Kerimoğlu 1 Mayıs Mitingi’ne hangi sıfatla katıldı?

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İstanbul’da kutlamaların adresi olan Maltepe Miting Alanı’na, bir çok belediye başkanı kendi örgütü ve işçisi ile katılırken, işçisinden memuruna, sanatçısından sözleşmeli personeline kadar greve çıkmayanın kalmadığı Bakırköy Belediyesi’nin Başkanı Bülent Kerimoğlu, ne işçisinin, ne de örgütünün yanına uğramadı. Başkan Kerimoğlu’nun 1 Mayıs Mitingi’ne, danışmanı, belediye avukatı ve işçilerinden kurdurduğu ‘Çalış-Sen’ sendikası adına mı, yoksa belediye başkanı sıfatıyla mı katıldığı akıllarda soru işareti bıraktı…

İstanbul Maltepe Miting Alanı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla binlerce işçi ve işçi dostuna ev sahipliği yaptı. Hep birlikte atılan sloganlarla ve taşınan pankartlarla, mücadele ve dayanışma çağrısı yapıldı. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yanı sıra, çok sayıda milletvekili, belediye başkanı, ilçe başkanı ve örgütünün katıldığı 1 Mayıs kutlamalarında, son olarak ‘Sıfır Zam’ dayatması nedeniyle belediyenin kapısında 100 gün boyunca grev yapan işçilerle gündeme gelen Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da görüldü. Başkan Kerimoğlu’nun ne kendi işçisi ile, ne de örgütü ile yan yana gelmediğinin gözlendiği mitinge, danışmanı, belediye avukatı ve işçilerinden kurdurduğu ‘Çalış-Sen” sendikası adına mı, yoksa belediye başkanı sıfatıyla mı katıldığı merak konusu olurken, sık sık ‘İşçi emek düşmanı, Bakırköy’ün başkanı’ sloganları atılan Kerimoğlu’nun, 1 Mayıs alanında da bu tepkiyle karşılaşmamak ve sosyal medyada paylaşacak görüntüyü vermek için alanda bulunduğu iddia edildi. ÇALIŞ-SEN DEVE Mİ KUŞ MU? İŞÇİLER BU SENDİKAYA ÜYE OLABİLİR Mİ? ÇALIŞ-SEN MEMUR SENDİKASI MI?   Başkan Bülent Kerimoğlu yönetimiyle birlikte, işçisinden memuruna, sanatçısından sözleşmeli personeline kadar greve çıkmayan kalmadı. Başkan Kerimoğlu danışman, avukat ve işçi olarak çalışanlarına kurdurduğu ‘Çalış-Sen” sendikası ile soruna kökten çözüm buldu, işçilerin bağlı oldukları sendikadan istifa ederek, yeni kurulan sendikaya geçtiği/geçirildiği öğrenildi. Ancak sır gibi saklanan sendikanın tüzüğüne bakınca “İşçiler bu sendikaya üye olabilir mi?” sorusunu gündeme getirdi ve cevabını yine tüzüğün içeriğinde ve hazırlanma şeklinde gördük. İşte o tüzükteki ilginç detaylar… TÜZÜKTE İŞÇİ YOK Tüzüğün "Sendikanın Faaliyet Alanı ve Yetkileri" başlıklı 2. maddesinde "Çalış-Sen 20 nolu Genel İşler hizmet kolunda faaliyet gösterir." deniyor. Bu hizmet kolu ve bu kod işçi sendikaları için geçerli. Ancak; Sendikanın tüzüğünde "Kamu Çalışanları" ifadesi geçiyor, yani tüzükte “İşçi" yok. Tüzüğün bir çok yerinde “Kamu Çalışanı" ifadesi yer almasına rağmen İşçi’nin adı geçmiyor. Tüzüğünde İşçi adı geçmezken şirket işçileri bu sendikaya ne amaçla üye yapılıyor, anlayan varsa anlatsın. Yahut cesareti olan, işten kovulmaktan kormayan işçi sorsun. TÜZÜKTE ‘GREV’ SÖZCÜĞÜ DE YOK Tüzükte “Grev" sözcüğü yok. İşveren ekibinin kurduğu sendikanın tüzüğünde “Grev” cümlesinin dahi geçmemesi, grevin istenmediğini anlatıyor. Tüzüğün "Sendikanın Görev ve Yetkileri" başlıklı 5-2/b maddesinde "Toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurur" deniyor. