ZORLU: İSTANBUL VE ANKARA ADAYLARIMIZ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
ZORLU: İSTANBUL VE ANKARA ADAYLARIMIZ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı’nın, İYİ Parti’nin yerel seçimlerdeki İstanbul adayı olacağı yönündeki iddialara dair konuştu. Zorlu, "Gerek İstanbul’da gerekse Ankara’da, diğer illerimizde olduğu gibi çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgun bir aşamaya geldiğinde bunları paylaşırız." dedi.
İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Başkanlık Divanı toplantısı ardından genel merkez binasında basın mensuplarının karşısına geçti. Divan toplantısına ilişkin bilgiler veren Zorlu, Sağlık Politikaları ve Milli Güvenlik Politikaları ile Yurtdışı Türkler Başkanlığı’nın ülke meseleleriyle ilgili sunum gerçekleştirdiğini söyledi.
Deprem bölgesindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Zorlu, “Özellikle bazı illerde aksayan hizmetler vatandaşlarımızın da gündeminde. Bununla ilgili kısa süre içerisinde raporlar hazırlanarak sizlerle paylaşmayı arzu ediyoruz.” dedi.
Ankara’daki bombalı saldırı girişimi
Ankara’daki bombalı saldırı girişimine değinen Zorlu, “Menfur saldırıda bir terörist üzerindeki bombayı patlatırken diğer terörist ise emniyet güçlerimizce öldürüldü. Kahraman polislerimizin anlık müdahalesi sonucu, çok daha ağır neticelere sebep olabilecek bir saldırı önlenmiş oldu.” dedi.
Olay sonrası hastaneye giderek polisleri ve ailelerini ziyaret ettiğini, Genel Başkan Meral Akşener’in geçmiş olsun dileklerini ilettiğini aktaran Zorlu, polislerin hayati tehlikelerinin olmadığını söyledi. Bombalı saldırı girişiminde kullanılan aracın Kayseri’de gasp edildiğinin belirlendiğini hatırlatan Zorlu, “Teröristlerin, Mikail Bozlağan adlı vatandaşımızı öldürdükten sonra aracını çaldığı tespit edildi. Bu vesileyle kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.” şeklinde konuştu.
Soruşturmanın sürdüğünü kaydeden Zorlu, “Teröristlerden birinin kimliği tespit edilmiş olup, diğerinin ise kimlik belirleme çalışmaları devam ediyor. İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre bu hain eylemin PKK terör örgütünce gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştır.” ifadesini kullandı.
Zorlu şöyle devam etti:
“Tabii bizim milletimiz adına hassasiyet duyduğumuz bir husus da, bu kişilerin arkasında kimlerin olduğunun ve ilişkilerinin büyük bir titizlikle ve kararlılıkla ortaya çıkartılmasıdır. Unutulmamalıdır ki, ülkemizin huzurunu ve dirliğini hedef alan bu hain eylemler karşısında, millet olarak bir ve beraber olmayı sürdüreceğiz. Böylesi hain saldırılara karşı Türk milleti her daim tek yürek, tek yumruk olacaktır!”
ODTÜ’de yaşananlar
Geçtiğimiz hafta ODTÜ’de kaygı verici bir olay yaşandığını belirten Zorlu, üniversitede öğrenim gören Türkoloji Topluluğu üyesi bir gencin, topluluk adı ve Göktürkçe ‘’Türk’’ ifadesi yazan tişört giydiği için bir başka grubun saldırısına uğradığını söyledi. Geçmişte yaşanılan acı tecrübeler dikkate alındığında benzer olayların kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini kaydeden Zorlu, “Zira 2015 yılında Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şehit olmasına sebep olan olaylar, tehlikenin önceden tedbir alınarak önlenemeyişi ile gerçekleşmişti.” dedi. Üniversite rektörü ile dün bir görüşme gerçekleştirdiğini söyleyen Zorlu, soruşturma başlatılacağı yönünde bilgi verildiğini ekledi.
“Asgari ücret artık açlık sınırının altında”
Ülkenin en önemli ve derinleşmekte olan sorunun ekonomik kriz olduğunu vurgulayan Zorlu, Türk-İş’in, Eylül ayına ait açlık sınırını 13.334 TL, yoksulluk sınırını ise 43.433 TL şeklinde
açıkladığını hatırlattı. İstanbul Ticaret Odası’nın ise Eylül ayına ait enflasyon rakamı yüzde 73.18 olarak duyurduğunu dile getiren Zorlu, “Peki ülkemizde asgari ücret ne kadar? 11.400 TL. Arkadaşlar asgari ücret artık açlık sınırının altında, yoksulluk sınırına yaklaşamıyor bile” değerlendirmesini yaptı.
