Bakırköy Belediyesi’ne bir tepki de memurlardan!

Gündem 24.07.2020 - 11:28, Güncelleme: 10.11.2023 - 04:47
 

Bakırköy Belediyesi’ne bir tepki de memurlardan!

28 Şubat 2019 tarihinde süresi dolan ve yenisi imzalanması gereken toplu sözleşmenin aradan 16 ay geçtiği halde imzalanmaması üzerine Tüm Bel-Sen 1 Nolu Şube Bakırköy Belediyesi’nde bildiri dağıttı.
TOPLU SÖZLEŞME ÖDEMELERİNDEN 10 BİN 700 LİRA AZALTILMASI İSTENİYOR   Sendika; Belediye yönetiminin yoksulluk sınırı altında ücretlerle geçinen üyelerinin aldığı toplu sözleşme ödemesinin yıllık 10.700 TL azaltılmasını teklif ettiğini belirtti. Yine sendika 28 Şubat 2019'da süresi dolan toplu sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 3,5 yıl süre geçtiğinin ve o tarihten bu yana ücretlerin enflasyon karşısında eridiğine vurgu yaparak "Bakırköy Belediye yönetimi 16 aydır yapmadığı toplu sözleşmeyi yıllık 10 bin 700 lira azaltmak istiyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir" şeklinde açıklama yaptı.   Görünen o ki, son günlerde Zuhuratbaba Pazar esnafının eylemleri ile kamuoyunda tartışılan Bakırköy Belediyesi’nin kendi memurlarının eylemleriyle de başı ağrıyacak gibi. İlk olarak bildiri dağıtarak eylemliliğe başlayan Bakırköy Belediye memurları sendikası Tüm-Bel-Sen, “Taleplerimizin karşılanmaması halinde her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımız bilinmelidir” dedi.   Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube, dağıttığı bildiride şu ifadelere yer verdi.   SAYIŞTAY ZİMMETLERİ GEREKÇE GÖSTERİLİYOR   8 Haziran 2020 tarihinde Belediye Başkanı Sayın Bülent Kerimoğlu ile 16 aydır neticelenmeyen Toplu İş Sözleşmesi, Sayıştay Zimmetleri, salgınla mücadelede ön cephede mücadele eden belediye emekçilerine yapılan pozitif ayrımcılık, tiyatro emekçisi arkadaşlarımızın yaşadığı sorunlar, yemekhane, servisler, zabıta maktu mesaileri, emekli sosyal destek ödentisi, iş barışı ve huzurunu bozan tasarruflar ve benzeri gündem maddelerini içeren sorunlarımızla ilgili görüşme gerçekleştirmiştik. Bu toplantı öncesi ve sonrası Başkan Yardımcıları ve diğer idarecilerle peyderpey yığınlaşan sorunlar adına görüşmeler yapıldı.   8 Haziran 2020 tarihli görüşmede TİS’in artık gündem dışına çıkması, kısa sürede ortak noktada buluşması ve neticelenmesi adına ortaklaşa iyi niyet beyanları ile çözülmemiş maddi tutarları ilgilendiren maddelerin kısa sürede ortak noktada buluşulması ile neticelenmesini talep ettik.  Sayıştay zimmetleri ile ilgili 5393 sayılı kanunun 18. Madde H bendi gereği Belediye Meclisi'nin kanunundan doğan yetkisini kullanmasını toplantıda belediye başkanına ifade ettiğimiz gibi, kendi deyimleriyle çalışanlara Sayıştay Zimmetlerini yansıtmadan çözüm üretilmesi konusunda önerimizi sunduk.   Süreçle ilgili 25 Haziran 2020 tarihli Tüm-Bel-Sen İş Yeri Meclisi toplantımızda üye arkadaşlarımıza detaylı bilgi aktarımını gerçekleştirdik.   KAZANILMIŞ HAKLARINDAN VAZ GEÇİLMELERİ İSTENİYOR   TİS ile ilgili işveren ödemelerine bakacak olursak, almış olduğumuz 1400 TL'nin altına inilmesi, aldığımız ikramiyelerin elimizden alınması, emekli sosyal destek ödentisi olmaması anlamı taşımaktadır ki; bu yıl içinde aldığımız ödeneklerden ortalama 10 bin 700 TL gibi bir ödemeden mahrum kalmak, kazanmış hakkı kaybetmek anlamı taşımaktadır. Günümüz şartlarında yoksulluk sınırının aylık 7.950 TL olduğu ve emekçilerin yoksulluk sınırının altında olduğu gerçektir.   İLKELERİMİZ PAZARLIK MASASI KONUSU DEĞİLDİR   Kendini sosyal demokrat tanımlayan bir belediyenin bu kazanımdan geri gidilmesini istemesi, ne ilgili siyasete, ne de biz KESK Tüm Bel Sen’e yakışmadığı, aksi halde kendimizi inkar anlamı taşıdığını nettir. Geldiğimiz noktada; işveren tarafı ilkelerimizden vazgeçmemiz anlamına gelen pazarlık masası konusu olmayan talepleri ile adım atmaktadır.   Kimse bizden kazanmış olan haklarımızdan daha geri bir sözleşmeyi ve kazanmış olduğumuz maddi hakların tümden elimizden alınmasını ve AKP iktidarının ucubesi olan (Sosyal Denge Sözleşmesi) limitler sınırına çekmemizi beklemesin. Bizler sendikalar kurulamaz dendiği dönemde tüm baskılara, göz altılara, işkenceleri ve tutuklamalara rağmen sendikalarımızı kuran bir mücadele geleneğinden geliyoruz.    Seçim alanlarında emekçilere daha güzel bir ülke ve yaşanabilir ücret söylemiyle halka giderken, bugün siyasi iktidarın ucubesi olan limitleri biz kamu emekçilerine dayatmaları kabul edilemez bir durumdur.   BELEDİYE ÖNÜNDE EMEKÇİYE YARAŞIR SÖZLEŞME YAPMAK İSTİYORUZ   Belediye önünde emekçiye yaraşır sözleşme imzalamak yerine, bu şekli ile belediye önünü bizlere demokratik haklarımızı kullanmamız için işaret eden idare, Tüm-Bel-Sen pratiklerini ve gücünü işyerinden emekçiden aldığını unutmamalı, belediye emekçisi olmanın yanı sıra demokrasi bileşeni ve destekçisi örgüt olmamız gereği, işveren ve emek örgütü diyaloğu haricinde, aynı zamanda seçmen olarak halkçı demokratik ve katılımcı belediye yönetiminden yanayız.   Sözleşme masalarında ilkesel taviz beklemek yerine TİS ve Sayıştay hizmetleri ile ilgili emekçiler lehine gereken adımlar atılmalıdır. Bakırköy Belediye emekçilerinin sözleşmesi bekletilmemeli, belediye başkanları oturdukları koltukları tek başlarına kazanmadıklarını, tek başlarına tavır alarak karar veremeyeceklerini bilmelidir. Taleplerimizin karşılanmaması halinde her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımız bilinmelidir.  
28 Şubat 2019 tarihinde süresi dolan ve yenisi imzalanması gereken toplu sözleşmenin aradan 16 ay geçtiği halde imzalanmaması üzerine Tüm Bel-Sen 1 Nolu Şube Bakırköy Belediyesi’nde bildiri dağıttı.

