Bilgisayarlar hayatımıza girdiğinden beri hayatımızda eksik olmayan sorunlardan biri de şüphesiz ki bilgisayar virüsleri. Süreç içerisinde pek çok ve farklı işlevlerde virüsler ortaya çıktı. Trojan gibi adı sık duyulanların yanında adı pek bilinmeyenlere kadar binlerce virüs ile milyonlarca kullanıcı uğraşmak zorunda kaldı.   Zaman içerisinde gelişen ve değişen virüs programlamalarıyla birlikte “daha tehlikeli” sınıfına giren virüsler de ortaya çıktı. 2013 yılında PC’lere bulaşmaya başlayan CryptoLocker da bu tip virüslerin başında geliyor.   Özellikle şirket bilgisayarlarına bulaştığı takdirde verdiği zarar gerçekten büyük boyutlara ulaşabiliyor. CryptoLocker’da veri kaybını azaltmak mümkün olsa da uzun ve meşakkatli bir sürece ihtiyaç uyulduğunu da belirtelim.   Peki nedir CryptoLocker? Bilgisayarınıza girdiğinde dosyaları AES ve RSA yöntemlerini kullanarak şifreleyen ve açılmasını neredeyse imkansızlaştıran bir yazılım. Yani CryptoLocker bir kez bilgisayarınıza girdiyse hemen hemen bütün dosyalarınız açılmaz duruma gelmiş ve kurtulmak için profesyonel yardım almak dışında başka çareniz kalmamış demektir.   İlk ortaya çıktığı yıllarda 1-2 dosya biçimi üzerinden bulaşan virüs şimdilerde çeşitliliğini çoğaltmış ve antivirüs programları tarafından bile fark edilemeyecek kadar iyi gizlenmiş durumda. Bilgisayarınızda tanımadığınız kişi ya da kurumlardan gelen mail eklerini açmamak, size ait olmayan USB memory stick’leri bilgisayarınıza takmamak, açık ağlarda dosya alıp vermemeniz çok önemli. Bu şekilde CryptoLocker’ın bulaşma riskini en aza indirebilirsiniz.   Bu noktada hemen belirtelim ki bir şekilde virüsün bulaştığından ve dosyalarınızın şifrelenmeye başladığından şüphelendiyseniz hiçbir şekilde kapatmayla uğraşmayın! Direkt olarak bilgisayarınızın fişini çekin. Bu konuda uzmanlaşmış kişi veya kuruluşlarla görüşüp virüsten kurtulmanın yollarına bakın.