Serebral palsi nedir?
Serebral palsi nedir?
Serebral palsi, beynin kas hareketlerini kontrol eden bölgelerinin doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası dönemde gelişememesi veya hasar görmesi sonucu ömür boyu süren fiziksel engellilik durumudur.
Kasları kontrol etme yeteneğini, hareketleri ve duruş gibi motor becerileri doğru çalışamaz. Serebral palsinin sık görülen belirtileri arasında hareket etme zorluğu, konuşmada güçlük, kontrolsüz hareketler, kas sertliği ve huysuzluk görülür.
Bebeklerde nedensiz bir şekilde çok sık ağlama görülüyorsa, ellerini başparmakları avuç içinde olacak şekilde yumulu tutuyor ve açmıyorsa, kol ve bacak hareketlerinde asimetri varsa mutlaka bir çocuk nöroloji bölümüne başvurmak gerekir.
Beyin felci olarak da ifade edilen serebral palsi hastalığı temelde doğumdan önce beynin anormal gelişmesinden kaynaklanır. Belirtiler arasında abartılı refleksler, gevşek veya sert uzuvlar ve istemsiz hareketler bulunur. Bunlar erken çocukluk döneminde ortaya çıkar. Uzun süreli tedavide fiziksel ve diğer terapiler, ilaçlar ve bazen de cerrahi müdahale yer alır. Bu yöntemler hastalığı tamamen yok etmese bile semptomların azalmasına ve çocuğun nispeten daha rahat bir yaşam sürmesine olanak sağlar.
Serebral palsi çeşitleri nelerdir?
Serebral Palsi hastalığında beynin etkilenen bölgesi ve zedelenme derecesine göre her çocuk hastada klinik tablo değişkenlik gösterebilmektedir. Kimi çocukta spastik hemipleji görülebilirken kimi vakalarda spastik dipleji ortaya çıkabilir.
SP hastalarında en sık görülen, tanı koydurucu belirtilerden birisi, kas tonusunun artmasıdır (spastisite). Etkilenen vücut bölümlerine serebral şöyle çeşitlendirilebilir:
Spastik serebral palsi
En yaygın serebral palsi türü spastik serebral palsi'dir. Spastik serebral palsi, hastalığa yakalanan kişilerin yaklaşık %80'ini etkiler. Spastik serebral valsi vakası olan kişilerde kas tonusunun arttığı gözlemlenir. Bu durum, kasların sertleştiği ve sonuç olarak hareketlerin anormalleşebileceği anlamını taşır. Spastik serebral palsi genellikle vücudun hangi kısımlarının etkilendiğine göre şu şekilde tanımlanır:
Spastik dipleji/diparezi: Spastik diplejide kas sertliği çoğunlukla bacaklardadır ve kollar bu durumdan ya daha az etkilenir ya da hiç etkilenmez. Sıkı kalça ve bacak kasları bacakların birbirine doğru çekilmesine, içe doğru dönmesine ve dizlerde çaprazlanmasına neden olur ve bu durum kişinin yürümesini zorlaştırır.
Spastik hemipleji/hemiparezi: Spastik hemipleji vakalarında kişinin vücudunun sadece bir tarafı etkilenir. Bu süreçte kollar bacaktan daha fazla etkilenir.
Spastik quadripleji/quadriparezi: Spastik serebral palsi'nin en şiddetli formu spastik quadriplejidir. Bu tür, vücudun dört uzvunu, gövdeyi ve yüzü etkiler. Spastik quadriparezisi olan kişiler genellikle yürüyememe sorunuyla karşı karşıya kalır ve sıklıkla zihinsel engellilik; nöbetler veya görme, duyma veya konuşma sorunları gibi diğer gelişimsel engellere sahiptirler.
Diskinetik serebral palsi: Diskinetik serebral palsi vakaları hastaların yüzde 12’sinde görülür, etkilenen kol ve bacaklar dışında, istem dışı hareketler gözlemlenir. Diskinetik serebral palsi ise kendi için farklı türlere ayrılabilir:
Atetoid tip türünde, çocuk, kol ve bacaklarının uç kısımlarında istemsiz ve yavaş kıvrılma hareketleri görülür. Bu türde hareketler kontrolsüz ve dalgalı bir şekilde olur.