TOPLU SÖZLEŞME ÖDEMELERİNDEN 10 BİN 700 LİRA AZALTILMASI İSTENİYOR

 

Sendika; Belediye yönetiminin yoksulluk sınırı altında ücretlerle geçinen üyelerinin aldığı toplu sözleşme ödemesinin yıllık 10.700 TL azaltılmasını teklif ettiğini belirtti. Yine sendika 28 Şubat 2019'da süresi dolan toplu sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 3,5 yıl süre geçtiğinin ve o tarihten bu yana ücretlerin enflasyon karşısında eridiğine vurgu yaparak "Bakırköy Belediye yönetimi 16 aydır yapmadığı toplu sözleşmeyi yıllık 10 bin 700 lira azaltmak istiyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir" şeklinde açıklama yaptı.

 

Görünen o ki, son günlerde Zuhuratbaba Pazar esnafının eylemleri ile kamuoyunda tartışılan Bakırköy Belediyesi’nin kendi memurlarının eylemleriyle de başı ağrıyacak gibi. İlk olarak bildiri dağıtarak eylemliliğe başlayan Bakırköy Belediye memurları sendikası Tüm-Bel-Sen, “Taleplerimizin karşılanmaması halinde her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımız bilinmelidir” dedi.

 

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube, dağıttığı bildiride şu ifadelere yer verdi.

 

SAYIŞTAY ZİMMETLERİ GEREKÇE GÖSTERİLİYOR

 

8 Haziran 2020 tarihinde Belediye Başkanı Sayın Bülent Kerimoğlu ile 16 aydır neticelenmeyen Toplu İş Sözleşmesi, Sayıştay Zimmetleri, salgınla mücadelede ön cephede mücadele eden belediye emekçilerine yapılan pozitif ayrımcılık, tiyatro emekçisi arkadaşlarımızın yaşadığı sorunlar, yemekhane, servisler, zabıta maktu mesaileri, emekli sosyal destek ödentisi, iş barışı ve huzurunu bozan tasarruflar ve benzeri gündem maddelerini içeren sorunlarımızla ilgili görüşme gerçekleştirmiştik. Bu toplantı öncesi ve sonrası Başkan Yardımcıları ve diğer idarecilerle peyderpey yığınlaşan sorunlar adına görüşmeler yapıldı.

