Turizm Doğru Tanıtım, Planlama ve İnsan Kaynağıyla Büyür

POYD Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, pandemi döneminden günümüze olan süreci değerlendirerek sektörün gelişmesi için doğru tanıtım, planlama ve yetişmiş insan kaynağının önemini vurguladı.

Sektör olarak pandemi süreciyle başlayan ve üst üste yaşanan orman yangınları, sel, deprem afetleri ve ekonomik dalgalanmalara rağmen iyi bir sınav verdiklerini belirten Girgin, “ Pandemi sürecinde ekonomi bazında analiz yapıldığında turizm en çok etkilenen sektörler arasında yer aldı. En geç toparlanacağı belirtilen sektördü. Bununla beraber, özellikle Pandemi sonrasında sektörde nitelikli iş gücü kaybı oldu. O günün koşullarında işgücü istikrarı ve personel sağlama konusunda zor zamanlar yaşandı. Turizm hem bedenen hem de zihnen emek isteyen ve mesai kavramı olmadan 7/24 yaşayan bir sektördür. En alttakinden en üst çalışanına kadar insanlar bunun karşılığını almak ister. Taleplerdeki dengesizlik ise işletmelerde küçülmeye neden oldu ve nitelikli insanlar sektördeki daralma nedeniyle farklı işlere yönelmek durumunda kaldı. Bazı işletmeler de kapandı. Turizm bir hizmet sektörüdür ve buradaki ana sermaye de aslında insandır” dedi. ÇIRAKLIĞINI YAPMADIĞINIZ BİR İŞİN USTALIĞINI YAPAMAZSINIZ Turizmin beslediği 60 farklı iş kolu olduğunu vurgulayan Yiğit Girgin, “Turizm durduğunda diğer ekonomik süreçler de olumsuz etkileniyor. Yani tedarik zincirini kırdığınız anda diğer unsurlar da etkileniyor. Dolayısıyla sektöre kendini sürekli olarak tazelemesi lazım. Tüm ürünlerin zamlanması, enflasyon, asgari ücret, düşük kur gibi etkenler buradaki ticari dengelerde oynamalara neden oldu. Çünkü bütçelemeleri çok önceden yapıyoruz. Sonradan yükselen maliyetleri ön görmek zor. Bunlar da iş gücü kaybına neden oluyor. Turizm sektörü olarak çok önemli istihdam da sağlıyoruz. Enflasyon bazında yaşanan artışlar ve alınan maaşlar emeğin karşılığı olmuyor. Yeni nesil biraz daha evde para kazanmaya veya mağazacılık gibi belli mesailer arasında çalışmak istemeye başladı. Bundan okullardan yetişen genç turizmci adayları da etkileniyor. Bu işin eğitimini alanlar da mesleği tercih etmemeye başladı. Gençlerin belli kademeler ve departmanlardan geçmeleri gerekiyor. Başarma isteği ve gençliğin verdiği enerji ile arkadaşlarımız hızlı yükselmek istiyor. Halbuki çıraklığını yapmadığınız bir işin ustalığını yapamazsınız.” diye konuştu. MUTLU PERSONEL MUTLU MİSAFİR ANLAMINA GELİR. Sektör olarak her departmanda nitelikli personel açığı bulunduğuna dikkat çeken Girgin, “Turizm sektörü güzel ve hızlı şekilde gelişti. Fakat, sektördeki nitelikli çalışanların sayısı aynı hıza yetişemedi. Alttan gelen bir nesil yetiştiremeden yapılan sürekli yatırımlar var. Bin yatak sayısını 10 bin yatağa yükselttiğinizde bu açıklar da daha çok gün yüzüne çıkıyor. Şunun da altını çizmek istiyorum ki mutlu personel mutlu misafir anlamına gelir. Bizler personelimize bakmak zorundayız. Artık yatırımların ön koşullarından hatta zorunlu koşullarından biri de personelin hizmet kalitesini artırmak olmalı. Bu iş hem bedenen hem de zihnen yorucu oluyor. Turizm ehliyetinin geliştirilmesi, insanlarla empati yapan, ekibini ve kendisini motive eden insanları sektörde yetiştirmemiz gerekiyor. Çünkü sürekli insanlarla muhatabız. Birebir insan taleplerini yerine getiren ve yine insanla hizmet üreten bir sektörüz. Bunları yapmazsak bu pazar kaybına