Artık virüs bizi değil, biz virüsü yöneteceğiz
Artık virüs bizi değil, biz virüsü yöneteceğiz
TÜMBİAD (Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Derneği) Covid-19 sürecinde toplumu bilgilendirme amaçlı çalışmalarını yapmaya devam ediyor. Yeni normalleşme sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiği ve başta Türkiye olmak üzere dünyayı nelerin beklediği konusunda Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal TÜMBİAD’a önemli açıklamalar yaptı.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal özellikle erken alınan önlemler sayesinde Türkiye’nin bu süreci çok başarılı şekilde yürüttüğünü fakat kademeli normal hayata geçerken hala dikkatli olmamız gerektiğini belirtti. Köksal, “Sonuç itibariyle hastalık henüz bitmedi. Bu hastalık hala aramızda, o zaman biz bununla yaşamaya alışacağız. Fakat artık değişim var; bugüne kadar virüs bizi yönetti bundan sonra bizim onu yönetmemiz lazım” dedi.
TÜMBİAD Başkanı Mehmet Hüsrev, “Zorlu bir pandemi sürecinin ardından “yeni normal” hayatlarımıza geri dönmeye başlıyoruz. Bu sürecin başından beri sağlık sistemimiz ve gece gündüz demeden çalışan sağlık emekçilerimiz sayesinde mücadelemiz başarılı bir şekilde devam ediyor. Pek çok ülkeye kıyasla pandemi ile mücadelede başarılı olduk. Alınan tedbirler ile her geçen gün yeni vaka sayıları düşüş gösteriyor. Bununla birlikte yeni normal hayatımıza geçerken bugüne kadar alınan ve faydası görülen tüm uyarıları dikkate almalı ve geçiş sürecinde birbirimize destek olarak ilerlemeliyiz. Genel Sekreterimiz Arif Ekşi’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. İftihar Köksal’a ve bu vesileyle gece gündüz durmadan çalışan tüm sağlık emekçilerine teşekkürlerimizi, şükranlarımızı iletiyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, tedavi görenlere acil şifalar diliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Covid-19 bitmeyecek
Henüz hastalığın bitmeyeceğini belirten Köksal, “Hiç kimse şunu hayal etmesin; “Covid 19 bitecek” Biz bu hastalık ile beraber yaşayacağız. En azından birkaç sene yaşayacağız. Önemli olan burada bulaş zincirini kırabilmek ve vaka sayısını olabildiğince azaltıp, hastalanan kişilerin ölüm aşamasına gelmesini engellemek. Bu hastalık ileri yaşta ağır seyrediyor. Yeni normalleşme sürecinde herkes çalışma hayatına geri dönüyor, herkesin özel aracı olmadığı için de toplu taşıma kullanım oranı artıyor. Kısıtlamalar kaldırılarak iş hayatına ve sosyal hayata dönüş 65 yaş altına açılmış olsa da hala evde 65 yaş üzeri kişilerle yaşayan birçok çalışan var. Böylelikle virüsü eve taşımak mümkün.”
Klimalara dikkat etmek gerekiyor
“Klima kullanımı çok önemli, hastalık damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşıyor. Klimalar ile virüs etrafa yayılabilir. Ev içerisinde ve otomobilde sadece aile bireyleri birlikte ise ve bilmedikleri kişilerle birlikte değillerse kendi klimalarını kullanabilirler, fakat toplu taşıma araçları, AVM, taksi, dolmuş gibi alanlarda klima kullanımı çok tehlikeli. Toplu taşıma araçlarında pencere açma şansımız varsa pencereleri açmalı ve mümkün mertebe hava akımından faydalanmalıyız. Pencere açma durumumuz olmadığı metro gibi araçlarda ise mutlaka maskenin koruyuculuğundan yararlanmalıyız.”
Bireyselleştirilmiş tatil sakıncalı değil
“Açık alanlar gerekli önlemler alındığı takdirde bir sıkıntı yaratmıyor. Denize, havuza girerken de insanlar doğal olarak maske takmıyor. Tatillerimizi bireyselleştirilmiş halde yapmamız gerekiyor. Tatil yerlerinde kullanılan ortak alanlarda çok dikkatli olmak lazım. Çünkü toplu alanları kullanmak zorunda olduğunuz bir tatil anlayışında ortak alan kullanımından kaçınamazsınız.”
