ALNI SEÇDEYE GİDEN ADAM ‘ATATÜRK’ DEMİYORSA, O ALLAH’A İBADET ETMİYORDUR

Güncel 14.10.2024 - 08:32, Güncelleme: 14.10.2024 - 08:39
 

ALNI SEÇDEYE GİDEN ADAM ‘ATATÜRK’ DEMİYORSA, O ALLAH’A İBADET ETMİYORDUR

Bağımsız Türkiye Partisi Bakırköy İlçe Başkanlığı 7. Olağan Kongresi Cem Karaca Kültür Merkezi’nde yapıldı. Mevcut Başkan Fikret Taç’ın güven oyu alarak yeniden başkan seçildiği kongreye katılan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bu ülkede işler birbirine öyle karıştırıldı ki, anı secdeye giden adam Atatürk deyince ‘Aaa Atatürk dedi’ oluyor. Alnı secdeye giden adam Atatürk demiyorsa Allah'a ibadet etmiyordur. Onun Allah’ı başkadır, sen onu anla” dedi. 
Bağımsız Türkiye Partisi Bakırköy İlçe Başkanlığı 7. Olağan Kongresi Cem karaca Kültür Merkezi'nde yoğun bir katılımla gerçekleşti. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın da katıldığı kongre Cem Karaca Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. 2023 yerel seçimlerinde Bakırköy Belediye Başkan Adayı olarak dikkatleri üzerine çeken D. Nazlı Vesek’in de hazır bulunduğu kongrede, tüm delegelerin oyunu alarak güven tazeleyen Fikret Taç yeniden ilçe başkanı oldu.  TEK ÇÖZÜM BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ! Kongreye katılan son yerel seçimlerde Belediye Başkan Adayı olan D. Nazlı Vesek, yaptığı konuşmada ailem dediği partisiyle birlikte olmaktan büyük onur duyduğunu söyleyerek, gerek seçim zamanında gerekse seçim sonrası çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.   Devamında konuşan İlçe Başkanı Fikret Taç, kendisine duyulan güvenden ötürü tüm partililerine teşekkür ederek, Bağımsız Türkiye Partisi’ni diğer partilerden ayıran özelliğinin güvenilir kadroları ve milli ekonomi modeli olduğunu belirterek, “Siyaset çözüm üretme sanatıdır. Sorumluluk alarak hizmet etme sanatıdır. Çözüm noktası ne Cumhur ne de Millet ittifakıdır. Tek çözüm Bağımsız Türkiye Partisidir” dedi.  Teknoloji ve yapay zeka alanında yaptığı çalışmalarla bilinen Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Avukat Cihan Erdoğanyılmaz’katılarak söz aldı.  Seçmenlerin tamamının kendi iradesiyle oy kullanmadığını, bazılarının sandığa dahi gitmek istemediğini, bazıların ise sırf tepki oyu kullanmak için gittiğini söyleyen Cihan Erdoğanyılmaz, dolayısı ile partilerin başarısının aldığı oy oranıyla değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.   BTP TOPLUMSAL SORUNLARIN PANZEHİRİDİR! BTP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ali Bestami Kepekçi de yaptığı konuşmada, ülkemizin sessiz sedasız, topsuz tüfeksiz işgal edildiğini belirterek, TBMM’nin de sorunları çözmesine imkan olmadığını belirterek, toplumdaki ahlaki çöküşün ancak devlet güvencesiyle düzelebileceğini belirtti.  