Diskinetik serebral palsi'nin distonik tipinde çocukların kasları kıvrılır, boru şeklinde ve dönme tarzında bir kasılma yaşar. Bilinçli bir kas hareketi yapıldığında vücuttaki kasılmalar daha da artar ve kolların ve bacakların üst kısımlarında bu kasılmalar daha da yaygın görülür.
Ataksik tip türünde ise çocuğun kas hareketlerinde koordinasyon bozukluğu vardır. Çocuk yürürken dengesini sağlamakta güçlük çeker, yürümede zorlanır, hareketler titrek, düzensiz ve normalin dışındadır.
Serebral palsi neden olur?
Erken doğum, doğum sırasında oksijen eksikliği, kızamık, zika gibi enfeksiyonlar, yenidoğan hipoglisemisi, genetik faktörler doğum öncesi ve doğum sırası nedenleri olarak ayrılırken; kaza yaralanması, beyin felci veya sarılık gibi durumlar da doğum sonrası nedenler olarak gösterilir.
Serebral Palsinin doğum öncesi ve doğum sırası nedenleri şöyledir:
Erken doğum
Kızamıkçık, zika gibi merkezi sinir sistemini etkileyen enfeksiyonlar
Fetal gelişimi etkileyen genetik sorunlar
Kan akışı veya oksijen yetersizliği
Yenidoğan hipoglisemisi
Annede tiroid hastalığı ve iyot eksikliği
Bebeğin ters gelmesi
Doğum sonrası serebral palsi nedenleri ise şunlardır:
Kaza sonrası yaralanmalar
Beyin felci
Fiziksel istismar
Enfeksiyon veya kanama
Sarılık
Boğulma vakaları
Serebral Palsi Risk Faktörleri
Serebral palsi anne sağlığı, bebek hastalıkları, gebelik ve doğum faktörlerine bağlı olarak bazı risk faktörlerini ortaya çıkarır. Bu faktörler serebral palsi hastalığının görülme sıklığını ve seyrini etkileyebilir. Bu faktörleri şöyle açıklamak mümkündür:
Anne sağlığı
Hamilelik sırasında annenin yaşadığı bazı enfeksiyonlar veya toksik maruziyetler, bebekte serebral palsi riskini önemli ölçüde artırabilir ve hastalığın gelişimini tetikleyebilir. Enfeksiyon veya ateşin tetiklediği iltihaplanma, doğmamış bebeğin gelişmekte olan beynine zarar verebilir ve böylelikte serebral palsi ortaya çıkabilir.
Sitomegalovirüs: Hamilelik döneminde ortaya çıkabilen sitomegaovirüs, grip benzeri semptomlara neden olabilmesiyle bilinir. Bir annenin hamileliği sırasında ilk aktif enfeksiyonu geçirmesi, doğum kusurlarına yol açabilir. Bu doğum kusurları da bebekte serebral palsi riskini artırabilir.
Kızamıkçık: Kızamıkçık genelde aşı ile önlenebilen bir enfeksiyondur. Ancak hamilelik döneminde görülürse bebeğin sağlığını da etkileyebilir.
Herpes: Herpes enfeksiyonu hamilelik sırasında anneden çocuğa geçebilir, bu durum aynı zamanda rahim ve plasentayı da etkileyebilir.
Frengi: Frengi, genellikle cinsel temasla yayılan bir bakteriyel enfeksiyondur.
Toksoplazmoz: Toksoplazmoz, kirli yiyeceklerde, toprakta ve enfekte kedilerin dışkısında bulunan bir parazitten kaynaklanır. Hamilelik sürecinde etkilenen anne adayları olabilir ve bu durum bebeği de etkileyebilir.
Zika virüsü enfeksiyonu: Bu enfeksiyon sivrisinek ısırıkları yoluyla insana geçer ve doğmamış bir bebeğin beyin gelişimini etkileyebilir. Bu gibi durumları önlemek için sivrisinek ısırıklarına karşı dikkatli olmak gerekir.
Rahim içi enfeksiyonlar: Aynı zamanda plasenta veya fetal zarların enfeksiyonları da rahim içi enfeksiyonlara dahildir.
Toksinlere maruz kalma: Hamilelik döneminde anne adayının toksin maddelere maruz kalması zararlı bir durumdur ve bebeği de olumsuz etkileyebilir.
Diğer faktörler: Anneyi etkileyen ve serebral palsi riskini hafifçe artırabilen diğer durumlar arasında tiroid rahatsızlıkları, preeklampsi veya nöbetler yer alır.
