Çocuklarda löseminin belirtileri ve nedenleri

ASAYİŞ (AA) - Anadolu Ajansı | 19.12.2024 - 18:41, Güncelleme: 19.12.2024 - 18:41
 

Çocuklarda löseminin belirtileri ve nedenleri

Uzmanlar, löseminin çocukluk çağında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çekerek, erken tanı ve tedavi ile yüksek oranda kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu söyledi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mahfuz Aydoğan, çocuklarda lösemi hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Aydoğan, löseminin çocukluk çağı kanser vakalarının yaklaşık yüzde 35’ini oluşturduğunu belirterek, özellikle Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) ve Akut Myeloblastik Lösemi (AML) türlerinin sık görüldüğünü ifade etti. “Her yıl Türkiye’de yaklaşık 1200-1500 çocuk lösemi tanısı almaktadır. Bu vakaların çoğu 2-5 yaş arasında görülürken, genetik faktörler, radyasyon, kimyasallar ve viral hastalıkların lösemi riskini artırabileceği düşünülmektedir.” diyen Dr. Aydoğan, özellikle 1 yaş altı ve 10 yaş üzerindeki vakalarda tedaviye yanıtın daha zor olabileceğini vurguladı. Belirtiler nelerdir? Löseminin, başlangıçta genel bir halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini belirten Aydoğan, “Çocuklarda kilo kaybı, kansızlık, kemik ağrıları, burun ve diş eti kanamaları, ateş gibi belirtiler sık görülür. Lösemi, karaciğer, dalak, lenf bezleri ve merkezi sinir sistemini etkileyebildiği için bu organlara bağlı baş ağrısı, kusma ve görme bozuklukları da ortaya çıkabilir.” dedi. Tanı ve tedavi süreci Lösemi tanısının, kan testleri, kemik iliği biyopsisi ve genetik analizlerle koyulduğunu belirten Dr. Aydoğan, bu süreçte ailenin bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Aydoğan, “Lösemi, tedavi edilebilir bir hastalıktır ve doğru yöntemlerle tedavi başarısı %85’lere ulaşmaktadır. Kemoterapi, lösemide ana tedavi yöntemidir. Bu süreçte bağışıklık sistemi zayıfladığı için enfeksiyonlara karşı özel önlemler alınır.” diye konuştu. Ailelere moral desteği önemli Lösemi tedavi sürecinin yalnızca çocuklar için değil, aileler için de zorlu bir dönem olduğunu belirten Dr. Aydoğan, “Tedavinin başarı oranını artırmak için moral desteği büyük önem taşır. Ailelerin, çocuklarına her aşamada destek olmaları, lösemiyle mücadelede çok değerlidir.” şeklinde konuştu. Erken tanı hayat kurtarır Uzm. Dr. Mahfuz Aydoğan, lösemi tedavisindeki tıbbi olanakların günümüzde oldukça gelişmiş olduğunu ifade ederek, erken tanının tedavideki başarının anahtarı olduğunu vurgulayarak, “Herhangi bir belirti fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzman hekime başvurulmalıdır.” diye ekledi. Aydoğan, "Lösemiye karşı mücadelede, tıbbi bilgi ve deneyimin yanı sıra ailelerin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi sürecin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır." diyerek sözlerine son verdi. (İLKHA)
Uzmanlar, löseminin çocukluk çağında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çekerek, erken tanı ve tedavi ile yüksek oranda kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu söyledi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mahfuz Aydoğan, çocuklarda lösemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Uzm. Dr. Aydoğan, löseminin çocukluk çağı kanser vakalarının yaklaşık yüzde 35’ini oluşturduğunu belirterek, özellikle Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) ve Akut Myeloblastik Lösemi (AML) türlerinin sık görüldüğünü ifade etti.

“Her yıl Türkiye’de yaklaşık 1200-1500 çocuk lösemi tanısı almaktadır. Bu vakaların çoğu 2-5 yaş arasında görülürken, genetik faktörler, radyasyon, kimyasallar ve viral hastalıkların lösemi riskini artırabileceği düşünülmektedir.” diyen Dr. Aydoğan, özellikle 1 yaş altı ve 10 yaş üzerindeki vakalarda tedaviye yanıtın daha zor olabileceğini vurguladı.

Belirtiler nelerdir?

Löseminin, başlangıçta genel bir halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini belirten Aydoğan, “Çocuklarda kilo kaybı, kansızlık, kemik ağrıları, burun ve diş eti kanamaları, ateş gibi belirtiler sık görülür. Lösemi, karaciğer, dalak, lenf bezleri ve merkezi sinir sistemini etkileyebildiği için bu organlara bağlı baş ağrısı, kusma ve görme bozuklukları da ortaya çıkabilir.” dedi.

Tanı ve tedavi süreci

Lösemi tanısının, kan testleri, kemik iliği biyopsisi ve genetik analizlerle koyulduğunu belirten Dr. Aydoğan, bu süreçte ailenin bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Aydoğan, “Lösemi, tedavi edilebilir bir hastalıktır ve doğru yöntemlerle tedavi başarısı %85’lere ulaşmaktadır. Kemoterapi, lösemide ana tedavi yöntemidir. Bu süreçte bağışıklık sistemi zayıfladığı için enfeksiyonlara karşı özel önlemler alınır.” diye konuştu.

Ailelere moral desteği önemli

Lösemi tedavi sürecinin yalnızca çocuklar için değil, aileler için de zorlu bir dönem olduğunu belirten Dr. Aydoğan, “Tedavinin başarı oranını artırmak için moral desteği büyük önem taşır. Ailelerin, çocuklarına her aşamada destek olmaları, lösemiyle mücadelede çok değerlidir.” şeklinde konuştu.

Erken tanı hayat kurtarır

Uzm. Dr. Mahfuz Aydoğan, lösemi tedavisindeki tıbbi olanakların günümüzde oldukça gelişmiş olduğunu ifade ederek, erken tanının tedavideki başarının anahtarı olduğunu vurgulayarak, “Herhangi bir belirti fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzman hekime başvurulmalıdır.” diye ekledi.

Aydoğan, "Lösemiye karşı mücadelede, tıbbi bilgi ve deneyimin yanı sıra ailelerin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi sürecin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır." diyerek sözlerine son verdi. (İLKHA)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.