Topluma tekrar hayal kurduracak olan ve ‘Var bi hayalimiz’ diyen bir genel başkanları olduğunu söyleyen Bestami Kepekçi, “BTP’nin iktidarı için, fikir ve projeleri için mücadele etmek çocuklarımız için, anamız için, bacılarımız için şarttır zaruridir.  BTP toplumsal sorunların panzehiridir.” diyerek konuşmasını tamamladı.  Bağımsız Türkiye Partisi Kurucusu ve Genel Başkanı merhum Haydar BAŞ’ın sinevizyonun izletildiği genel kurulda konuşarak gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Hüseyin Baş, öncelikle izletilen videoda gerek insanlığa, gerek ise hukuka olan 50 yıllık çığlığı izlediklerini söyleyerek, “Bize de düşen, belki 50 belki de 50'den de fazla yıldır devam eden bu çığlığı gerekirse 550 yıl boyunca devam ettirmektir.” diyerek konuşmasına başladı.  Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan BTP Lider Hüseyin Baş, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi.  YAŞADIĞIMIZ ÜLKEDE KÖLE HALİNE GETİRİLDİK Geçenlerde hepimiz izledik gördük mecliste kapalı bir oturum yapıldı. Kapalıydı dediklerinde biz kimse bilmeyece sandık ama içeride konuşulanları anlık olarak Amerika bilecek İsrail bilecek, Avrupa bilecek ama Türk milleti bilmeyecek. O kadar değersiz bir noktaya geldik ki millet olarak ne ülkeyi yönetenlerin ne yaptığından haberimiz var, ne de ülkeyi yönetenlerin ülkeyi nasıl yönetmeleri gerektiği konusunda bir yaptırım gücümüz var.  Seçimlerden önce de söyledim. Seçimden bir gün önce hepiniz kralsınız. Tamam mı yoksa köleliğe devam mı seçimidir bu. Neyi seçtik köleliği. Tercihlerimizle yaşadığımız ülkede köle haline getirildik.  Yakında hepimizin yine çok sıkça duyacağı asgari ücret tartışmaları olacak. Asgari ücreti kim alıyor, işçi alıyor. Bu ülkenin yüzde %50'ye yakını işçi. Yani parti kursa iktidar olur. Peki asgari ücrete kim karar veriyor? Aslında hükümet dediğimiz patronlar ve patronlar dünyası karar veriyor. Size bir şey takdir ediyorlar ve bununla yaşayacaksın diyorlar. Bizler de köleler olarak kader, kısmet diyerek yaşıyoruz. Bu salondakiler farkında ama bir an önce bu ülkenin bize ait olduğunu millete gösterip kendi kararlarımızı vermenin vakti geldi de geçiyor.  TBMM TÜM FONKSİYONUNU YİTİRMİŞTİR Bağımsız Türkiye Partisi ile birlikte milletimizi hak ettiği yere taşımak hepimizin boynunun borcudur. Biliyorsunuz 1 Ekim'de meclis açıldı Meclis açıldığında ilk şu yorumu yaptım. Niye açıldı, ne gibi bir karar alacak ya da hayata geçirecekler. Yani Anayasa değişiklikleriyle meclisin bütün fonksiyonunu yok ettiler.  Sadece bize tiyatro oynuyorlar. Eminim ki ‘Bu ülkenin kaç tane milletvekili var’ diye sorsak, eminim ki ülkenin %70, 80'i kaç milletvekili olduğunu bile bilmez. Bizler seçtiğimiz insanları bile bilmiyoruz ve o meclis bugün bütün fonksiyonunu yitirmiş bir meclis. Atatürk'ün büyük bir mücadeleyle kurduğu, millete armağan etti ve milletin karargahı olan meclis, bugün hiçbir işe yaramıyor. Anayasayı değişecekler ya, manasından değiştiremediler içeriğinden değiştiremediler, maddelerinden değiştiremediler, şimdi de noktalarını virgüllerini incelemeye başladılar.  