CHP’li Özkoç, Sakarya’daki patlamanın bilirkişi raporunu paylaştı

25.09.2020 - 17:54, Güncelleme: 10.11.2023 - 04:47
 

CHP’li Özkoç, Sakarya’daki patlamanın bilirkişi raporunu paylaştı

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya’nın Hendek ilçesindeki teki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin bilirkişi raporunu paylaştı, patlamanın bir iş kazası değil iş cinayeti olduğunu söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz 3 Temmuz’da 7 kişinin hayatını kaybettiği Sakarya Hendek’te bulunan havai fişek fabrikasında patlamaya ilişkin mahkemenin atadığı bilirkişi raporunu açıkladı.   “MAĞDURUN DEĞİL, FAİLLERİN YANINDA OLUNMUŞTUR ”   AKP iktidarının patlamanın başından itibaren mağdurların değil, faillerin yanında yer aldığını belirten Özkoç, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha yangın sürerken fabrika sahibi Yaşar Coşkun'u telefonla aradığını söyledi.   Erdoğan’ın patlamanın olduğu an itibariyle hukuken şüpheli durumda olan fabrika sahibini aramayı tercih ettiğini belirten Özkoç, “Arkasından da iktidarın uzantısı olan ve fabrika sahibinin de üyesi bulunduğu MÜSİAD, henüz yaşamını yitiren insanların teşhisi bile yapılmamışken kendi üyelerine bir moral yemeği düzenlemiştir” dedi.   BAKAN KURUM'A SORU ÖNERGESİ   Patlamanın ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a soru önergesi verdiğini belirten Özkoç, “Bakan yanıtında Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin Bakanlığa cevaben gönderdiği bir yazıyı aynen ileterek bana cevap verdi. Yazı şu: ‘Fabrika alanındaki yangınların yangın önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklanmadığı, tesisin üretim kısımlarının birbirinden bağımsız yapılar olduğu, tek katlı duvarlar yanmaz, yangına 120 dakika dayanıklı olduğu, binalar arası mesafenin tüzük hükümlerine uygun olduğu, depolama binasının tüzük hükümlerine uygun olarak çatısından 1 metre yükseklikte ve genişlikte sütre duvarlarının bulunduğu, depo binası ile üretim tesislerindeki malzeme veya parçalar arasında sürtünme ve çarpmadan kaynaklanan kıvılcım oluşumlarının önüne geçmek için muhtelif tedbirlerin alındığı, üretim kısımlarına metal bacaklı tezgahlar ile kauçuklarla kaplandığı, zeminin ise birikmeye mahal vermeyecek şekilde kaplandığı, üretim esnasında nemlendirilecek, kıvılcım oluşumlarının önlenmesinin amaçlandığı' belirtilmiştir”   “BÜYÜKŞEHİR'E GÖRE ÖLENLER SUÇLU”    “Saray'ın Bakanı diyor ki: Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin bana gönderdiği yazıya göre fabrika sahibi, MÜSİAD'ın Şube Başkanı masumdur. Onlar masumsa kim suçludur? Ölenler suçludur. Onlar masumsa kim suçludur? Yaşamını yitiren masum askerlerimiz suçludur” diyerek konuşmasını sürdüren Özkoç, şöyle devam etti.   “BAKAN YALAN SÖYLEMİŞ”   *Ne diyor uzmanlar: ‘Üretim yapılan Çin mahallesinin 100 metre doğusunda patlayıcı maddelerin muhafaza edildiği 300 metrekarelik 8 büyük deponun herhangi bir olası patlama, parlama ve yangın etkilerine karşı yapısal anlamda hiçbir önlem alınmadığı'. Bakan ne diyor? ‘alındı' diyor.   