Yıllar evvel Cavit Çağlar ile Emin Hattat ailesi çocuklarının düğününü çok görkemli bir şekilde Çırağan sarayında yapmış ve tartışma konusu olmuştu.
"Çağlar ve Hattat ailesi bu kadar görkemli düğün yerine okul yapabilirdi" diye.
Bizde bir toplantıda Rahmetli Sn Üzeyir Garih ile birlikte fikir jimnastiği yapıyoruz bu konu geldi gündemimize
Çağlar ve Hattat aileleri düğün mü yapsaydı yoksa okul mu yapsaydı?
Rahmetli Garih, o kendine has üslubu ile başladı anlatmaya;
Bu gün orta düzeyde bir okulun maliyeti arsa bedeli hariç (çünkü arsayı size devlet veriyor) 2.000.000 USD civarında. Düğün davetine katılan konuk sayısı da yaklaşık 3.000 civarı, 3k kişi düğüne gitmek için;
1) Hediye alacak en az 1000 USD bunların tamamının çift olduğunu sayarsak 1.500 adet 1000 USD.
2) Bu 3k kişi düğün için özellikle hanımefendiler kıyafet alacak, kuaföre gidecek, makyaj yapacak, manikür pedikür yaptıracak, beyler de erkek berberine gidecek smokini veya kostümü yoksa alacak. Düğünde alkol alacaksa kendi arabası yerine taksi çağıracak, kendi arabasıyla giderse valeye verecek. Bu durumda en az yirmi farklı sektör, nerden baksanız başı en az 1000 USD.
3) Düğün sahibi düğünün yapılacağı otele 3.000 davetli için anlaşma yapacak, masa süslemesi, düğün davetiyesi, gelinlik, damatlık, ailelerin giyim kuşamı, gecede sahne alacak şarkıcı, orkestra, ses ve ışık sistemi fotografçı, çiçekçi, otele sebze meyve veren manav, kasap, kuru gıdacı, tekel bayii, masa örtülerini temizleyen temizleme şirketi, daha bir sürü onların yan tedarikçileri, nakliyeciler, nereden baksanız elli farklı sektör kişi başı en az 1000 USD.
4) Şimdi bu rakamları topladığınızda ortada yaratılan ekonominin sadece KDV’si ile en az iki okul yapılır ve piyasada yaratılan canlılık ile de esnaf kazandığı parayı mutlaka bir yerde harcar ve dolaylı vergilerle iki okul parası daha çıkar, alın size dört okul.
Sn Şimsek, şimdi ekonomiyi küçülterek enflasyonu düşürmeye çalışıyor ve fırıncının kesemediği faturaya kadar iniyorsanız, yarın vergi alacağınız fırınıcı bile kalmayacak memlekette. Kusura bakmayın ama birilerinin yaptığı hatayı ve hovardalığı halka yüklediğinizde sonuç kaçınılmaz olur. Sadece parasal olarak değil, toplum sosyolojik olarak da cinnet durumunda ve daha dün bir çiçekçi kendi rakibini öldürdü saçma sapan bahanelerle. Bu bahanenin altında tamamen işsizlik yatıyor.
Umarım esas yapılması gerekenlerin başında kamu harcamalarını frenler, saçma sapan harcamaları kısıtlar, birazda bunlardan bahsedersiniz. Büyük devlet olmanın göstergesi gösteriş değil üretim, istihdam, halkta huzur ve tabi ki adalet siteminin herkese eşit olması gerektiğidir.
Aksi durumda sizi bilmem ama halk olarak hepimiz aynı gemideyiz sonumuz büyük buhran.
Saygılarımla
Nurhan Çetinkaya