Bebek hastalıkları
Yenidoğan bebeklerde serebral palsi riskini büyük oranda artırabilecek bazı hastalıklar söz konusudur. Bunların başında bakteriyel menenjit, ensefalit ve beyin kanaması gelir. Bunlar şu şekilde açıklanabilir:
Bakteriyel menenjit: Bakteriyel menenjit, beyin ve omuriliği çevreleyen zarlarda şişmeye neden olan bir hastalıktır. Bu da bebekte serebral palsi riskini artırabilir.
Viral ensefalit: Viral ensefalit aynı zamanda beyin ve omuriliği çevreleyen zarlarda şişmeye yol açabilir.
Şiddetli veya tedavi edilmemiş sarılık: Sarılık, cilt ve gözlerin sararması durumudur. Bu durum, "kullanılmış" kan hücrelerinin belirli yan ürünlerinin kan dolaşımından filtrelenmemesi durumunda meydana gelir.
Beyin kanaması: Beyin kanaması, genellikle bebeğin rahimde veya erken bebeklik döneminde felç geçirmesi ile ortaya çıkar.
Gebelik ve doğum faktörleri
Gebelik ve doğum faktörlerinin de serebral palsi hastalığına payı olsa da potansiyel olarak sınırlı riskleri içerir.
Düşük kiloyla doğmak: 2.5 kilodan daha az kiloda dünyaya gelen bebeklerde serebral palsi gelişme riski daha yüksektir ancak bu veri hastalık açısından bir kesinlik doğurmaz. Yalnızca bu risk, doğum ağırlığı düştükçe artar.
Erken doğum: Erken doğan bebeklerde serebral palsi riski daha yüksektir. Bebek ne kadar erken doğarsa serebral palsi riski de o kadar artar.
Doğum komplikasyonları: Doğum ve doğum sırasında yaşanan birtakım komplikasyonlar da serebral palsi riskini artırabilir.
Serebral palsi belirtileri nelerdir?
Serebral palsinin temel belirtileri, hareket ederken güçlük, koordinasyon kaybı, konuşma zorluğu, kontrolsüz hareketler, kas sertliği ve agresifliktir. Diğer yandan titreme, öğrenme problemleri, görme-işitme kaybı da serebral palsi belirtileri arasında sayılır.
Serebral palsi belirtilerileri şunlardır:
- Kas sertliği (Spastisite)
- Motor becerisi gelişiminde gecikme
- Konuşma zorluğu (Dizartri)
- Yürüme becerisinde sorunlar
- Büyüme sürecinin gecikmesi
- İstemsiz hareketler
- Denge ve koordinasyon eksikliği
- Emme, çiğneme veya yutma güçlüğü
- Görme ve işitmede kayıp
- Aşırı salya akması
- İdrar kaçırma
- Gastrointestinal problemler
- Hareket ve koordinasyon bozukluğu
- Kişinin motor becerilerini etkileyen nörolojik bir hastalık olan serebral palsi, beyindeki hasar sonucu kişinin hareket ve koordinasyonunda bozukluk yaratır.
Konuşmada problem
Serebral Palsi hastalığı genellikle beynin konuşmayı kontrol eden dil merkezlerini etkilediği için konuşmada bozulmalar ortaya çıkarır. Hafif serebral palsi vakalarında kişi doğru kelimeleri kullanmakta zorluk yaşayabilir ancak daha ciddi vakalarda çocuğun kendini sözlü olarak ifade etme yeteneği ciddi şekilde bozulur.
Yürüme sorunu
Beyinde meydana gelen hasar sebebiyle hareket kabiliyetinde bozulma ve yürüme sorunları ortaya çıkar.
Kas sertliği
Serebral palsi beyinden gelen mesajların bozulmasına sebep olarak kas gerginliğinin artmasına ve kasların sertleşmesine sebebiyet verir.
Titreme ve kontrolsüz hareketler
Serebral parsiyle birlikte denge ve koordinasyon bozukluğu ortaya çıkar, bu durum da titremeyle birlikte kontrol hareketlerin gelişmesine neden olur.
Büyüme sürecinin gecikmesi
Serebral palsi hastalığına sahip çocuklarda gelişimsel gecikmeler yaşanır çünkü doğum sırasında veya doğumdan hemen sonra beyinde hasar meydana gelir. Olması gereken zaman diliminde gelişim olmazsa bu durum serebral palsi teşhisini kolaylaştırır.