BU ÜLKE BAĞIMSIZLIĞINI YİTİRİYOR Bu ülke bağımsızlığını yitiriyor ve bu ülke bölünmek isteniyor. Bu ülke Alevi Sünni diye, Kürt Türk diye, sağcı solcu diye 50 seneden beri bölünüyor. 50 seneden beri kavga ettiriliyor ve bugün anayasa değişikliği adı altında yine bir gündem ortaya çıkardılar. Neymiş, Anayasanın 3 maddesinin anlattığı ifade yanlışmış. 20 küsür yıldır anlattığımız ve biz anlatırken dikkate bile alınmayan, başkalarının önemsemediği konu bugün kucağımızdadır.  Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağından, sınırlarından, isminden, dilinden rahatsız olanlar şu anda aktif devreye girmiş vaziyette ve ilk yapacakları iş Türkiye'nin bütünlüğüne saldırmak olacak.  Fetö ihtiras sahibi biriymiş. Fetö askere, bürokrasiye, devlete sızabiliyorsa, trilyon dolarlık bir güç ve hakimiyet alanı oluşturabiliyorsa, ihaleler dağıtabiliyorsa, bu ihtiras sahibi olmak mıdır.  Herkes Türkiye'nin bütünlüğünü bozmaya hizmet etti. Babamın çok güzel bir lafı vardı o zamanlar. Ülkenin her şeyini sattılar pay etmeye gelince kavga etmeye başladılar. Şimdi birbirlerini bıraktılar, ülkeyi bölme ve parçalama ideallerini hayata geçirmeye devam ettiler. Şimdi bunlar çok ütopik gibi geliyor dinleyenlere, ‘ya öyle şey olur mu?’ diye. Benim güzel kardeşim aç azıcık tarihi oku. Senin yaşadığın topraklarda çok değil bundan 100 sene önce bu vatanı satanlar, şimdi saraylarda yaşayanlar.  ANA MUHALEFET DEĞİL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ KAYBETTİ Ana muhalefet lideri çıkmış, ‘Ne konuşuyorsunuz. Kaybedersem ben kaybederim’ diyor. Son seçimde ana muhalefetin lideri mi kaybetti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milleti kaybetti. Ben neyi kaybedeceğim, sen neyi kaybedeceksin. Sen koltuğunu kaybedeceksin. Yani onların kazanç diye gördüğü veya kayıp diye gördüğü şey koltukları. Koltukları bütün mücadelenin ana çıkış noktası. İktidar, iktidar olma peşinde her şeyi mübah görüyor, muhalefet muhalefette iktidar olma peşinde o da her şeyi hak görüyor. Ondan sonra da bizim çocuklarımız niye sokakta katlediliyor. Niye bizim çocuklarımız eğitim alamıyor. Türk Milleti olarak böyle bir şeye nasıl müsaade edebiliriz. Silkelenip kendinize gelmemiz gerekiyor. 20, 30 sene sonra yaşayacak vatan bulamazsınız. Bu basit bir şey değil. Senin yanındaki Suriye vatandaşı bugün yaşayacak vatan bulamıyor. Senin hemen karşındaki Lübnan vatandaşı bugün yaşayacak vatan bulamıyor. Zannediyor musun ki bu ateş olduğu yerde kalır. Düştüğü yeri yakıp kalsa iyi, ateş yayılır seni de sarar.  