kişilik   ‘Afgan Güvenlik Güçleri’nin Taliban karşısında büyük hezimet yaşaması ve Taliban’ın on gün içerisinde hemen hemen bütün Afganistan’a, iki saat içerisinde de Kabil’e hâkim olması ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin tüm planlarını altüst etmeye neden oldu."

Afganistan'da kalıcı barış için somut adımlar bir an önce atılmalı

'Afganistan’da kalıcı barış için ‘ kuvvet politikası’ yoluyla hareket etmek yerine, ‘güçler dengesi’ kapsamında mutlak adil bir çözüm için tüm tarafları bir araya getirebilecek somut adımların bir an önce atılması kaçınılmazdır.' diyen Bekin, "Bunun gerçekleştirilememesi durumunda ‘Bizans Stratejisi’ ile hareket etmesi kuvvetle muhtemel olan ABD ve koalisyon güçlerinin bundan böyle Afganistan’ı belirsizliğe sürükleyebilmek adına Amerika’nın koalisyon güçlerinin, Afganistan’da sorunların yeniden alevlenmesi ve telafisi mümkün olmayacak olan yeni sorunları da beraberinde getirecek bir çığ etkisi yaratması da göz ardı edilmemesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

ABD Afganistan'daki hain planlarından vazgeçmeyecektir

ABD'nin çekilse bile Afganistan'da kargaşa senaryolarından  vazgeçmeyeceğinin altını çizen Bekin, "Son dönemlerde, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin Pakistan’ı sürekli imlemesi ve Afganistan-Pakistan arasında kaosa yönelik kargaşa ortamını hızlandırma çabaları, amacı önceden belirlenmiş bir senaryonun ‘çekim düzleminde’  uygulanması amacına yönelik olup, bu konudaki tehlikeli çabaların boşa çıkmış olması son derece önem oluşturmaktadır. Bu noktadan hareketle, ABD ve koalisyon ortaklarının daha önce olduğu gibi Afganistan’da da böl ve yönet metodunu uygulamaya çalışacakları muhakkaktır. Peştunca ve Darice’den başka yaklaşık 30’un üzerinde dilin konuşulduğu farklı etnisitelerden oluşan Afganistan’da, kardeş kardeşi birbirine düşürebilecek politikaların içine düşmemek için her şeyden önce başta Türkiye olmak üzere, İran’a komşu olan D-8 üyesi İran ve Pakistan ve Türk Konseyine üye ülkelerden Afganistan ile sınırı olan Türkistan, Tacikistan ve Özbekistan’ın süratle bir araya gelip Afganistan konusunda politika belirlemeleri artık kaçınılmazdır." şeklinde konuştu.

Türkiye bölgenin istikrarı için acil harekete geçmeli

Bölgenin istikrarı ve güvenliği için Türkiye'nin acil harekete geçmesi gerektiğini belirten Bekin,  "Türkiye, bölgenin istikrarı ve güvenliği açısından yeni Afgan politikasını ABD’nin ajandasına göre değil D-8 ve Türk Konseyi üye ülkelerle yakın işbirliği içerisinde oluşturmasında ve Afganistan’daki mevcut ve kangrenleşmeye yüz tutmuş olan sorunlara yerinde  çözüm önerileriyle katkı sağlaması kalıcı barış için büyük fayda sağlayacağı muhakkaktır. Bu konuda süratle karar alınamaması durumunda şimdiden harekete geçen küresel güçlerin Afganistan’ı kendi politikaları doğrultusunda istikrarsızlaştırmaya sevk edebilecek adımların içerisinde olmaları kaçınılmaz olacaktır. Yeniden Refah Partisi olarak, neredeyse yarım yüzyıldan beri küresel güçler tarafından istikrarsızlığa ve kaosa sürüklenen ve büyük bedeller ödeyen Afganistan’ın, yeniden istikrarsızlığın merkezine dönüştürülmemesi için sağduyunun hâkim olması adına geçmişte yaşanan acı olaylardan büyük dersler çıkartılarak tüm tarafların kucaklayıcı ve birleştirici adımları atması, sükûnetin sağlanması ve barış ve kardeşliğin yeniden tesisinin önemine vurgu yapıyor, Afgan halkının çıkarlarını ön plana alabilecek olan ve küresel odakların çıkarlarına hizmet etmeyen içsel barışı önemsediğimizi ifade etmek isteriz." dedi.