Bilirkişi raporu ne diyor? ‘alınmadı' diyor. ‘Hepsinin patlamadan sonra büyük yangından kullanılmaz hale geldikleri anlaşılmıştır. Söz konusu 8 depo arasındaki mesafelerin 8 ila 10 metre olarak bırakıldığı'. Kaç metre bırakılması gerekiyor? 20 ile 25 metre arasında olması gerekiyor. ‘Ve bu depolar arasında herhangi bir sütrenin yapılmadığı, güvenlik mesafelerine dikkat edilmediği tespit edilmiştir' diyor.   *Buna göre Bakan ne söylemiş oluyor? Gerçeği söylememiş, yalan söylemiş oluyor.   “ALANDAKİ 4 YAPININ RUHSATI YOK”   *Daha da vahimi, ‘Çin mahallesi' denilen, üretim yapılan yerin aşağısında inşa edilen, misket depoluğu olarak da kullanıldığı tahmin edilen 4 tane yapının ruhsatı yok”   *Sakarya Büyükşehir Belediyesi diyor ki: ‘Bunların ruhsatları var, sürteler yapılmış, arasındaki mesafeler korunmuş, her şey tamam' Sayın Bakan, milletin Bakanı olmayan, Saray'ın Bakanı olan, gerçekleri gizleyen Bakana sesleniyorum. Diyor ki bilirkişi raporu: ‘Burada bırak gerekli tedbirlerin alınmasını, bu binaların ruhsatı yok' diyor. İnsanın yüzü kızarır.   “BU İNSANLAR NEDEN ÖLDÜ?”   *Bilirkişi raporunun 49'uncu sayfasında, ‘Çin mahallesinde yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe aykırı olarak depolama ve üretim yapılmıştır' deniliyor.   *Bu insanlar neden öldü? İşte bu sebepten dolayı öldüler. İnsanların bedenleri neden paramparça oldu? İşte bundan dolayı oldu. Cesetleri günlerce neden toparlanamadı? İşte bunun için. Neden? Çünkü bu ülkenin en başındaki kişi faile sahip çıkmaya devam ettiği için.   *Bu ülkenin bu işlerden sorumlu Bakanı hala faile sahip çıkmaya devam ettiği için. Millete değil, ölene değil, şehidimize değil, MÜSİAD'ın Şube Başkanı, fabrikanın sahibine sahip çıktıkları için.   “CUMHURBAŞKANI PATAMADAN SONRA MÜSAİD ŞUBE BAŞKANINI ARIYOR”   Son olarak sığınaklı projeye onay verildiği halde, 687 metrekarelik alanda sığınak olmadığının altını çizen Özkoç, “687 metrekarelik sığınağın yapısına ait projeye onay verildiği halde böyle bir sığınak yok. Neden? 3 kuruş fazla harcayacak… Fabrika sahibinin kârından gidecek… Orada insanlar ölecekmiş, sığınma yerleri olacakmış hiç önemli değil… Yeter ki o parasına para katsın. Çünkü dayıları sağlam. Arkası sağlam. Cumhurbaşkanı kendisini arıyor patlamadan sonra. Ölen şehitlerin evlatlarını değil, insanları değil, o MÜSİAD'ın Şube Başkanını arıyor.” İfadeleriyle konuşmasını bitirdi.      
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya’nın Hendek ilçesindeki teki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin bilirkişi raporunu paylaştı, patlamanın bir iş kazası değil iş cinayeti olduğunu söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz 3 Temmuz’da 7 kişinin hayatını kaybettiği Sakarya Hendek’te bulunan havai fişek fabrikasında patlamaya ilişkin mahkemenin atadığı bilirkişi raporunu açıkladı.