MUHALEFET EDECEĞİZ DİYE BU ÜLKENİN İNANAN İNSANLARINA MUHALEFET ETMEYİN Muhalefet edeceğiz diye bu ülkenin saf temiz duygularla inanan müslümanlarına muhalefet etmeyin. Atatürk hilafeti kaldırdı, kimlerle kaldırdı bugünün muhafazakarlarıyla. Atatürk bu ülkeyi kurdu ve yönetti. Biz ona canımızı versek borcumuzu ödeyemeyiz. Bak hepimiz toplanalım canımızı verelim o borcun 1 gramını ödeyemeyiz. Öyle büyük bir insan ama senin Osmanlı dediğin imparatorlukta yaşayanlar zaten muhafazakar. ALNI SECDEYE GİDEN ADAM ATATÜRK DEMİYORSA, O ALLAH’A İBADET ETMİYORDUR Bu ülkede işler birbirine öyle karıştırıldı ki. Alnı secdeye giden adam Atatürk deyince aaa Atatürk dedi oluyor. Bu ülkede alnı secdeye giden adam Atatürk demiyorsa o Allah'a ibadet etmiyordur. Onun Allah’ı başkadır, sen onu anla.  Bunun tek bir çıkış yolu var arkadaşlar. Başka ne yaparsanız yapın Bu meselenin önüne geçemezsiniz. Bu işin yolu milletin birliğinden, kardeşliğinden geçer. Başka yolu yok. 2001 yılında AK Parti kurulduktan sonra seçime girmemişken daha bir meclis partisi bile değilken daha Sayın Erdoğan bile yokken, AK Parti'nin başında bile değilken Amerika'ya gidip beyaz sarayda Amerikan devlet başkanı ile görüştü. Bende gittim ama biri fotoğraf çeker de ‘Bu kendini satmaya gitmiş’ der diye korktum. Ayrıca beni bir Allah’ın kulu da tanımadı. Peki o dönem hiç birşey olmayan Erdoğan'ı niye tanıdılar.  Ne yaptılarsa ülkeyi bölmek için yaptılar. Bunların iş yapma biçimi; önce olmayan bir meseleyi sorun haline getiriyorlar sonra o meseleyi çözeceğiz diye işin içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Problemi çözeceğiz diyen de, çözümsüz bir hale getiren de yine bu hükümet. Katliamları görüyoruz. Kanun çıkarmak mesele değil. bİz de burada oturalım kendi aramızda kanun çıkaralım. uymadıktan sonra kim takar kanunu. Sen kanuna önce kendin uyacaksın. Bu ülkede sığınmacı diye bir sorun yoktu. Eğitim diye bir sorun yoktu. Ülkenin gündemine getiren de bunlar, çözeriz diye ortaya atılanlar da bunlar ve çözeceğiz adı altında çözümsüz bir sorun olarak kucağımıza bırakan yine bunlar. Bu kadar felaket cehaletten olmaz. Bunlar bu işi bozmak için burada. Bunlar bu milletin birliğine dinamit koymak için burada. Milleti fakirleştirmek, cahil bırakmak için burada. Başka da bir maksatları yok. Fikret Taç başkanlığında oluşan Bakırköy İlçe yönetimi ise şu şekilde belirlendi Burak Tilev Osman Tüter Saniye Yıldız Ali Haydar Çetin Neziha Durgunkaya Yedek Üyeler Mehmet Akif Yurtseven Engin Bolcan Fatma Kepekçi Fahir Aruoba Ali Cevdet Yıldız  
Bağımsız Türkiye Partisi Bakırköy İlçe Başkanlığı 7. Olağan Kongresi Cem Karaca Kültür Merkezi’nde yapıldı. Mevcut Başkan Fikret Taç’ın güven oyu alarak yeniden başkan seçildiği kongreye katılan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bu ülkede işler birbirine öyle karıştırıldı ki, anı secdeye giden adam Atatürk deyince ‘Aaa Atatürk dedi’ oluyor. Alnı secdeye giden adam Atatürk demiyorsa Allah'a ibadet etmiyordur. Onun Allah’ı başkadır, sen onu anla” dedi. 