 

8 Haziran 2020 tarihli görüşmede TİS’in artık gündem dışına çıkması, kısa sürede ortak noktada buluşması ve neticelenmesi adına ortaklaşa iyi niyet beyanları ile çözülmemiş maddi tutarları ilgilendiren maddelerin kısa sürede ortak noktada buluşulması ile neticelenmesini talep ettik.  Sayıştay zimmetleri ile ilgili 5393 sayılı kanunun 18. Madde H bendi gereği Belediye Meclisi'nin kanunundan doğan yetkisini kullanmasını toplantıda belediye başkanına ifade ettiğimiz gibi, kendi deyimleriyle çalışanlara Sayıştay Zimmetlerini yansıtmadan çözüm üretilmesi konusunda önerimizi sunduk.

 

Süreçle ilgili 25 Haziran 2020 tarihli Tüm-Bel-Sen İş Yeri Meclisi toplantımızda üye arkadaşlarımıza detaylı bilgi aktarımını gerçekleştirdik.

 

KAZANILMIŞ HAKLARINDAN VAZ GEÇİLMELERİ İSTENİYOR

 

TİS ile ilgili işveren ödemelerine bakacak olursak, almış olduğumuz 1400 TL'nin altına inilmesi, aldığımız ikramiyelerin elimizden alınması, emekli sosyal destek ödentisi olmaması anlamı taşımaktadır ki; bu yıl içinde aldığımız ödeneklerden ortalama 10 bin 700 TL gibi bir ödemeden mahrum kalmak, kazanmış hakkı kaybetmek anlamı taşımaktadır. Günümüz şartlarında yoksulluk sınırının aylık 7.950 TL olduğu ve emekçilerin yoksulluk sınırının altında olduğu gerçektir.

 

İLKELERİMİZ PAZARLIK MASASI KONUSU DEĞİLDİR

 

Kendini sosyal demokrat tanımlayan bir belediyenin bu kazanımdan geri gidilmesini istemesi, ne ilgili siyasete, ne de biz KESK Tüm Bel Sen’e yakışmadığı, aksi halde kendimizi inkar anlamı taşıdığını nettir. Geldiğimiz noktada; işveren tarafı ilkelerimizden vazgeçmemiz anlamına gelen pazarlık masası konusu olmayan talepleri ile adım atmaktadır.

 

Kimse bizden kazanmış olan haklarımızdan daha geri bir sözleşmeyi ve kazanmış olduğumuz maddi hakların tümden elimizden alınmasını ve AKP iktidarının ucubesi olan (Sosyal Denge Sözleşmesi) limitler sınırına çekmemizi beklemesin. Bizler sendikalar kurulamaz dendiği dönemde tüm baskılara, göz altılara, işkenceleri ve tutuklamalara rağmen sendikalarımızı kuran bir mücadele geleneğinden geliyoruz. 

 

Seçim alanlarında emekçilere daha güzel bir ülke ve yaşanabilir ücret söylemiyle halka giderken, bugün siyasi iktidarın ucubesi olan limitleri biz kamu emekçilerine dayatmaları kabul edilemez bir durumdur.

 

BELEDİYE ÖNÜNDE EMEKÇİYE YARAŞIR SÖZLEŞME YAPMAK İSTİYORUZ

 

Belediye önünde emekçiye yaraşır sözleşme imzalamak yerine, bu şekli ile belediye önünü bizlere demokratik haklarımızı kullanmamız için işaret eden idare, Tüm-Bel-Sen pratiklerini ve gücünü işyerinden emekçiden aldığını unutmamalı, belediye emekçisi olmanın yanı sıra demokrasi bileşeni ve destekçisi örgüt olmamız gereği, işveren ve emek örgütü diyaloğu haricinde, aynı zamanda seçmen olarak halkçı demokratik ve katılımcı belediye yönetiminden yanayız.

 

Sözleşme masalarında ilkesel taviz beklemek yerine TİS ve Sayıştay hizmetleri ile ilgili emekçiler lehine gereken adımlar atılmalıdır. Bakırköy Belediye emekçilerinin sözleşmesi bekletilmemeli, belediye başkanları oturdukları koltukları tek başlarına kazanmadıklarını, tek başlarına tavır alarak karar veremeyeceklerini bilmelidir. Taleplerimizin karşılanmaması halinde her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımız bilinmelidir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.