Öğrenme problemi
Serebral palsinin özellikle zihinsel etkileri çocuğun öğrenme sürecini yavaşlatıp engelleyerek yeni bilgiler edinmesini zorlaştırır.
Serebral palsi çocuklarda nasıl görülür?
Serebral palsi hastası çocukların yaş grubuna göre ortaya çıkan semptomlar farklı şekilde gruplandırılabilir. Örneğin 6 aydan küçük bir bebekte farklı şeyler yaşanırken serebral palsi 6 aydan büyük bir bebeği daha farklı şekilde etkileyebilir.
6 aydan küçük bebeklerdeki serebral palsi vakaları şöyle ortaya çıkabilir:
- Bebek sırt üstü yatırıldığında başı geriye doğru düşebilir.
- Bebek kendini tutulmuş ve kasılmış hissedebilir.
- Bebeğin vücudunda bir gevşeklik olabilir.
- Bebek kucakta tutulduğunda sırtını ve boynunu aşırı uzatıyormuş gibı durabilir ve sürekli sizden uzaklaşıyormuş gibi davranabilir.
- Yine bebek kucağa alındığında bacakları sertleşip çaprazlama veya makaslama hareketi yapabilir.
6 aydan büyük bebekler;
- Hiçbir yöne doğru yuvarlanamayabilir.
- Ellerini bir araya getiremeyebilir.
- Ellerini ağzına götürmede zorluk çekebilir.
- Tek eliyle uzanıp, diğer elini yumruk yapmış halde tutabilir.
- 10 aydan büyük bebekler ise;
- Dengesiz bir şekilde sürünerek ilerlerken, bir el ve bacağıyla iterek diğer el ve bacağını da sürükleyebilir. Ayrıca kalçalarının üzerinde sürünerek veya dizlerinin üzerinde zıplayarak hareket edebilen bu yaş grubu bebeklerin dört ayak üzerinde emekleyemediği görülür. Bunlar serebral palsi hastalığının 10 aydan büyük bebekleri etkilediği durumlardır.
Serebral palsi nasıl teşhis edilir?
Serebral palsi teşhisi; beklenen zamanda başını dik tutmayan, desteksiz oturmayan, ayakta durması, yürümesi olmayan bebeklerde, öncelikle izleyen, tecrübeli hekimin şüphelenmesi ve yönlendireceği çocuk nöroloji uzmanının muayenesi ve gerekli göreceği tetkiklerin yapılması ile konulur.
Uzman bir hekimin ilk muayenesinde, yürüyüşünden bile serebral palsi tanısı konulabilirse de, beyin gelişiminin 2 yaşına kadar çok hızlı olduğu, hatta 5 yaşına kadar motor gelişimde çok olumlu gelişmelerin olabileceği göz önüne alınarak, tanı koymakta acele edilmemelidir.
Serebral palsi tanısı için yararlanılan bazı görüntüleme testleri de mevcuttur. Görüntüleme taramaları ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) yöntemi serebral palsi tanısında uygulanan testlerdendir.
Tüm bunlarla birlikte serebral palsi şüphesi varsa yukarıda belirtildiği gibi semptomlar değerlendirilir. Ayrıca çocuğun tıbbi geçmişini incelenir, fiziksel muayene yapılır ve randevular sırasında çocuğun büyümesi ve gelişimi izlenir.
Beyin taramaları
Serebral palsi tanı sürecinde beyin görüntüleme testleri önemli bir tutar. Özellikle hasarlı veya düzensiz beyin gelişimi alanlarını ortaya çıkaran beyin taraması olan MRI, beynin ayrıntılı 3B veya kesitsel görüntülerini üretmek için radyo dalgaları ve manyetik alanı içerir. MRI, çocuğun beynindeki değişiklikleri genellikle belirleyebilir. Bu test ağrısız bir süreci kapsar ancak gürültülü bir işlem olup tamamlanması bir saate kadar sürebilir. Çocuk bu işlem öncesinde sakinleştirici veya işlem sırasında hafif genel anestezi alabilir.
Kranial ultrason
Kranial ultrason, bebeklik döneminde yapılan bir ultrason türüdür. Kranial ultrason, beynin görüntülerini üretmek için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanır. Ultrason ayrıntılı bir görüntü üretmez ancak hızlı bir işlem olması ve beynin değerli bir ön değerlendirmesini sağlayabildiği için serebral palsi tanısında kullanılabilir.
