Kadın cinayetlerine bir tepkide Bakırköy Kent Savunmasından!

Güncel 13.10.2024 - 11:22, Güncelleme: 13.10.2024 - 12:06
 

Kadın cinayetlerine bir tepkide Bakırköy Kent Savunmasından!

Bakırköy Kent Savunması’nın çağrısı ile “Kadın Cinayetleri Politiktir” konulu basın açıklaması yapıldı. Kadın erkek çok sayıda kişinin katıldığı açıklada, “Kadın canını yok sayan, kadın cinayetlerini besleyen Ortaçağ düzenini istemiyoruz” pankartı açıldı, yaşananların ana sebebinin iktidarın politikaları olduğu belirtildi.
Son yıllarda katlanarak artan kadın cinayetlerinin tesadüf olmadığını, artan kadın ölümlerinin yargıda cezasızlık olarak karşılarına çıktığını belirterek basın açıklaması yapan Bakırköy Kent Savunması Sözcüsü İlknur Türkoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı Kanunun etkin şekilde uygulanmamasının yaşanan sonuçları doğurduğunu belirtti.  FAİLLER İKTİDARIN POLİTİKALARINDAN GÜÇ ALIYOR Toplumu çürüten şeyin, uygulanmayan yasalar olduğunu vurgulayan Türkoğlu, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kulandı. Tedbir kararları olduğu halde öldürülen kadınlar, uzaklaştırma kararı varken öldürülen kadınlar maalesef etkin siyasetin uygulanmamasıdır.. Erkekleri güçlendiren, aileyi kutsayan anlayış, bu ölümlerin habercisi oluyor. Bu kadınlar neden öldürülüyor? Kadınlar haklarından vazgeçmedikleri için Kendi hayatına dair karar verdiği için öldürülüyor.. İnsan Hak İhlalleri arttıkça Kadın Hakları da sorun olarak karşımıza çıkıyor.. Kamu Görevlileri üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediği için öldürülüyor. 6284 etkin uygulanmadığı için öldürülüyor.. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması ile kadına dair uluslararası sözleşmenin yok sayılması ile erkek düzen cesaretlendirilip öldürülüyor.. Failler iktidarın bu politikalarından güç alıyorlar. Bu nedenle Kadın Cinayetleri politiktir diyoruz.. Çünkü şiddeti önlemek Devletin yükümlülüğü altındadır.. Toplumda cezasızlık algısını yaratan iyi hal indirimi, Gelecek indirimi, Tahrik indirimi adı altında serbest bırakılan bu adaletsizlik erkeklere güç vermektedir. Bu toplumun yüzde ellisi kadın ise, yüzde ellisi de erkektir.. Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini gözeten Politikalar Kadın Cinsiyetlerinin önüne geçecektir. Cariyelik düzeni anlayışını pompolamak yerine Medeni Kanunu savunmak Kadını koruyacaktır.. En temel hakkımız Yaşamak Hakkımızı savunuyor, kadınların katledilmediği bir ülke, bir dünya istiyoruz.. ARTIK YETER,ORADA DURUN BAKALIM Basın açıklamasına yaptığı konuşmayla destek veren Oya Uçar’da, kadın düşmanlığının kökenine bakıldığında, eril düzenin tarihten gelen korkusunu gördüklerini söyledi.  Ezidilerin “Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar” atasözünü hatırlatan Uçar, “Güneşi doğuran kadınlardan korkarlar” dedi. Konuşmasına “Kadınlar olarak seçme seçilme, laik eğitim hakkımız, evlilikle sınırlanan hakkımızı söke söke alırız dediğimizde biz ciddiydik. İstanbul Sözleşmesi yaşatır dediğimizde ciddiydik. 6384 çocuğu, kadını, LGBT’lileri korur dediğimizde ciddiydik. Yasayı sokakta biz yazdık, uygulatacağımızı söylediğimizde de ciddiydik” diyerek devam eden Oya Uçar, “Artık yeter, orada durun bakalım” diyerek tepkisini dile getirdi. KADINLARIN YERİ TAM DA BİZİM YANIMIZDIR Bakırköy Kent Konseyi'nin de destek verdiği açıklamada konuşan Konsey Başkanı Aziz Koçal, "Kurtuluşumuz yoktur tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyerek yatımı açıklamada, cinayetlerin politik olduğunu ve bir sistemin uzantısı olduğunu ifade etti. İçine sürüklendiğimiz bu süreci sorgulamadığımız sürece, öfke dili, konuşma sitili devam ettiği sürece ne kadın ne de erkek cinayetlerinin bitmeyeceğini belirten Koçal, “Kadının yeri evi değil, tam da bizim yanımızdır. Kadının yeri yönetimdedir, direniştedir. Birlikte mücadele ettiğimiz sürece kazanacağız” diyerek konuşmasını tamamladı. KAMU ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIYOR Kadın Cinayetleri Platformu adına konuşan Zuhal Kaygısız, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması ve iktidarın yanlış politikaları nedeniyle cinayetlerin katlanarak arttığını söyledi. Kadınlar haklarından vazgeçmediği, kamunun üzerine düşeni yapmadığı, 6284 sayılı yasanın uygulanmadığı, İstanbul Sözleşmesi’nin ise bir gecede kaldırılmasından dolayı erkek düzenin kadınları cezalandırdığını belirten Kaygısız, “Failler iktidarın bu politikalarından cesaret alıyor” dedi. YEŞİLKÖY 50. YIL ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİ DE ALANDAYDI Geçtiğimiz günlerde Yeşilköy 50 Yıl Anadolu Lisesi’nde Fatih'te bulunan Edirnekapı surlarında Semih Çelik tarafından katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için protesto düzenleyen ve kamuoyunda ses getiren genç liselilerin de destek verdiği açıklamada öğrenciler adına konuşan Emel Su, tek bir gün içinde organize olduklarını, kız erkek tüm öğrencilere mor kurdela dağıtarak eylemlerine başladıklarını, devamında sınıfları tek tek dolaşarak okul bahçesinde tepkimizi dile getirmek için toplandıklarını söyledi. Erkek arkadaşlarının ‘Mor Kurdela’ olduğu için takmak istemediğini ama ‘Yasta değil isyandayız’ diyerek, siyah yerine mo rengi kullandıklarını söylemeleri üzerine erkek arkadaşlarının da kendilerine destek verdiğini söyleyen Su, "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganları atarak, "Kızını koruma oğlunu eğit", "Kadın cinayetlerine son" gibi yazıların yer aldığı dövizler taşıdıklarını belirterek, “Tek bir kız arkadaşımızın saçının teline zarar gelmesini istemiyoruz” dedi.
Bakırköy Kent Savunması’nın çağrısı ile “Kadın Cinayetleri Politiktir” konulu basın açıklaması yapıldı. Kadın erkek çok sayıda kişinin katıldığı açıklada, “Kadın canını yok sayan, kadın cinayetlerini besleyen Ortaçağ düzenini istemiyoruz” pankartı açıldı, yaşananların ana sebebinin iktidarın politikaları olduğu belirtildi.

