Türkiye’yi ve Türklüğü Anadolu’dan atmak, Avrupa ülkeleri için şark meselesidir!

Zafer Partisi İstanbul 3. Bölgeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sedat Timur, Bakırköy İlçe Başkanlığı’na atanan Reşide Arık Oktay’ın organize ettiği kahvaltılı toplantıda sivil toplum platformu ve bileşenleriyle bir araya geldi. Gazetecilerinde katıldığı toplantıda önemli açıklamalarda bulunan Timur, 1800'lü yıllardan itibaren Türkiye'yi ve Türklüğü Anadolu'dan atmanın Avrupa ülkeleri için şark meselesi olduğunu söyleyerek, “Her türlü imkansızlığa rağmen nasıl ki bir kişi çıkıp ‘Geldikleri gibi giderler’ demiş ve bu ülkeyi bizlere bırakmışsa, bu günde hep birlikte bunu başarabiliriz” dedi. Türkiye’de ki lider eksikliğinin de Ümit Özdağ’la birlikte bu giderildiğini belirten Sedat Timur, yaptıkları kamuoyu yoklamalarında adı ön plana çıkan Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda destekleyeceklerini belirtti.

Zafer Partisi Bakırköy İlçe Başkanı Reşide Arık Oktay, düzenlediği kahvaltıda sivil toplum platformu ve bileşenleriyle  bir araya geldi. Türk Hava Kuvvetlerinde F-16’nın ilk kuruluşunda görev alan, 1997 yılına kadar da Filo Komutanı olarak devam eden Kaptan Pilot Sedat Timur, F-35 projesiyle ilgili toplantılarda yer aldığını, Amerika’ya gönderilen 6 pilottan biri olduğunu ve Atatürk çizgisindeki komutanlara sonrasında görev verilmeyişinin sebebini de ne yazık ki 15 Temmuz olaylarında anladıklarını belirtti. Gazetemize açıklamalarda bulunan İstanbul 3. Bölgeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sedat Timur, 2023 seçimlerinin ülkemiz ve milletimiz açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, hiç bir partinin dile getiremediklerini Zafer Partisi olarak anlattıklarını ve torunlarımıza yaşanabilir bir Türkiye için de herkezin bir nefer gibi kapı kapı gezerek yaşananları anlatması gerektiğini vurguladı. İlk defa oy kullanacak gençlerin yüzde 42’sinin Zafer Partisi’ne oy vereceğini, alışılmışın dışında sosyal hayatlarında özellikle mültecilerle çok daha fazla iç içe olan gençlerden büyük teveccüh gördüğünü ifade eden Sedat Timur, “İnançlar değişebilir ama kendi dilimizi bile kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız” diyerek açıklamalarına şöyle devam etti. Bu bir kurtuluş mücadelesidir “Şu anda 13 milyon olan yabancı sayısı her geçen gün artıyor. Kendi inancından ve dininden dolayı kendisini eşit gören, kendi aralarında bile anlaşamayıp kavga eden bir toplulukla karşı karşıyayız O yüzden bu bir kurtuluş mücadelesidir. Eğer bu mücadeleyi oylarımızda kazanamazsak maalesef kendi sokaklarımıza, kendi mahallelerimize giremeyeceğimiz günlere doğru gidiyoruz. Ülkemizde toprakların yabancılara satışı Atatürk döneminde yasaktı. Özal döneminde birkaç dönüme kadar satılabilir diye kanun çıkarıldı, bu hükümet döneminde ise 300 dönüme kadar çıkarıldı. Buna engel olamazsak yakında bütün tarlalarımız yabancıların eline geçecek. Bu da Türkiye'nin yok edilmesi demektir. İşte bende tam olarak ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunların farkında olduğum için siyasete atıldım. Kapı kapı dolaşarak bu tehlikeleri anlatıyorum. Her dakika Türk milletinin aleyhine işliyor Kurtuluş Savaşı'nın imkansızlıkları karşısında şu anda gerek teknoloji gerekse insan potansiyelimiz çok daha fazla. Tek eksiğimiz Atatürk çizgisinde, Türk Milliyetçiliğini özümsemiş lider eksikliğiydi. O da Ümit Özdağ’la tamamlandı. Türkiye her gün zemin kaybetmeye devam ediyor. Her dakika her gün Türk milletinin aleyhine işliyor. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Sosyal Medya Yasası olarak da bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili de konuşan Sedat Timur, toprakları alınan insanların artık sesleri ve düşüncelerini de almak isteyen bir iktidarla karşı karşıya olunduğunu belirterek, “Tüm bunlara olan tepkimizi sandıkta vereceğiz” diyerek, CHP’nin konuyla ilgili gerekli sesi çıkarmadığını, üstüne gündemden düşen Başörtü konusuyla dikkatleri de başka yöne çektiğini belirterek devam etti. CHP gereken tepkiyi vermedi Türkiye’nin ayağa kaldırması gereken bir konu varken, gündemden düşmüş ve kamuoyunu ilgilendirmeyen başörtüsü konusunda fikir üretmenin anlamı nedir? Eğer gayet masumane bir düşünce ise senin o koltukta artık olmaman gerekir. Sen Türkiye'nin gündemini bile değerlendiremiyorsun. Zaten bir Ekmelettin vakası var. Nasıl ki şu masada otururken bile karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyorsak, kurmaylarının bile haberi olmadan Ekmelettin ismini ortaya atmak ve parti üyelerine dönüp ‘Tıpış tıpış oy vereceksiniz’ demek ne demek. Tamda buradan hareketle, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı olan direncim o gün neyse bugün 10 katı arttı. 6’lı masayı da değerlendirdi Altılı masa hakkındaki düşüncelerini de Timur, “Bu masa batı dünyasının ‘AK Parti iktidarıyla yaptığı şeyler neyse, bizde yapalım ancak biz daha yumuşak ve halkın tepkisini almadan yapalım’ şeklinde diyenlerin bir araya geldiği bir masa. Gördüdğümüz o ki; masadaki herkes kendisinin cumhurbaşkanı adayı olmasını öne sürüyor. Masada en sözü geçen kişinin de Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu görüyoruz. Amerika’ya giden ve siyasilerle görüşmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Boston'da gazetecilere izin kaybettirdi. Kiminle buluştuğu da bilinmiyor. Biz Zafer Partisi olarak, Kılıçdaroğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra ikinci bir AK Partili olduğunu öngörüyoruz. Cumhurbaşkanı Adayımız Mansur Yavaş Yaptıkları kamuoyu araştırmalarında da Cumhurbaşkanlığını kazasız belasız alacak tek kişinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğunu gördüklerini, Genel Başkanları’nın da bunu açıklayarak Yavaş’ı göreve çağırdığını söyleyen Timur, halkın teveccühünü kazanan Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Yavaş’ın farkında olmayan diğer partilerin de yaptığı araştırma sonucunda aynı ismin çıktığını belirtti.