da neden olabilir. Biz Türk misafirperverliğini, doğamızı tarihimizi ve hizmet kalitemizi pazarlıyoruz. Bundan sonra sürdürülebilir turizmi konuşmak için sürdürülebilir bir personel sürecini de planlayarak sektöre yön vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. YETİŞMİŞ PERSONEL AÇIĞI BULUNUYOR Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, turizm sektörüne eleman yetiştirmek üzere hizmet veren okulların ara eleman açığına da çare olması gerektiğini kaydetti. Girgin, şöyle devam etti: “Turizm eğitimleri direkt olarak yönetici vasfında insan yetiştirmek üzere eğitim veriyor. Halbuki bizim ara çalışan ihtiyacımız turizm sektöründe de var. Bulaşıkçıya, servis elemanına, marangoza, elektrikçiye de ihtiyacımız var. Bu turizm ekosisteminde, artık tüm ekiplerin en alttan en üst kademeye kadar nitelikli turizm süreçlerine hakim olması gerekli. Sürdürülebilir turizm ancak bu şekilde yapılmaya başlanır. Zaman zaman yüksek maaşlarla bile bu işleri yapabilecek çalışma arkadaşları bulmakta zorlanıyoruz. Daha çok binaya tesislere yatırım yapıyoruz. İnsana yapılan yatırım bunun yanında çok az kaldı. Bunun sonucunda daha önce hiç turizm sektörü tecrübesi olmayan çalışma arkadaşları istihdam etmek zorunda kalıyoruz. Okullarda eğittiğimiz gençleri otellerin birçok noktasında çalıştırabiliyor olsak, adaptasyon ve sezon geçişlerini daha hızlı geçirmiş olur, hizmet kalitemizi de artırmış oluruz. Tüm bunların dışında zaten otellerin kendi süreçlerindeki operasyonel eğitimleri devam ediyor. Ayrıca okullardaki staj süresinin de 6 aydan daha az bir süreye düşmesi söz konusu. Burası alınan eğitimlerin pratikle pekiştirildiği yer. Staj süresi kısalıyor. Bazı üniversitelerde öğrenci azlığından ötürü bölümler kapanıyor. Hem iş geliştirme hem de öğrencileri işe hazırlayıp sektöre kazandırma konusunda devletten yapısal reform olarak desteğe ihtiyacımız var” TURİZMCİLER DÜNYA VATANDAŞIDIR Turizm sektöründe 150 farklı ülkeye hitap edildiğini ve İngilizce bilmenin artılk bir standart olması gerektiğini vurgulayan Yiğit Girgin, “Hayatın her alanında eğitim şart. Hedefin ilki temel seviyede İngilizceye hakim olan personel yetiştirmek olmalı. Çünkü turizmciler dünya vatandaşıdır. Bizler artık dünyaya yönetici ihraç ediyoruz. İngilizce evrensel bir dil ve her sektörde artık zorunluluk olarak bakılıyor. Yaptığımız iş için İngilizce artık bir standart haline geldi. Turizm sektöründe çalışan yöneticiler, yatırımcıları daha kaliteli bir hizmet için insan kaynağını iyileştirmeye ikna etmek zorunda. Çalışan personelin ekiplerin standartlarını her anlamda iyileştirmeliyiz. Konaklama alanında ortak paydada çözümler üretebilmeyiz. Hizmet ve kalite dengesini sağlamak çok önemli çünkü sektör büyüyor. Yatırımcı ciddi yatırımlar yapıyor. Personeli yatıracak yerimiz yok. Turizm bölgelerindeki doğru alanlarda turizm ekiplerimizle alakalı lojman sorunumuzu çözüyor olmalıyız. Sektörde rekabeti sürdüremeyen oteller personel lojmanına dönüşüyor. Ayrıca oteller yıkılarak villalara dönüşüyor; bu da toplam yatak sayısını da azaltıyor” SEZON 12 AYA YAYILMALI Turizm sezonunun kalite, hizmet ve personel istikrarı açısından 12 aya yayılması gerektiğine işaret eden Yiğit Girgin, “Orta ve uzun vadede Türkiye'nin karşısına rakip destinasyonlar da çıkacak. Destinasyon pazarlamasını geliştirdiğiniz zaman otellerin açık kalma süreleri daha çok olacak ve oteller kapalı kaldığı aylardaki