Son yıllarda katlanarak artan kadın cinayetlerinin tesadüf olmadığını, artan kadın ölümlerinin yargıda cezasızlık olarak karşılarına çıktığını belirterek basın açıklaması yapan Bakırköy Kent Savunması " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> Bakırköy Kent Savunması Sözcüsü İlknur Türkoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı Kanunun etkin şekilde uygulanmamasının yaşanan sonuçları doğurduğunu belirtti. 

FAİLLER İKTİDARIN POLİTİKALARINDAN GÜÇ ALIYOR

Toplumu çürüten şeyin, uygulanmayan yasalar olduğunu vurgulayan Türkoğlu, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kulandı.

Tedbir kararları olduğu halde öldürülen kadınlar, uzaklaştırma kararı varken öldürülen kadınlar maalesef etkin siyasetin uygulanmamasıdır..
Erkekleri güçlendiren, aileyi kutsayan anlayış, bu ölümlerin habercisi oluyor.
Bu kadınlar neden öldürülüyor?
Kadınlar haklarından vazgeçmedikleri için
Kendi hayatına dair karar verdiği için öldürülüyor..

İnsan Hak İhlalleri arttıkça Kadın Hakları da sorun olarak karşımıza çıkıyor..
Kamu Görevlileri üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediği için öldürülüyor.
6284 etkin uygulanmadığı için öldürülüyor..
İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması ile kadına dair uluslararası sözleşmenin yok sayılması ile erkek düzen cesaretlendirilip öldürülüyor..
Failler iktidarın bu politikalarından güç alıyorlar.
Bu nedenle Kadın Cinayetleri politiktir diyoruz..
Çünkü şiddeti önlemek Devletin yükümlülüğü altındadır..
Toplumda cezasızlık algısını yaratan iyi hal indirimi, Gelecek indirimi, Tahrik indirimi adı altında serbest bırakılan bu adaletsizlik erkeklere güç vermektedir.
Bu toplumun yüzde ellisi kadın ise, yüzde ellisi de erkektir..
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini gözeten Politikalar Kadın Cinsiyetlerinin önüne geçecektir.

