Dünya Çevre Günü’nde yöneticilere seslendiler: “Ormanlarımıza, yeşil alanlarımıza ve sahillerimize göz dikenlere oy yok”
Dünya Çevre Günü’nde yöneticilere seslendiler: “Ormanlarımıza, yeşil alanlarımıza ve sahillerimize göz dikenlere oy yok”
1995 yılında yeşili, doğayı ve en çok da kamuya ait alanları korumak için yola çıkan Çevre Dostları Derneği Başkanı Ülker Durukan, Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında üyeleriyle birlikte yaptıkları fidan dikimi etkinliğinin ardından açıklamalarda bulundu. Önce hükümete, sonra İBB’ye, en sonunda da Bakırköy Belediyesi’ne seslenen Durukan, “Ormanlarımıza, yeşil alanlarımıza ve sahillerimize göz dikenlere oy yok.” dedi.
Dünya Çevre Günü nedeniyle iktidara, İBB’ye ve Bakırköy Belediyesi’ne Çevre Dostları Derneği Başkanı ve Bakırköy Sivil Toplum Platformu Onursal Başkanı olarak seslenen Ülker Durukan, öncelikle geçtiğimiz günlerde hazine arazilerinin ucuz konut yapılması adına satışa çıkacağını duyuran hükümet yetkililerine seslendi.
“652 BİN HEKTAR ORMAN ALANI İMARA AÇILMIŞ”
Alınan karar sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 32 ilde 400'e yakın arsayı satışa çıkardığını belirten Durukan, “Vatandaşın ev ihtiyacı bahane edilerek, yeşil alanlarımızı, orman alanlarımızı satamazlar. Ormanlar ülkenin Ak ciğerleridir.” dedi.
Ormanların, sahillerin ve yeşil alanların halkın ortak malı olduğunu vurgulayan Durukan, “Zaten ormanlarımızın bir kısmını yaktılar, bir kısmını imara açtıklar. Orman Mühendisleri açıklama yaptı. Bu güne kadar 652 bin hektar alan imara açılmış Bu korkunç bir rakam. Ülkemizin yüzde 20’sini kapsayan orman alanlarını çoğaltacağımıza, azaltıyoruz” diyerek isyan etti.
“MİLLET BAHÇELERİ REKREASYON İHTİYACINI KARŞILIYOR”
Hükümetin sık sık dile getirdiği “Millet Bahçeleri” ile ilgili düşüncelerini de aktaran Durukan, “Millet Bahçeleri, rekreasyon ihtiyacını karşılıyor ama Orman ayrı bir ekosistem. Ormanlar bu ülkenin akciğerleridir. Ormanlarımıza, yeşil alanlarımıza, sahillerimize, kısacası kamu alanlarımıza göz dikenlere oy yok. Yakışıksız bir tutum içinde halkın barınma ihtiyacı üzerinden elde edilecek rantlarını maskelemeye çalışanlar bilmeli ki, herkes her şeyi görüyor, biliyor, anlıyor. Kimse vatandaşı salak sanmasın” diyerek devam etti.
“MARMARA DENİZİ YÜZÜMÜZE TÜKÜRDÜ”
Geçtiğimiz yıl Müsilaj tehlikesi ile karşı karşıya kalan Marmara Denizi ile ilgili de düşüncelerini de aktaran Ülker Durukan, “Marmara denizi yüzümüze tükürdü” ifadeleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçtiğimiz Haziran ayında "Marmara Denizi Eylem Planı' ile kısmi temizlik yapıldığını, İBB’nin de sürekli çalışma yapması gerektiğini, denizin 30 metre aşağısının yine müsilajla dolu olduğunu belirtti. Sürekli çalışma olmazsa “Yarın öbür gün yine yüzümüze tükürecek” diyen Durukan İBB yetkililerini duyarlı olmaya davet etti.
Çevre Dostları Derneği olarak kuruldukları1996 yılından bu yana adım adım, parti parti gezerek Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı konusunda yapılması gereken artma işlemlerini konuştuklarını da söyleyen Durukan, “27 yıllık takibimiz sonucu 26 derenin 4 tanesi istediğimiz gibi, 2 tanesi de yarım yamalak arıtıldı. Arıtıldığı taktirde 2.5 yılda denizin kendini tamamen temizleyeceğini söyledik” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanlığına seçilmesi için çok çalıştıklarını, seçildiğinde ise dere arıtmalarının hızlandıracağını düşündükleri için çok sevindiklerini dile getiren Durukan, “Birde baktık ki, İSKİ Genel Müdürlüğü’ne atanan kişi evlere şenlik” diyerek önceki gün görevden ayrılan İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
“GENEL MERKEZLER ATAMA YERİ DEĞİLDİR”
Hakkında bu kadar şikayet olan bir müdürü kimin neden göreve getirildiğini soruşturduklarında ise, bu talebin CHP Genel Merkezinin geldiğini, İmamoğlu’nun da kabul etmek durumunda kaldığını duyduklarını dile getiren Durukan, “1994 yılında İSKİ Genel Müdürlüğü'nde göreve başlayan, 2010 yılında emekli olan, Ağustos 1998'de patlak veren İSKİ skandalıyla ilgili soruşturmada adı geçen, ve oğlunun da Ak Partili bir belediyede çalıştığı iddia edilen Mermutlu ile ilgili bu kadar iddia varken, böyle bir görevlendirmeyi dayatan CHP’yi de kınıyorum. CHP’nin Genel Merkezi gitsin siyasetini yapsın, İmamoğlu’da gerçek liyakatlı kişileri göreve alsın. Genel merkezler atama yeri değildir. ” dedi.