Elektroensefalogram (EEG)
EEG görüntüleme yöntemi durumu daha ayrıntılı olarak değerlendirebilir. EEG testinde, çocuğun kafa derisine bir dizi elektrot takılır. Aynı zamanda EEG beynin elektriksel aktivitesini kaydeder.
Laboratuvar testleri
Genetik veya metabolik durumları taramak için kan, idrar veya cilt testleri de tanı sürecinde kullanılabilir.
Serebral palsi nasıl tedavi edilir?
Serebral palsinin kesin bir tedavisi yoktur ancak belirtileri ve etkileri hafifletilebilir. Olası tedaviler hastalığın şiddeti, belirtileri ve bunların sizi nasıl etkilediği gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Serebral palsi tedavisi genel olarak şunları içerir:
- İlaçlar: Serebral palsi için önerilen ilaçlar, hastalığın neden olduğu nöbetleri, spastisiteyi ve serebral palsinin birçok olumsuz etkisini tedavi etmeyi amaçlar. Bu ilaçlar büyük oranda hastalığın semptomlarına ve etkilerine bağlıdır, dolayısıyla büyük farklılıklar gösterir. Aynı zamanda zihinsel sağlık bozuklukları gibi eşzamanlı olarak ortaya çıkan diğer durumları da tedavi edebilirler.
- Ameliyatlar: Serebral palsi hastalığında uygulanan ameliyatlar kas spazmlarını doğrudan azaltmaya yardımcı olmayı veya ilaçları tutarlı bir şekilde iletmek için ilaç pompalarının implantasyonunu içerir.
- Fiziksel ve mesleki terapi: Fiziksel ve mesleki terapiler özellikle serebral palsi hastalığına sahip bir kişinin birçok günlük ihtiyaç ve görevle nasıl başa çıkacağını öğrenmesinde ve gelişimden yardımcı olabilir. Aynı zamanda güç ve hareketlilik kazanmasında da etkili bir yöntemdir.
- Konuşma terapisi: Serebsal palsili çocukların konuşmada zorluk çektiği bilinir. Konuşma terapisi, konuşma yeteneklerini etkileyen sorunların varlığını tespit edip konuşma becerisini yavaş yavaş kazanma konusunda yardım eder.
- Depresyon ve anksiyete tedavisi: Hastalığı yaşayan kişilerde sıklıkla depresyon ve anksiyete belirtileri görülebilir. Uzman bir psikolog ve psikiyatrist eşliğinde bu etkilerin hafifletilmesi amaçlanır.
- Sosyal hizmet ve eğitim desteği: Serebral palsi olan çocuklar okulda veya günlük yaşamlarının diğer alanlarında ek desteğe ihtiyaç duyabilirler. Sosyal hizmet uzmanları, eğitim uzmanları ve diğer uzmanlar yardımcı olabilecek destekleyici bakım ve hizmetler sunabilirler.
Serebral Palsi hastalığında ortaya çıkabilecek komplikasyonlar
Serebral palsi hastalığının getirdiği kas zayıflığı, kas spastisitesi ve koordinasyon bozuklukları kişide bazı komplikasyonlar ortaya çıkarabilir.
Kontraktür: Kontraktür, şiddetli kas gerginliğinden kaynaklanan kas dokusu kısalmasıdır. Bu durum genelde spastisitenin bir sonucu sayılabilir. Aynı zamanda kontraktür kemik büyümesini de yavaşlatabilir. Ayrıca kontraktür kemiklerin bükülmesine neden olabilir ve eklem değişiklikleri, çıkık veya kısmi çıkıkla da sonuçlanabilir. Aynı zamanda bunlara çıkık kalça, eğri omurga veya diğer kemik değişiklikleri de eklenebilir.
Yetersiz beslenme: Yutma ve beslenme sorunları, özellikle bir bebek için yeterli besin almayı zorlaştırabilir ve bu durum da bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir, kemikleri zayıflatabilir.
Ruh sağlığında bozulmalar: Serebral palsili kişilerde depresyon gibi ruh sağlığı sorunları ortaya çıkabilir. Sosyal izolasyon ve engelliliklerle başa çıkma zorlukları depresyonu tetikleyerek aynı zamanda davranış sorunlarını da beraberinde getirebilir.