Cariyelik düzeni anlayışını pompolamak yerine Medeni Kanunu savunmak Kadını koruyacaktır..
En temel hakkımız Yaşamak Hakkımızı savunuyor, kadınların katledilmediği bir ülke, bir dünya istiyoruz..

ARTIK YETER,ORADA DURUN BAKALIM

Basın açıklamasına yaptığı konuşmayla destek veren Oya Uçar’da, kadın düşmanlığının kökenine bakıldığında, eril düzenin tarihten gelen korkusunu gördüklerini söyledi.  Ezidilerin “Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar” atasözünü hatırlatan Uçar, “Güneşi doğuran kadınlardan korkarlar” dedi.

Konuşmasına “Kadınlar olarak seçme seçilme, laik eğitim hakkımız, evlilikle sınırlanan hakkımızı söke söke alırız dediğimizde biz ciddiydik. İstanbul Sözleşmesi yaşatır dediğimizde ciddiydik. 6384 çocuğu, kadını, LGBT’lileri korur dediğimizde ciddiydik. Yasayı sokakta biz yazdık, uygulatacağımızı söylediğimizde de ciddiydik” diyerek devam eden Oya Uçar, “Artık yeter, orada durun bakalım” diyerek tepkisini dile getirdi.

KADINLARIN YERİ TAM DA BİZİM YANIMIZDIR

Bakırköy Kent Konseyi'nin de destek verdiği açıklamada konuşan Konsey Başkanı Aziz Koçal, "Kurtuluşumuz yoktur tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyerek yatımı açıklamada, cinayetlerin politik olduğunu ve bir sistemin uzantısı olduğunu ifade etti.

İçine sürüklendiğimiz bu süreci sorgulamadığımız sürece, öfke dili, konuşma sitili devam ettiği sürece ne kadın ne de erkek cinayetlerinin bitmeyeceğini belirten Koçal, “Kadının yeri evi değil, tam da bizim yanımızdır. Kadının yeri yönetimdedir, direniştedir. Birlikte mücadele ettiğimiz sürece kazanacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.

KAMU ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIYOR

Kadın Cinayetleri Platformu adına konuşan Zuhal Kaygısız, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması ve iktidarın yanlış politikaları nedeniyle cinayetlerin katlanarak arttığını söyledi.

Kadınlar haklarından vazgeçmediği, kamunun üzerine düşeni yapmadığı, 6284 sayılı yasanın uygulanmadığı, İstanbul Sözleşmesi’nin ise bir gecede kaldırılmasından dolayı erkek düzenin kadınları cezalandırdığını belirten Kaygısız, “Failler iktidarın bu politikalarından cesaret alıyor” dedi.

YEŞİLKÖY 50. YIL ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİ DE ALANDAYDI

Geçtiğimiz günlerde Yeşilköy 50 Yıl Anadolu Lisesi’nde Fatih'te bulunan Edirnekapı surlarında Semih Çelik tarafından katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için protesto düzenleyen ve kamuoyunda ses getiren genç liselilerin de destek verdiği açıklamada öğrenciler adına konuşan Emel Su, tek bir gün içinde organize olduklarını, kız erkek tüm öğrencilere mor kurdela dağıtarak eylemlerine başladıklarını, devamında sınıfları tek tek dolaşarak okul bahçesinde tepkimizi dile getirmek için toplandıklarını söyledi.

Erkek arkadaşlarının ‘Mor Kurdela’ olduğu için takmak istemediğini ama ‘Yasta değil isyandayız’ diyerek, siyah yerine mo rengi kullandıklarını söylemeleri üzerine erkek arkadaşlarının da kendilerine destek verdiğini söyleyen Su, "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganları atarak, "Kızını koruma oğlunu eğit", "Kadın cinayetlerine son" gibi yazıların yer aldığı dövizler taşıdıklarını belirterek, “Tek bir kız arkadaşımızın saçının teline zarar gelmesini istemiyoruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.