BİLLBOARD BELEDİYECİLİĞİ

Ailesiyle birlikte yaşadığı Bakırköy’de dünden bu güne geliş serüvenini anlatarak, gelinen süreci “Bilbord belediyeciliği’ olarak tanımlayan Ferzan Özer, "Gerçek liderler BİLLBOARTA değil, HALKIN KALBİNE yazılır." dedi.

1980 darbesi yöneticileri, yönetimi demokrasiye devrediyor. 1984 yılında yerel seçimler yapılıyor. Anavatan Partisi (ANAP), tüm ülkede seçimleri kazanıyor. 36 yaşında genç bir hekim, Dr. Kemal Naci Ekşi, partisinin Bakırköy Belediye Başkanı oluyor. Dr. Ekşi ve ekibi, Bakırköy’de bir değişim ve iyileştirme devrimi başlatıyor. O dönem Bakırköy, İstanbul’un henüz bölünmemiş hâlinin %37,7’sini temsil eden devasa bir ilçe. Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler, Bahçelievler, Güngören dâhil her semti yeniden inşa ediyor. Üstelik bunu yalnızca beş yılda başarıyor. O tarihlerde benim ve ailemin Bakırköy sınırları içinde dört dükkanımız vardı: Bağcılar, Zeytinlik, Bahçelievler ve Bakırköy Çarşı’da. Bakırköy Çarşı’daki dükkanımız için istimlak kararı alınmıştı ve yıkılacaktı. Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıkarmıştık. Ancak Naci Başkan yıkımın başında duruyordu. “Başkanım, yıkamazsınız, durdurma kararım var,” dediğimde, “Ben yıkayım, sen mahkemeye ver,” cevabını verdi. Binadan zor çıktık; o sırada dükkan yerle bir edildi. Yıkımdan çıkan tüm molozlar, Yeşilköy’de deniz kenarındaki evimizin önüne dökülerek bugünkü sahil görüntüsü oluşturuldu. Mahkemeye gittik. O dönemde adalet hâlâ bağımsızdı ve bizi haklı buldu. Büyük bir tazminat kazandık. Ancak uzlaşmaya çağrıldık. Geriye kalan 18 metrekarelik alan için ruhsat müracaatımız vardı. Başkan, “Talebinizden vazgeçin, ruhsatı vereyim” dedi. Dikkatinizi çekerim, bu bağış ne bir vakfa, ne bir derneğe, ne de bir şahsa istendi; kuruma bağış yapmamız talep edildi. Nereden nereye ne işlere geldik… Bakırköy halkı, Naci Başkan’ı parlamentoya taşıyarak merkezden hizmet etmesini sağladı. *** Geçtiğimiz günlerde Bakırköy İş İnsanları Derneği’nin 16. Olağan Kongresi’nde tek bir sözüyle olası bir krizi çözen Dr. Ekşi, liderliğin yalnızca görevdeyken değil, bir ömür boyunca süren bir değer olduğunu bir kez daha gösterdi. Bugün hâlâ farkı ortada: Bir belediye başkanı arkasından İnsanları YÜRÜTÜR, bir Lider ise arkasından KOŞTURUR. Kırk yıl geçmesine rağmen onun yaptıklarının hayalini bile kuramayanların sayısı çok. Çünkü gerçek liderler BİLLBOARTA değil, HALKIN KALBİNE yazılır. EFSANELER ÖLMEZ , GERİ GELİR...