ÖMER FARUK ŞERİFOĞLU VE TURGAY TUNA, ZONARO AİLESİNİNİN İSTANBUL’DAKİ İZİNİ SÜRDÜ!

Ömer Faruk Şerifoğlu ve Turgay Tuna, Kazlıçeşme Sanat’ta gerçekleşen “Sergi Konuşmaları” programında Zonaro ailesinin İstanbul ile olan etkileşimleri hakkında konuştu. 4 Şubat Salı günü saat 19.30’da başlayan programın alt başlığı “Zonaroların İzinde İstanbul” oldu.

“Elisa Zonaro’nun İstanbul’u” sergisi farklı pencereler açmaya ve Sergi Konuşmaları programında incelenmeye devam ediyor. Ömer Faruk Şerifoğlu ve Turgay Tuna, İstanbul’un oryantalistlerden gördüğü ilgiye ve Zonaroların İstanbul’la olan ilişkisine odaklanan bir söyleşi gerçekleştirdi. “Oryantalistler arasında Fausto Zonaro’nun ayrıcalıklı bir yeri var.       Turgay Tuna, oryantalistler arasında Fausto Zonaro’nun farklı bir konumda olduğunu vurguladı: “İstanbul ve Kahire, oryantalistlerin yolculuklarının odak noktaları. Oryantalistleri çeken, Doğu’nun cezbedici birçok tarafı var. Dini yapılar bunlardan biri. 19. yüzyılın ikinci yarısında oryantalist bir akım var. Çok fazla isim bulunuyor bunun içinde. Saray tarafından ödüllendirilmiş ressamları bunların arasında sayabiliriz. Ama hepsinin arasında Fausto Zonaro’nun ayrıcalıklı bir yeri var. Sarayın en son başressamı. Ondan sonra bir daha başressam gelmiyor.” “Zonaro ailesi, İstanbul’u çok sevmiş ve sahiplenmiş.” Ömer Faruk Şerifoğlu, Zonaro ailesinin İstanbul’a olan sevgi ve bağlılıklarına işaret etti: “Cesare, Zonaro ailesine manevi olarak dahil olmuş. Zonaro ailesinin mirasına sahip çıkmak için büyük çaba göstermiş. Ona bir gün ‘Sen aslen nerelisin?’ diye sordum. ‘Salacaklıyım.’ dedi. Sonra Zonaro’nun İstanbul resimlerden birini göstererek ‘Ben bu resmin önünde gözlerini açtım.’ dedi. Hâlâ da başucunda o resim varmış. Bunu diyecek kadar İstanbul’u sevmiş, sahiplenmiş bir aileden söz ediyoruz.”