İmamoğlu’nun göreve gelmesi ile birlikte Ayamama Deresi üzerinde ıslah çalışmalarının başlatıldığını, 27 yıllık hayalleri olan ‘Botanik Park Projesi’nin takibi için de 3 yıldır yapılan çalışmaları haftanın 3 günü takip ettiklerini söyleyen Durukan, “Ataköy’ün 3 çıkışı 3 yıldır bağlanamadı. Soruyoruz muhatap bulamıyoruz. Kamuoyuna kim açıklama yapacak. STK’lardan sorumlu kişi bize ‘dilekçe yazın’ diyor, yazıyoruz ‘işleme alınmıştır’ diye cevap geliyor ama sonrası yok. Biz icraat beliyoruz” diyerek, son olarak Bakırköy’le ilgili düşüncelerini ve mesajını paylaştı.
“BİRİ PLAN YAPTI, DİĞERİ RUHSAT VERDİ”
2004’den bu yana CHP’ye oy vermesine rağmen Bakırköy’ün 12 yeşil alanının CHP döneminde kaybedildiğinin altını çizen Ülker Durukan, “TOKİ ve iktidarla el ele verdiler, yeşil alanlarımızı yediler. Biri plan yaptı, diğeri ruhsat verdi” diyerek Bakırköy Belediyesi’ni eleştirdi.
2004’ten bu yana depremde sığınacak 4 alalarının ranta kurban gittiğini, sahillerin yüksek yapılarla doldurulduğunu, 5 bine yakın ağaçlarının kesildiğini ve bunların bedelini kimin ödeyeceğini soran Durukan, “Bakırköy’ün katrilyonlara varan zararı var. Halkı fakirleşti” dedi.
“12 YEŞİL ALANIMIZI BİRLİKTE İMARA AÇAN AKP’DE, CHP’DE GÖZÜMÜZDE SABIKALIDIR”
Geçtiğimiz günlerde, Ataköy 1. Kısım’la ilgili yapılan imar değişikliğinin Bakırköy’ün son yeşil alanlarını da betonlaştırmak için yapılan bir mizansen olduğuna vurgu yapan Durukan, “Siyasi partiler sahip çıkacak mı çıkmayacak mı? Herkes tavrını belli etsin. Bazı partiler açıklama yaparak dava açacağını söyledi. CHP’nin sesi çıkmıyor, AK Parti ise durumla ilgili değerlendirme yapacağını söylüyor. Biz de diyoruz ki; 12 Yeşil Alanımızı öncesinde imara açan AKP’de, CHP’de gözümüzde sabıkalıdır. Hadi size sicilinizi temizlemek için bir fırsat. Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’na durumu anlatan ve çözümü için ultimatom verdik ama yine cevap yok. Kimse Bakırköy’ün menfaati için çalışıyoruz diye bizi yok sayamaz. Bu güne kadar açtığımız davalar ve suç duyuruları da, sonuçları da ortada. Yeşil alanlarımızın ranta kurban edildiği ile ilgili yaptığımız son suç duyurusuyla birlikte her iki başkan da, teknik adamları da yargılanacak. Bu yargılanmayı da takip edeceğiz. 6 Avukatımız, 2 emekli hakim danışmanımız var. Her kimse yaptığının cezasını çekecek. Biz siyaset yapmıyoruz, kamu alanlarımıza sahip çıkıyoruz. Bizim Genel Başkanımız Allah, Önderimiz de Mustafa Kemal Atatürk, başka da kimseyi tanımıyoruz” ifadeleriyle, kamu alanlarını korumaya devam edeceklerini, bu saatten sonra hiç kimsenin yeşil alanları koruyacağım diyip, milleti kandırarak oy isteyemeyeceğini, yönetimlere aday olanların da ‘Kamu alanlarının korunmasıyla ilgili’ yazılı ve sözünü bir şekilde imza vermediği taktirde hem teşhir edeceklerini hem de adaylığını kabul etmeyeceklerini belirtti.
Son olarak Bakırköylülere seslenen Durukan, “Gelin birlik olalım, kimse bizi çantada keklik sanıp atama ile başkan ve avanesini seçmemizi dayatmasın” diyerek konuşmasını tamamladı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.