“En düşük emekli maaşı asgari ücretle eşit olmalı”
Emeklilerin durumunun çok daha vahim olduğunun altını çizen Zorlu, “Her kabine toplantısında emeklilerimiz ekran başında bir ücret artışı bekliyor ama hükümet bunu ötelemeye devam ediyor. Yeni yıla bırakıldıkları söyleniyor. Peki hiç soruyor musunuz, emeklilerimizin 2-3 ay daha sabredecek hâli kaldı mı? Bunlar göz ardı ediliyor. Verilen zamlar da eriyip gidiyor.” ifadesini kullandı. İktidarın “Nasıl olsa oyu aldık, seçimi kazandık.” düşüncesi ile emekliye sırt dönmeyi tercih ettiğini savunan Zorlu, en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşit olması ile asgari ücretin piyasa şartlarına uygun olacak şekilde belirlenmesi yönündeki çağrısını yineledi.
“Söylemeye dilim varmıyor”
Engelli vatandaşların da görmezden gelinen bir başka kesim olduğunu söyleyen Zorlu, “Ülkemizde engelli vatandaşlarımızın ayılıkları ne kadar biliyor musunuz? Benim söylemeye dilim varmıyor.” dedi.
Engel oranı yüzde 40 ile yüzde 69 arasında olan vatandaşların 1.874 TL, engel oranı yüzde 70 ve üzeri olanların 2.811 TL, engelli yakınının ise 1.874 TL aylık aldığını belirten Zorlu, “2023 Türkiye’sinde bu rakamları konuşmamalıyız. Siyasi iktidarın son dönemde en iyi yaptığı şey vatandaşlarımızı görmezden gelmek, kendi hatalarının acı reçetesini vatandaşa yüklemek. Artık biraz insaf!” şeklinde konuştu.
“Kredi kartı harcamaları yüzde 200 arttı”
Hayatlarını kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarıyla geçindirmeye çalışan dar bütçeli kesime yönelik, banka faizlerini artırarak bir darbe daha vurulduğunu savunan Zorlu, “Vatandaşlarımız geçimlerini sağlamak adına âdeta sihirbazlık yaparken, siyasi iktidar bir de oradan darbe vurmayı es geçmedi. Her ay faiz oranlarını artırmayı alışkanlık hâlini getirdiler.” dedi.
24 Ağustos’ta geçerli olmak üzere 2,89 şeklinde belirlenen aylık faiz oranını, 24 Eylül’’de 3,57’ye, bugün ise 25 Ekim’de geçerli olmak üzere 4,02’ye yükseltildiğine işaret eden Zorlu, “Buna karşın kredi kartı harcamaları yüzde 200 arttı. Taksitli ödemeler sınırlandırıldığından vatandaşlar senet ve elden ödeme yoluyla tüketim yapıyor. Bu durum, kötü niyetli insanların bu ihtiyaç durumlarını suistimal etmesine ve farklı yargı süreçlerinin ortaya çıkmasına sebep olacaktır. En büyük artış da akaryakıt ve gıdada.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için ‘’Nasıl bir büyüme istiyoruz?” sorusunun önemli bulduğunu kaydeden Zorlu, “Ekonominin geneline yayılan verimlilik etkileri ve ürettiği katma değeri diğer sektörlerden daha yüksek olan imalat sanayisi üretimini önceleyerek büyümemiz gerekiyor. Ancak son beş yıldır potansiyel büyümenin altında büyüyoruz ve söz konusu büyümenin toplumsal refah üzerine bir etkisi ortaya çıkmıyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Dünya ekonomisinde aldığımız pay yüzde 1’in altında”
Dünya ekonomisinin toplam büyüklüğünün 2022 itibariyle 100 trilyon dolar olduğuna işaret eden Zorlu, “Türkiye'nin dünya ekonomisinden aldığı pay 1980 yılında yüzde 0,9 iken, 2022 yılında aynı. Gelişen ekonomilerde bu pay 1980’de yüzde 24,5 iken, 2022’de yüzde 42,5’e yükseliyor. Kırk yıldan fazla sürede dünyadaki payımız durağan kalmış. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında dünya ekonomisinde aldığımız pay yüzde birin bile altında. Görünen o ki 40 yılda bir arpa boyu yol alamamışız.” dedi.