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, sendika grevi aklından dahi geçirmiyor. Anlaşmazlık olursa Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gidecek. Fakat burada da bir yanlışlık var, çünkü; Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na hukuken yalnızca "Memur Sendikaları" gidebilir. İşçi Sendikaları ise, ancak "Yüksek Hakem Kurulu'na" gidebilir İŞÇİ TÜZÜĞÜNDE MEMUR SENDİKALARININ İMZALAYABİLECEĞİ SÖZLEŞME Kafa karışıklığı bununla da bitmiyor. Tüzüğün 5-2/k maddesinde "Hizmet kolu kapsamındaki kurumlarda sosyal denge sözleşmesi görüşmelerini yürütür ve sosyal denge sözleşmelerini imzalar. Sosyal denge sözleşmelerinin uygulanmasına ilişkin uyuşmazlıkların gerekli idari ve yargısal başvuruları yapar." şeklinde düzenleme kafa karışıklığının büyüklüğünü gösteriyor. Çalış-Sen’in belediyelerde sosyal denge sözleşmesi imzalayacağı yazıyor. Sosyal denge sözleşmesi memur sendikalarının imzalayabileceği bir sözleşme ancak, sendikanın seçtiği iş kolu ve iş kodu işçi sendikalarına ait. İŞÇİ SENDİKASI MI, MEMUR SENDİKASI MI? "Üyeliğin sona ermesi" başlıklı 11'inci maddesinde "4688 sayılı kanunun 15'inci maddesinde sayılan görevlere atanma veya seçilme" durumunda üyeliğin sona ereceğine ilişkin düzenleme var. 4688 sayılı kanun "KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI VE TOPLU SÖZLEŞME KANUNU" yani memur sendika kanunu. Çalış-Sen tüzüğünün 11'inci maddesinde bahsi geçen düzenleme de memurun hangi görevlere atanması ve seçilmesi durumunda memur sendikası üyeliğinin sona ereceğini düzenliyor. Sendika gelirlerini 4688 sayılı "memur" sendika kanununda belirtilen yöntemlere göre elde edecek. Bu konu Tüzüğün 34'üncü maddesinde düzenlenmiş. Bu tüzük maddelerine bakınca Çalış-Sen “Deve mi kuş mu?”, “Memur sendikası mı?”, yoksa “ İşçi sendikası mı?” soruları da gündeme geliyor. Peki eğer “Memur Sendikası” ise, şirket işçileri neden ve nasıl üye yapılıyor? Kurucuları neden memur olmayan belediye başkan danışmanı, şirket avukatı, şirket işçisi?" soruları da tabi devamında geliyor. Başkan Kerimoğlu’nun danışman, avukat ve işçi olarak çalışanlarına kurdurduğu ‘Çalış-Sen” sendikası Kurucuları ve özellikleri ise şöyle; Melis Söylemez Bektaş: Bakırköy Belediyesi avukatlarından olan Söylemez'in eşi Ufuk Emre Bektaş'ta Bahçelievler'in CHP'li Belediye Meclis Üyesi  Selçuk Eliyürekli: Eski Temizlik Müdürü Salim Eliyürekli’nin oğlu olan Selçuk Yürekli, personel müdürlüğünde çalışıyor. Erkan Koçer: Belediye personeli  Duygu Üzümcü: Güvenlik personeli olan Üzümcü, şimdilerde şirketin satın alma sorumlusu. Eşi Cüneyt Üzümcü de belediye  çalışanı.  Hasan Berkan Özdemir: Belediye Personeli Mehmet Akyüz: Mevzuata göre, ilçe belediyelerinde danışman çalıştırılması ise mümkün değil ama Mehmet Akyüz, hem spor tesisleri işletme uzmanı, hem başkan danışmanı, hem de sendika kurucusu. On parmağında on marifet.  Nizam Çubuk: Belediye Personeli