Gezi Direnişinin 9. yılında Silivri ve Bakırköy cezaevleri önünde adalet açıklaması

Gündem 28.05.2022 - 22:16, Güncelleme: 10.11.2023 - 04:49
 

Gezi Direnişinin 9. yılında Silivri ve Bakırköy cezaevleri önünde adalet açıklaması

Taksim Dayanışmasının çağrısıyla Gezi’de ve sonrasında hayatını kaybedenleri anmak, tüm Gezi tutsaklarına ses olmak, eşitlik, özgürlük ve adalet talebini yükseltmek için önce Silivri, sonrasında da Bakırköy Cezaevi önünde bir araya gelen hak savunucuları “Acil demokrasi ve adalet, geziye özgürlük” pankartı açarak, “Adalet istiyoruz” dedi.
Gezi davası tutuklularına dayanışma amacıyla Silivri ve Bakırköy cezaevleri önünde bir araya gelen hak savunucuları, gezi tutuklularının fotoğraflarıyla birlikte, “Biz gezici siz gidicisiniz” dövizleri taşıdı, ellerindeki kırmızı balonları adalet talebiyle gökyüzüne bıraktı. “ADALETİN BUHARLAŞARAK YOK OLDUĞU ÜLKEYİZ” Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını Akif Burak Atlar okudu. Atlar, “Bundan tam 9 yıl önce bu günlerde, yaşadığımız karanlık günlerin sorumlusu olan siyasi iktidarın bizlere, bu ülkenin yurttaşlarına karşı tutumu insanlık onurumuza dokunduğu için, temel haklarımızı gaspettiği için, kentsel ve toplumsal hafızamızı yok ettiği için, doğayı ranta kurban ettiği için, bizlere yaşam alanı bırakmadığı için Gezi’de buluşmuş, bir arada olmanın coşkusunu, gerçeği haykırmanın gururunu, direnmenin onurunu yaşamıştık” dedi. Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi. 25 Nisan’da Gezi davasında açıklanan kararlar sonrasında; ranta karşı çıkıp, doğanın talanına itiraz edenlerin,  hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine ses olanların, Gezi parkı park olarak kalsın diye çabalayan kent hakkı, yaşam ve hak savunucularının, bu ülkenin demokrasi güçlerinin “Ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis” ile cezalandırıldığı bir ülkeye dönüşmüştür. Polis tutanaklarına göre en az üç buçuk milyon insanın, yani Gezi’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan, şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden, ağaçlara sarılan milyonların “Müebbet ve ağır hapis cezaları” ile korkutulmaya çalışıldığı, adaletin buharlaşarak yok olduğu bir ülkeyiz artık Eşitlik için, özgürlük için, geleceğimiz için adalet istiyoruz. Gezi Parkı, park olarak kalsın diye mesleki ve yasal süreçleri yürüttükleri için 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırılan Taksim Dayanışmasından kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mimar Mücella Yapıcı için, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman için, Avukat Can Atalay için adalet istiyoruz. Bu hukuksuz davada mesnetsiz ithamlarla yargılanarak 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırılan Çiğdem Mater için, Hakan Altınay için, Mine Özerden için adalet istiyoruz. 4,5 yıldır kanıtsız, tanıksız ithamlarla bir siyasi tutsak olarak özgürlüğü gasbedildiği yetmezmiş gibi, kanıtlanamayan iddialar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala için adalet istiyoruz. Sadece Gezi tutukluları için değil, gelecek güzel günlerimiz için adalet istiyoruz. Yargının bağımsız olduğu, yaşama sahip çıkan seslerin duyulduğu, mesleklerinin gereğini yapan hak savunucularının tutsak edilmediği bir ülke için adalet istiyoruz. Ethem’in, Ali İsmail’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Abdocan’ın, Ahmet’in, Mehmet’in ve Berkin’in özgür düşleri için adalet istiyoruz”      
Taksim Dayanışmasının çağrısıyla Gezi’de ve sonrasında hayatını kaybedenleri anmak, tüm Gezi tutsaklarına ses olmak, eşitlik, özgürlük ve adalet talebini yükseltmek için önce Silivri, sonrasında da Bakırköy Cezaevi önünde bir araya gelen hak savunucuları “Acil demokrasi ve adalet, geziye özgürlük” pankartı açarak, “Adalet istiyoruz” dedi.

Gezi davası tutuklularına dayanışma amacıyla Silivri ve Bakırköy cezaevleri önünde bir araya gelen hak savunucuları, gezi tutuklularının fotoğraflarıyla birlikte, “Biz gezici siz gidicisiniz” dövizleri taşıdı, ellerindeki kırmızı balonları adalet talebiyle gökyüzüne bıraktı.

“ADALETİN BUHARLAŞARAK YOK OLDUĞU ÜLKEYİZ”

Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını Akif Burak Atlar okudu. Atlar, “Bundan tam 9 yıl önce bu günlerde, yaşadığımız karanlık günlerin sorumlusu olan siyasi iktidarın bizlere, bu ülkenin yurttaşlarına karşı tutumu insanlık onurumuza dokunduğu için, temel haklarımızı gaspettiği için, kentsel ve toplumsal hafızamızı yok ettiği için, doğayı ranta kurban ettiği için, bizlere yaşam alanı bırakmadığı için Gezi’de buluşmuş, bir arada olmanın coşkusunu, gerçeği haykırmanın gururunu, direnmenin onurunu yaşamıştık” dedi.

Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.

25 Nisan’da Gezi davasında açıklanan kararlar sonrasında; ranta karşı çıkıp, doğanın talanına itiraz edenlerin,  hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine ses olanların, Gezi parkı park olarak kalsın diye çabalayan kent hakkı, yaşam ve hak savunucularının, bu ülkenin demokrasi güçlerinin “Ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis” ile cezalandırıldığı bir ülkeye dönüşmüştür. Polis tutanaklarına göre en az üç buçuk milyon insanın, yani Gezi’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan, şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden, ağaçlara sarılan milyonların “Müebbet ve ağır hapis cezaları” ile korkutulmaya çalışıldığı, adaletin buharlaşarak yok olduğu bir ülkeyiz artık

Eşitlik için, özgürlük için, geleceğimiz için adalet istiyoruz. Gezi Parkı, park olarak kalsın diye mesleki ve yasal süreçleri yürüttükleri için 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırılan Taksim Dayanışmasından kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mimar Mücella Yapıcı için, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman için, Avukat Can Atalay için adalet istiyoruz. Bu hukuksuz davada mesnetsiz ithamlarla yargılanarak 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırılan Çiğdem Mater için, Hakan Altınay için, Mine Özerden için adalet istiyoruz. 4,5 yıldır kanıtsız, tanıksız ithamlarla bir siyasi tutsak olarak özgürlüğü gasbedildiği yetmezmiş gibi, kanıtlanamayan iddialar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala için adalet istiyoruz. Sadece Gezi tutukluları için değil, gelecek güzel günlerimiz için adalet istiyoruz. Yargının bağımsız olduğu, yaşama sahip çıkan seslerin duyulduğu, mesleklerinin gereğini yapan hak savunucularının tutsak edilmediği bir ülke için adalet istiyoruz. Ethem’in, Ali İsmail’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Abdocan’ın, Ahmet’in, Mehmet’in ve Berkin’in özgür düşleri için adalet istiyoruz”

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.