Bağımsız Türkiye Partisi Bakırköy İlçe Başkanlığı 7. Olağan Kongresi Cem karaca Kültür Merkezi'nde yoğun bir katılımla gerçekleşti. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın da katıldığı kongre Cem Karaca Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. 2023 yerel seçimlerinde Bakırköy Belediye Başkan Adayı olarak dikkatleri üzerine çeken D. Nazlı Vesek’in de hazır bulunduğu kongrede, tüm delegelerin oyunu alarak güven tazeleyen Fikret Taç yeniden ilçe başkanı oldu. 

TEK ÇÖZÜM BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ!

Kongreye katılan son yerel seçimlerde Belediye Başkan Adayı olan D. Nazlı Vesek, yaptığı konuşmada ailem dediği partisiyle birlikte olmaktan büyük onur duyduğunu söyleyerek, gerek seçim zamanında gerekse seçim sonrası çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.  

Devamında konuşan İlçe Başkanı Fikret Taç, kendisine duyulan güvenden ötürü tüm partililerine teşekkür ederek, Bağımsız Türkiye Partisi’ni diğer partilerden ayıran özelliğinin güvenilir kadroları ve milli ekonomi modeli olduğunu belirterek, “Siyaset çözüm üretme sanatıdır. Sorumluluk alarak hizmet etme sanatıdır. Çözüm noktası ne Cumhur ne de Millet ittifakıdır. Tek çözüm Bağımsız Türkiye Partisidir” dedi. 
Teknoloji ve yapay zeka alanında yaptığı çalışmalarla bilinen Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Avukat Cihan Erdoğanyılmaz’katılarak söz aldı. 

Seçmenlerin tamamının kendi iradesiyle oy kullanmadığını, bazılarının sandığa dahi gitmek istemediğini, bazıların ise sırf tepki oyu kullanmak için gittiğini söyleyen Cihan Erdoğanyılmaz, dolayısı ile partilerin başarısının aldığı oy oranıyla değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.  

BTP TOPLUMSAL SORUNLARIN PANZEHİRİDİR!

BTP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ali Bestami Kepekçi de yaptığı konuşmada, ülkemizin sessiz sedasız, topsuz tüfeksiz işgal edildiğini belirterek, TBMM’nin de sorunları çözmesine imkan olmadığını belirterek, toplumdaki ahlaki çöküşün ancak devlet güvencesiyle düzelebileceğini belirtti. 

Topluma tekrar hayal kurduracak olan ve ‘Var bi hayalimiz’ diyen bir genel başkanları olduğunu söyleyen Bestami Kepekçi, “BTP’nin iktidarı için, fikir ve projeleri için mücadele etmek çocuklarımız için, anamız için, bacılarımız için şarttır zaruridir.  BTP toplumsal sorunların panzehiridir.” diyerek konuşmasını tamamladı. 

Bağımsız Türkiye Partisi Kurucusu ve Genel Başkanı merhum Haydar BAŞ’ın sinevizyonun izletildiği genel kurulda konuşarak gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Hüseyin Baş, öncelikle izletilen videoda gerek insanlığa, gerek ise hukuka olan 50 yıllık çığlığı izlediklerini söyleyerek, “Bize de düşen, belki 50 belki de 50'den de fazla yıldır devam eden bu çığlığı gerekirse 550 yıl boyunca devam ettirmektir.” diyerek konuşmasına başladı. 

Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan BTP Lider Hüseyin Baş, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi. 

YAŞADIĞIMIZ ÜLKEDE KÖLE HALİNE GETİRİLDİK

Geçenlerde hepimiz izledik gördük mecliste kapalı bir oturum yapıldı. Kapalıydı dediklerinde biz kimse bilmeyece sandık ama içeride konuşulanları anlık olarak Amerika bilecek İsrail bilecek, Avrupa bilecek ama Türk milleti bilmeyecek. O kadar değersiz bir noktaya geldik ki millet olarak ne ülkeyi yönetenlerin ne yaptığından haberimiz var, ne de ülkeyi yönetenlerin ülkeyi nasıl yönetmeleri gerektiği konusunda bir yaptırım gücümüz var. 

Seçimlerden önce de söyledim. Seçimden bir gün önce hepiniz kralsınız. Tamam mı yoksa köleliğe devam mı seçimidir bu. Neyi seçtik köleliği. Tercihlerimizle yaşadığımız ülkede köle haline getirildik. 

Yakında hepimizin yine çok sıkça duyacağı asgari ücret tartışmaları olacak. Asgari ücreti kim alıyor, işçi alıyor. Bu ülkenin yüzde %50'ye yakını işçi. Yani parti kursa iktidar olur. Peki asgari ücrete kim karar veriyor? Aslında hükümet dediğimiz patronlar ve patronlar dünyası karar veriyor. Size bir şey takdir ediyorlar ve bununla yaşayacaksın diyorlar. Bizler de köleler olarak kader, kısmet diyerek yaşıyoruz. Bu salondakiler farkında ama bir an önce bu ülkenin bize ait olduğunu millete gösterip kendi kararlarımızı vermenin vakti geldi de geçiyor. 