zararını da kurtarmaya başlayacak. Bu nedenle sektörün 12 aya uzatılması çok önemli. Eğer sezonu uzatırsan çalışanı memnun ediyorsun ve sürekli hale getiriyorsun. Böylece yeni yatırımları da daha rahat yapabiliyorsun; daha iyi hizmeti daha uygun fiyatlarla verip gerek bölgesel gerekse de uluslararası rekabet için elini güçlendirebiliyorsun. Bir diğer önemli getiri de personel sirkülasyonu azaldığı için hizmet kalitesi de daha istikrarlı oluyor. Turist seneye de geldiği zaman aynı personeli görüyor. Tesisle bir bağ kurması da kolaylaşıyor” dedi. BODRUM HER ZAMAN FARKLI ALTERNATİFLER SUNUYOR Yeni sezon için hazırlıkları tamamladıklarını dile getiren Yiğit Girgin, bu yıl özellikle yabancı turist sayısında bir artış yaşanacağını söyledi. Girgin, “Bodrum'un hitap ettiği merkez Avrupa pazarında bu hareketliliğini görüyoruz. Bir çok pazar ve farklı noktadan gerçekleşecek olan rezervasyonların şimdilik planlandığı şekilde gittiği konuşuluyor. Bu yüzden, Bodrum çok farklı alternatifleri ile çok farklı pazarlara yoğunlaşabiliyor. Bunun yanı sıra maalesef dünyada birçok bölgesel gelişme ve durum söz konusu. Ülkemiz de bunlardan etkilenebiliyor. Turizmde kırılgan bir sektör ve anlık olarak negatif olarak etkileniyor. Benim burada baktığım şey uçaklar uçacak mı yoksa iptal mi olacak? Eğer uçaklar iptal olursa o zaman geri döndürmek zor. Talep olduğu noktada sıkıntı yok doğal afet gibi nedenlerin geri dönüşü olmaz. Şu ada mayıs ve haziran ayının ilk dönemleri durağan görünüyor ama anlık olarak herhangi bir alarm durumunda olduğumuzu düşünmüyorum. Fakat ülkemizin durumu dediğim gibi kırılgan ve stres yüklü. Önümüzdeki seçimden dolayı ciddi bir belirsizlik olduğunu hissediyoruz. Türk turizmcisi birçok noktada çok tecrübelendi, krizleri iyi yönetmek durumundayız. Ülkeye 60 milyar dolar getiren bir sektörüz. Turizmci olarak ülkemizde 60’tan fazla sektör ile iç içeyiz bu yüzden, durma lüksümüz ve karamsar olma lüksümüz yok. Bu yüzden umutlu olmak zorundayız” diye konuştu. KONAKLAMA FİYATLARI ARTTI Genel olarak konaklama fiyatlarında yüzde yüze yakın artışlar olduğu bilgisini veren Girgin, sözlerine şöyle devam etti: “TÜİK'in açıkladığı veriler ve pazar araştırmalarına göre turizmdeki maliyetlerin artması doğal. Vatandaşımız da rahatlamak istiyor. Bodrum özelinde konuşacak olursak farklı gelir gruplarına hitap eden konaklama imkanları bulmak mümkün. Üstelik deniz, güneş, kum üçgeninin yanı sıra; tarihi kültürel ve gastronomik zenginlikleriyle de uzun bir sezona hitap ediyor. Bu nedenle yerli turistlerin alternatif olarak tercihlerine göre sezona giriş çıkış aylarında yani Nisan - Mayıs ve Ekim sonrasında konaklama tercihi yapmaları avantajlı olabilir. Talebin yüksek olduğu zamanlar fiyatlar artıyor. Avrupalı insanlar yaz sezonunda Türkiye'ye gelmeyi tercih ediyorlar. Biz daha soğumaya başlayan dönemde güney ve kuzey Egeyi tercih edebilir farklı alternatifler olur daha fazla otel de açık olur. Turizmcilerin sezonunu uzatmasına ve yerli turistin de daha uygun fiyatlarla konaklama yapılması mümkün. Bodrumda, Antalya’da kasım ayında bile denize girmek mümkün. Ülkemizin taşı toprağı altın. Türk turizmi açısından bakacak olursak hem yerli hem de yabancı turistler açısından farklı bölgelerin keşfedilmesi de önemli. İç Anadolu, Doğu Anadoluda gastronomi ve tarihi güzelliklerin de keşfedilmesi gerekir. İç pazarın da kendi dinamikleriyle geliştirilmesi mümkün”