Kalp ve akciğer hastalıkları: Serebral palsi hastalığı olan kişilerde kalp hastalığı, akciğer hastalığı ve solunum rahatsızlıkları gelişebilir. Aynı zamanda bu durum yutma güçlüğü ve aspirasyon pnömonisi gibi solunum sorunlarına da yol açabilir. Aspirasyon pnömonisi, bir çocuğun akciğerlerine yiyecek, içecek, tükürük veya kusmuk çekmesi durumunda meydana gelir.
Osteoartrit: Osteoartrit de serebral palsi hastalığının komplikasyonlarından biri olabilir. Eklemlerdeki baskı veya kas spastisitesinden kaynaklanan eklemlerin yanlış hizalanması bu ağrılı kemik hastalığına yol açabilir.
Osteoporoz: Düşük kemik yoğunluğuna bağlı kırıklar hareket kabiliyetinin olmaması, yetersiz beslenme ve anti-nöbet ilaçları nedeniyle osteoporoz ortaya çıkabilir.
Diğer komplikasyonlar: Serebral palsi hastalığının diğer komplikasyonları arasında uyku bozuklukları, kronik ağrı, cilt bozuklukları, bağırsak sorunları ve ağız sağlığı da yer alabilir.
Serebral palsi önlenebilir mi?
Serebral palsi önlenebilen bir hastalığık değildir ancak hastalığın riski azaltılabilir. Özellikle hamilelik döneminde veya hamile kalınması planlanıyorsa hamilelik komplikasyonlarını en aza indirmek için şu adımlar izlenebilir:
Aşı olunması: Kızamıkçık gibi hastalıklara karşı hamilelik döneminde aşı yaptırmak olası enfeksiyonu önleyebilir. Ancak hamile kalmadan Genel sağlığın korunması: Kişi hamilelik sürecine ne kadar sağlıklı girersen serebral palsiye neden olan bir enfeksiyon geliştirme riski de o kadar azalmış olur.
Düzenli kontroller: Hamilelik sırasında kişinin doktor kontrollerini ihmal etmemesi çok önemlidir. Doğum öncesi düzenli kontroller, annenin ve bebeğin sağlık risklerini azaltabilir. Aynı zamanda düzenli kontroller erken doğumu, düşük kiloyla yaşanan doğumları ve enfeksiyonları önlemeye yardımcı olabilir.
Ayrıca alkol, tütün ve uyuşturucular da serebral palsi ile ilişkilendirilir. Bunlardan tamamen uzak durmak birtakım olası riskleri azaltabilir.
Serebral Palsi hastalığına genel bir bakış
Diğer bir adı beyin felci olan serebral palsi, özellikle çocukluk dönemde ortaya çıkan, bir kişinin hareket etme, denge ve duruşunu koruma yeteneğini etkileyen bir grup motor bozukluktur. Serebral, beyinle ilgili anlamına gelir. Palsi ise kasların kullanımında zayıflık veya sorunlar olarak ifade edilir. Serebral palsi, bir kişinin kaslarını kontrol etme yeteneğini etkileyen anormal beyin gelişimi veya gelişmekte olan beyindeki hasar sonucunda meydana gelir.
Serebral palsi hastalığı çocukluk çağında en sık görülen motor engellilik olarak bilinir ve semptomları kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Şiddetli serebral palsi vakalarında kişi yürüyebilmek için özel ekipman kullanmak zorunda kalabilir veya hayat boyu bakıma ihtiyaç duyabilir. Aksine daha hafif vakalarda kişinin yürüyüşünde bir anormallik görülebilir ancak özel bir destek veya yardıma ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebilir.
Şu bir gerçektir ki serebral palsi hastalarının hareket ve duruşla ilgili sorunlar yaşaması kaçınılmazdır. Birçok serebral palsi hastasında ayrıca şu gibi ilgili durumlar da yaşanabilir:
- Zihinsel engellilik
- Nöbet geçirme
- İşitme veya konuşma sorunları
- Omurgadaki değişiklikler (skolyoz A gibi)
- Eklem sorunları (kontraktürler gibi B)
Serebral palsi hastaları ne kadar yaşar?