TBMM TÜM FONKSİYONUNU YİTİRMİŞTİR

Bağımsız Türkiye Partisi ile birlikte milletimizi hak ettiği yere taşımak hepimizin boynunun borcudur. Biliyorsunuz 1 Ekim'de meclis açıldı Meclis açıldığında ilk şu yorumu yaptım. Niye açıldı, ne gibi bir karar alacak ya da hayata geçirecekler. Yani Anayasa değişiklikleriyle meclisin bütün fonksiyonunu yok ettiler.  Sadece bize tiyatro oynuyorlar. Eminim ki ‘Bu ülkenin kaç tane milletvekili var’ diye sorsak, eminim ki ülkenin %70, 80'i kaç milletvekili olduğunu bile bilmez. Bizler seçtiğimiz insanları bile bilmiyoruz ve o meclis bugün bütün fonksiyonunu yitirmiş bir meclis. Atatürk'ün büyük bir mücadeleyle kurduğu, millete armağan etti ve milletin karargahı olan meclis, bugün hiçbir işe yaramıyor. Anayasayı değişecekler ya, manasından değiştiremediler içeriğinden değiştiremediler, maddelerinden değiştiremediler, şimdi de noktalarını virgüllerini incelemeye başladılar. 

BU ÜLKE BAĞIMSIZLIĞINI YİTİRİYOR

Bu ülke bağımsızlığını yitiriyor ve bu ülke bölünmek isteniyor. Bu ülke Alevi Sünni diye, Kürt Türk diye, sağcı solcu diye 50 seneden beri bölünüyor. 50 seneden beri kavga ettiriliyor ve bugün anayasa değişikliği adı altında yine bir gündem ortaya çıkardılar. Neymiş, Anayasanın 3 maddesinin anlattığı ifade yanlışmış. 20 küsür yıldır anlattığımız ve biz anlatırken dikkate bile alınmayan, başkalarının önemsemediği konu bugün kucağımızdadır. 

Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağından, sınırlarından, isminden, dilinden rahatsız olanlar şu anda aktif devreye girmiş vaziyette ve ilk yapacakları iş Türkiye'nin bütünlüğüne saldırmak olacak. 

Fetö ihtiras sahibi biriymiş. Fetö askere, bürokrasiye, devlete sızabiliyorsa, trilyon dolarlık bir güç ve hakimiyet alanı oluşturabiliyorsa, ihaleler dağıtabiliyorsa, bu ihtiras sahibi olmak mıdır. 

Herkes Türkiye'nin bütünlüğünü bozmaya hizmet etti. Babamın çok güzel bir lafı vardı o zamanlar. Ülkenin her şeyini sattılar pay etmeye gelince kavga etmeye başladılar. Şimdi birbirlerini bıraktılar, ülkeyi bölme ve parçalama ideallerini hayata geçirmeye devam ettiler.

Şimdi bunlar çok ütopik gibi geliyor dinleyenlere, ‘ya öyle şey olur mu?’ diye. Benim güzel kardeşim aç azıcık tarihi oku. Senin yaşadığın topraklarda çok değil bundan 100 sene önce bu vatanı satanlar, şimdi saraylarda yaşayanlar. 

ANA MUHALEFET DEĞİL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ KAYBETTİ

Ana muhalefet lideri çıkmış, ‘Ne konuşuyorsunuz. Kaybedersem ben kaybederim’ diyor. Son seçimde ana muhalefetin lideri mi kaybetti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milleti kaybetti. Ben neyi kaybedeceğim, sen neyi kaybedeceksin. Sen koltuğunu kaybedeceksin. Yani onların kazanç diye gördüğü veya kayıp diye gördüğü şey koltukları. Koltukları bütün mücadelenin ana çıkış noktası. İktidar, iktidar olma peşinde her şeyi mübah görüyor, muhalefet muhalefette iktidar olma peşinde o da her şeyi hak görüyor. Ondan sonra da bizim çocuklarımız niye sokakta katlediliyor. Niye bizim çocuklarımız eğitim alamıyor.