Kırım Kongo Kanamalı Hastalığını yönetmek bizim için bir salgın yönetim tecrübesi oldu
“Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığında ilk vakaları biz teşhis ettik. Covid-19'da olduğu gibi önceden ülkemizde görülmeyen bir hastalıktı. Hastalıkla karşılaştığımızda bilgi sahibi değildik ama salgın hastalık yönetimini öğrendik. Bu hastalıktaki deneyimlerimiz ve tedavi yaklaşımı ile dünyada otör ülke konumundayız. Nitekim ülkemizde Covid-19 vakaları görülmeye başladığında o dönem ki tecrübelerimizden yararlandık. Türkiye’de virüs etkili olmaya başladığında hemen bir ekip oluşturup, çalışmaları başlatarak önlemlerimizi aldık. Türkiye’deki en düşük ölüm oranlarından birine sahibiz.”
Korona virüs grip gibi olacak fakat Eylül- Ekim aylarında dikkatli olmalıyız
“Grip mevsimi havaların serinlemeye başladığı aylarda, genellikle Eylül sonu, Ekim başı gibi başlar ve Mart ayının sonlarına kadar devam eder. Umarım o mevsimde influenza ve Covid-19 ile birlikte uğraşmak durumunda kalmayız. Bu durumdan çok endişe ediyorum. Bitti diyebilmek için tüm dünyada bu virüsün bitmesi gerekiyor.”
“Türkiye’de vaka düşüşü başladı fakat şunu da belirtmek istiyorum ki virüs bitmese bile Türkiye virüsün azaldığı ilk ülkelerden biri olacak. Şu anda da bulaş oranı aynı hızda devam etse de hastalığın seyri hafifledi. Artık hastalarımızı yatırmıyor, ayakta tedavi ediyoruz; fakat testleri hala pozitif. Bu sebeple rehavete kapılmamalı ve tüm önlemlerimizi almaya devam etmeliyiz, el hijyeni, maske ve mesafeye dikkat etmeliyiz açıklamasında bulundu.”
TÜMBİAD Başkanı Mehmet Hüsrev, konu hakkında yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti;
Toplantı sonrası konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Başkan Hüsrev, “Halk sağlığına ek olarak, sosyo-ekonomik riskin azaltılmasının anahtarı, doğru bir kriz yönetimidir. Kamu ve Özel sektörden oluşan, STK’ların da tam olarak desteklediği kriz yönetiminin, virüsün ekonomik etkilerinin en aza indirilmesinde çok önemli bir etki oluşturacağına inanmaktayız. Bu zor süreçte hükümetimiz ve kamu kurumları ile ortak aksiyon almaya ve her türlü katkıyı vermeye daima hazırız.’’
Başkan Mehmet Hüsrev, Tümbiad adına yaptığı açıklamada; Türkiye dahil 120’den fazla ülkeye yayılan salgının küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisine etkileri ile alınması gereken sosyo-ekonomik tedbirlere dair bilgiler de vermiştir.
Hüsrev; ‘’bu süreçte devletimize olduğu kadar tüm iş dünyasına, işadamlarımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza çok önemli görevler düşmektedir. Sosyo-ekonomik tedbirlerin alınması, buna yönelik devlet ve iş dünyasının ortak hareket etmesi, hiç şüphesiz yaşanan krizin etkilerinin en aza indirilmesinde ciddi bir faydası olacaktır. Sürecin ilk başından itibaren AB ülkelerinin salgının ekonomik etkisinin en aza indirilmesinde nasıl bir ortak akıl platformu oluşturduklarını da görmekteyiz. Ayrıca, sahip olunan kaynakların doğru kullanılması açısından, yeni bir iş modeli biçiminin uygulanması da büyük önem arz ediyor. Bu süreçte sonucunda ortaya çıkan yeni iş ve yönetim modelinin ülke gerçeklerine uyumlu olmakla birlikte, küresel gelişmelerden de kopuk olmaması gerekiyor ifadelerini kullanmıştır.
Başkan Hüsrev, yaptığı açıklamanın sonunda, ‘’küresel sorunların ciddi yoğunlukta arttığı dönemlerde kapsayıcı ve katılımcı yönetişim süreçleri risklerin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Küresel düşünürken, yerel / yöresel davranış ve iş ağlarının geliştirilmesi de özel sektörün dayanıklılığını artıracaktır. Bağımsız ve gönüllülük esaslı, ülkemizin en yaygın üye yapısına sahip iş dünyası temsil örgütü olarak bu süreçte hükümetimiz ve kamu kurumları ile ortak aksiyon almaya ve katkı vermeye her zaman hazırız’’ diyerek derneği adına kararlılıklarını ve ekonomi yönetimine güvenlerini bir kez daha ifade etmiştir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.