Genel olarak serebral palsi ile doğan çocukların ortalama 30 ile 70 yıl arasında yaşadığı görülür. En uzun yaşam beklentisine sahip olanlar genellikle daha fazla hareket kabiliyetine ve daha iyi tıbbi bakım yapılan kişilerdir.
Serebral Palsi görülme sıklığı nedir?
Her bin canlı doğumda 2-2.5, her bin prematüre doğumda 100 bebekte SP gelişebilmektedir.
Serebral Palsi tamamen iyileşir mi?
SP tanısı konulan bir hastada, beyinde oluşmuş olan zedelenmeyi tedavi etme imkanı şimdilik bulunmamaktadır. Beyindeki nöron adını verdiğimiz sinir hücrelerinin kendilerini yenilemedikleri bugünkü bilgilerimiz dahilindedir. Ancak, komşu sinir hücrelerinin fonksiyonları üzerine alması (plastisite) olasılığı nedeniyle erken başlanacak olan tedavinin büyük önemi vardır.
Serebral Palsi kök hücre tedavisi ile iyileştirilebilir mi?
Kök hücre tedavileri ile ilgili çalışmalar olmakla birlikte, rutin tedavide yeri bulunmamaktadır. Konuyla ilgili çalışmalar vardır, zaman içinde gelişmeler olabileceği düşünülmektedir.
Serebral palsi anne karnında anlaşılır mı?
Serebral palsi hastalığı anne karnında değil doğum sonrası teşhis edilebilen bir hastalıktır.
Serebral palsi hastaları yürüyebilir mi?
Serebral palsi teşhisi konmuş kişilerin yüzde 70’i yaşıtlarına göre, yardım alarak geç de olsa yürüyebilir.
Fizik tedavi serebral palsi'ye iyi gelir mi?
Kas eğitimi ve egzersizleri içeren fizik tedavi uygulamaları çocuğun gücüne, esnekliğine, dengesine, motor gelişimine ve hareket kabiliyetine yardımcı olabilir. Bir fizik tedavi uzmanı ayrıca çocuğun günlük ihtiyaçlarını evde güvenli bir şekilde nasıl karşılayacağını da öğretir. Tüm fizik tedavi uygulamaları çocuğun motor gelişimine katkı sağlayabildiği gibi hareket kısıtlamalarını da görece hafifleterek günlük yaşamında daha rahat hissetmesini sağlayabilir.
Serebral palsi ameliyatla düzelir mi?
Serebral palsi'nin tamamen düzelmesi ve iyileşmesi söz konusu değildir ancak başta ameliyat olmak üzere tüm tedavi seçenekleri semptomların iyileşmesine ve hastaların daha rahat bir yaşam sürmesine odaklanır.
Serebral palsi kalıcı mı?
Serebrak palsi kalıcı bir beyin hasarıdır ve bebek anne karnındayken veya doğumdan kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Hasar beyinde kalıcı olur ancak semptomların iyileşmesine yönelik tedavi programları uygulanır.
Serebral palsi genetik mi?
Serebral palsi genetik değildir ve ebeveynlerde görülen serebral palsi çocuğu etkilemez.
Serebral palsi hastaları neleri yapamaz?
Serebral palsi hastası olan çocuklar genellikle hareket zorluğu yaşar ve motor beceriler konusunda şikayetleri vardır. Bu hareket zorluğu konuşma ve yutma problemleri, işitme ve görme bozuklukları, zihinsel fonksiyonlarda gerilik ve havaleler şeklinde görülebilir.
Konuşma terapisi serebral palsi hastalarında işe yarar mı?
Serebral palsi olan çocuklarda konuşma problemleri sık yaşanır. Çocukların konuşmakta zorluk çektiği durumlarda uzman kişiler tarafından konuşma terapileri uygulanabilir. Konuşma terapileri, çocukların konuşma yeteneğini yavaş yavaş yerine getirme ve iletişim kurma konusunda yeniden aktif hale gelme açısından etkili bir yöntemdir.
Serebral palsi hastalığı zekayı nasıl etkiler?
Her serebral palsi vakası zeka durumunu etkilemez. Neredeyse çoğu vakanın yaklaşık yarısında bilişsel yeteneklerde herhangi bir bozulma yoktur. Bu durum hastalığın zeka seviyesini etkilemediği anlamına gelir. Serebral palsi hastası olan çocuklar genellikle iletişim kurma biçimlerinde sorunlar yaşar ancak bu da zeka sorunlarıyla aynı şey değildir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.