Türk Milleti olarak böyle bir şeye nasıl müsaade edebiliriz. Silkelenip kendinize gelmemiz gerekiyor. 20, 30 sene sonra yaşayacak vatan bulamazsınız. Bu basit bir şey değil. Senin yanındaki Suriye vatandaşı bugün yaşayacak vatan bulamıyor. Senin hemen karşındaki Lübnan vatandaşı bugün yaşayacak vatan bulamıyor. Zannediyor musun ki bu ateş olduğu yerde kalır. Düştüğü yeri yakıp kalsa iyi, ateş yayılır seni de sarar. 

MUHALEFET EDECEĞİZ DİYE BU ÜLKENİN İNANAN İNSANLARINA MUHALEFET ETMEYİN

Muhalefet edeceğiz diye bu ülkenin saf temiz duygularla inanan müslümanlarına muhalefet etmeyin. Atatürk hilafeti kaldırdı, kimlerle kaldırdı bugünün muhafazakarlarıyla. Atatürk bu ülkeyi kurdu ve yönetti. Biz ona canımızı versek borcumuzu ödeyemeyiz. Bak hepimiz toplanalım canımızı verelim o borcun 1 gramını ödeyemeyiz. Öyle büyük bir insan ama senin Osmanlı dediğin imparatorlukta yaşayanlar zaten muhafazakar.

ALNI SECDEYE GİDEN ADAM ATATÜRK DEMİYORSA, O ALLAH’A İBADET ETMİYORDUR

Bu ülkede işler birbirine öyle karıştırıldı ki. Alnı secdeye giden adam Atatürk deyince aaa Atatürk dedi oluyor. Bu ülkede alnı secdeye giden adam Atatürk demiyorsa o Allah'a ibadet etmiyordur. Onun Allah’ı başkadır, sen onu anla. 

Bunun tek bir çıkış yolu var arkadaşlar. Başka ne yaparsanız yapın Bu meselenin önüne geçemezsiniz. Bu işin yolu milletin birliğinden, kardeşliğinden geçer. Başka yolu yok.

2001 yılında AK Parti kurulduktan sonra seçime girmemişken daha bir meclis partisi bile değilken daha Sayın Erdoğan bile yokken, AK Parti'nin başında bile değilken Amerika'ya gidip beyaz sarayda Amerikan devlet başkanı ile görüştü. Bende gittim ama biri fotoğraf çeker de ‘Bu kendini satmaya gitmiş’ der diye korktum. Ayrıca beni bir Allah’ın kulu da tanımadı. Peki o dönem hiç birşey olmayan Erdoğan'ı niye tanıdılar. 

Ne yaptılarsa ülkeyi bölmek için yaptılar. Bunların iş yapma biçimi; önce olmayan bir meseleyi sorun haline getiriyorlar sonra o meseleyi çözeceğiz diye işin içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Problemi çözeceğiz diyen de, çözümsüz bir hale getiren de yine bu hükümet.

Katliamları görüyoruz. Kanun çıkarmak mesele değil. bİz de burada oturalım kendi aramızda kanun çıkaralım. uymadıktan sonra kim takar kanunu. Sen kanuna önce kendin uyacaksın.

Bu ülkede sığınmacı diye bir sorun yoktu. Eğitim diye bir sorun yoktu. Ülkenin gündemine getiren de bunlar, çözeriz diye ortaya atılanlar da bunlar ve çözeceğiz adı altında çözümsüz bir sorun olarak kucağımıza bırakan yine bunlar.

Bu kadar felaket cehaletten olmaz. Bunlar bu işi bozmak için burada. Bunlar bu milletin birliğine dinamit koymak için burada. Milleti fakirleştirmek, cahil bırakmak için burada. Başka da bir maksatları yok.

Fikret Taç başkanlığında oluşan Bakırköy İlçe yönetimi ise şu şekilde belirlendi

Burak Tilev

Osman Tüter

Saniye Yıldız

Ali Haydar Çetin

Neziha Durgunkaya

Yedek Üyeler

Mehmet Akif Yurtseven

Engin Bolcan

Fatma Kepekçi

Fahir Aruoba

Ali Cevdet Yıldız

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.