Sığınmacı şartlı kredi: “Kabul etmiyoruz”
Sığınmacı çalıştırma koşulu ile KOBİ’lere kredi desteği verileceği yönünde haberler çıktığına işaret eden Zorlu, “Sığınmacı sorununun derinleştiği bir dönemde, geri dönüşleri daha da olumsuz etkileyecek bu uygulama Türkiye’nin demografik geleceği açısından kabul edilebilir değildir. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşlarımızın düşük ihtiyaç kredisi talepleri bile reddedilirken sığınmacıların Türkiye’de kalma motivasyonunu artıracak bu avantajlı uygulamayı devreye sokmanın sebepleri nelerdir?” diye sordu.
Konuyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini hatırlatan Zorlu, “Bunun cevabını bekliyoruz. Umarım vereceği cevap daha önceden olduğu gibi “Sır” olmaz.” şeklinde konuştu.
Suriye’deki üniversiteler için denklik iddiası
Suriye’de son dönemde kurulan bazı üniversitelere verilen YÖK denkliği iddialarına değinen Zorlu, “Suriye’de iç savaşın yaşandığı dönemden bugüne kadar, ülkemize yönelik kitlesel bir göç gerçekleşmiş ve göçün yaşandığı Suriye’de eğitim-öğretim sistemi pek çok yerde ortadan kalkmıştır. Bu süreçte Türkiye’nin meşru olarak askerî harekâtlarını gerçekleştirdiği yerlerde ya da bu yerlere yakın istikrarsız bölgelerde bazı üniversitelerin kurulduğu ve bunların bir kısmına YÖK denkliği verildiği yönünde bilgiler geliyor” dedi.
Bu konuyla ilgili de Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdiklerini açıklayan Zorlu, şu soruları yöneltti: “Suriye’de 2016 yılından bu yana kurulan ve ilgili ülkenin onayının bulunup bulunmadığı belirsiz olan bu üniversitelere YÖK denkliği verilmiş midir? Bu üniversitelere öğrenci alımı hangi usullerle, hangi kurumların denetiminde yapılmaktadır? Bu üniversitelerden mezun olanlardan Türkiye’de çalışmaya başlayanlar hangi kurumlarımızda çalışmaktadırlar? İdlib’deki radikal gruplardan bu üniversitelerde eğitim gören ve mezun olanların bulunabileceği, Türkiye’ye gelebileceği ihtimaline karşı bir tedbir alınmış mıdır? Bu üniversitelerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan akademik veya idari personel çalışmakta mıdır? Çalışan varsa hangi yasal düzenleme çerçevesinde görevlendirilmektedirler? Bu okullarda eğitimine başlayan bir öğrenci okuduğu üniversiteden Türkiye'de kabul edilen bir üniversiteye yatay ve dikey geçiş hakkına sahip olacak mıdır?”
“Sığınmacı meselesi beka meselesi olmuştur”
Siyasi iktidarın, vatandaşların huzurunu sağlamak adına geri dönüşleri başlatmak için girişimler yapmak yerine, sığınmacıların kalmaları hatta yenilerinin de gelmesi için hareket etmeye devam ettiğini vurgulayan Zorlu, “Sığınmacı meselesi artık beka meselesi olmuş, toplumsal huzuru sarsmaya aday bir konudur. Derhâl gerekli adımlar atılmalı, işlemler başlatılmalıdır. İYİ Parti olarak geri dönüşlerin başlaması adına gerek TBMM’de gerekse diğer alanlarda her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz.” diye ekledi.
Soru - cevap
Zorlu, basın toplantısı ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Suat Sarı’nın, İYİ Parti’nin yerel seçimlerdeki İstanbul adayı olacağı yönündeki iddialar sorulan Zorlu, “Suat Bey, partimizin önemli bir görevinde bulunuyor. İstanbul Büyükşehir’de grup sözcüsü. Ancak gerek İstanbul’da gerekse Ankara’da, diğer illerimizde olduğu gibi çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgun bir aşamaya geldiğinde bunları paylaşırız.” dedi.
Aday belirleme sürecinde anket yapılacağının ifade edildiği belirtilen Zorlu, “Bununla ilgili komisyon kurulması aşamasındayız. Esas olan teşkilatlarımızla, o illerdeki milletvekillerimizle, partililerimizin bir mutabakat içerisinde, adayımızın üzerinde netleşmektir. Ama aday adayının çok olduğu yerlerde bir anket gerçekleştirme eğilimimiz var. Bu illerin hangileri olacağını ilerleyen günlerde sizinle paylaşırız” yanıtını verdi.
Gelen bir başka soru üzerine, geçtiğimiz hafta rahatsızlanan Genel Başkan Meral Akşener’in sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Zorlu, partisinin grup toplantısının Çarşamba günü gerçekleşeceğini ekledi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.