 

“MAĞDURUN DEĞİL, FAİLLERİN YANINDA OLUNMUŞTUR ”

 

AKP iktidarının patlamanın başından itibaren mağdurların değil, faillerin yanında yer aldığını belirten Özkoç, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha yangın sürerken fabrika sahibi Yaşar Coşkun'u telefonla aradığını söyledi.

 

Erdoğan’ın patlamanın olduğu an itibariyle hukuken şüpheli durumda olan fabrika sahibini aramayı tercih ettiğini belirten Özkoç, “Arkasından da iktidarın uzantısı olan ve fabrika sahibinin de üyesi bulunduğu MÜSİAD, henüz yaşamını yitiren insanların teşhisi bile yapılmamışken kendi üyelerine bir moral yemeği düzenlemiştir” dedi.

 

BAKAN KURUM'A SORU ÖNERGESİ

 

Patlamanın ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a soru önergesi verdiğini belirten Özkoç, “Bakan yanıtında Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin Bakanlığa cevaben gönderdiği bir yazıyı aynen ileterek bana cevap verdi. Yazı şu: ‘Fabrika alanındaki yangınların yangın önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklanmadığı, tesisin üretim kısımlarının birbirinden bağımsız yapılar olduğu, tek katlı duvarlar yanmaz, yangına 120 dakika dayanıklı olduğu, binalar arası mesafenin tüzük hükümlerine uygun olduğu, depolama binasının tüzük hükümlerine uygun olarak çatısından 1 metre yükseklikte ve genişlikte sütre duvarlarının bulunduğu, depo binası ile üretim tesislerindeki malzeme veya parçalar arasında sürtünme ve çarpmadan kaynaklanan kıvılcım oluşumlarının önüne geçmek için muhtelif tedbirlerin alındığı, üretim kısımlarına metal bacaklı tezgahlar ile kauçuklarla kaplandığı, zeminin ise birikmeye mahal vermeyecek şekilde kaplandığı, üretim esnasında nemlendirilecek, kıvılcım oluşumlarının önlenmesinin amaçlandığı' belirtilmiştir”

 

“BÜYÜKŞEHİR'E GÖRE ÖLENLER SUÇLU”

 

 “Saray'ın Bakanı diyor ki: Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin bana gönderdiği yazıya göre fabrika sahibi, MÜSİAD'ın Şube Başkanı masumdur. Onlar masumsa kim suçludur? Ölenler suçludur. Onlar masumsa kim suçludur? Yaşamını yitiren masum askerlerimiz suçludur” diyerek konuşmasını sürdüren Özkoç, şöyle devam etti.

 

“BAKAN YALAN SÖYLEMİŞ”

 

*Ne diyor uzmanlar: ‘Üretim yapılan Çin mahallesinin 100 metre doğusunda patlayıcı maddelerin muhafaza edildiği 300 metrekarelik 8 büyük deponun herhangi bir olası patlama, parlama ve yangın etkilerine karşı yapısal anlamda hiçbir önlem alınmadığı'. Bakan ne diyor? ‘alındı' diyor.

 

Bilirkişi raporu ne diyor? ‘alınmadı' diyor. ‘Hepsinin patlamadan sonra büyük yangından kullanılmaz hale geldikleri anlaşılmıştır. Söz konusu 8 depo arasındaki mesafelerin 8 ila 10 metre olarak bırakıldığı'. Kaç metre bırakılması gerekiyor? 20 ile 25 metre arasında olması gerekiyor. ‘Ve bu depolar arasında herhangi bir sütrenin yapılmadığı, güvenlik mesafelerine dikkat edilmediği tespit edilmiştir' diyor.

 

*Buna göre Bakan ne söylemiş oluyor? Gerçeği söylememiş, yalan söylemiş oluyor.

 

“ALANDAKİ 4 YAPININ RUHSATI YOK”

 

*Daha da vahimi, ‘Çin mahallesi' denilen, üretim yapılan yerin aşağısında inşa edilen, misket depoluğu olarak da kullanıldığı tahmin edilen 4 tane yapının ruhsatı yok”

 

*Sakarya Büyükşehir Belediyesi diyor ki: ‘Bunların ruhsatları var, sürteler yapılmış, arasındaki mesafeler korunmuş, her şey tamam' Sayın Bakan, milletin Bakanı olmayan, Saray'ın Bakanı olan, gerçekleri gizleyen Bakana sesleniyorum. Diyor ki bilirkişi raporu: ‘Burada bırak gerekli tedbirlerin alınmasını, bu binaların ruhsatı yok' diyor. İnsanın yüzü kızarır.

 

“BU İNSANLAR NEDEN ÖLDÜ?”

 

*Bilirkişi raporunun 49'uncu sayfasında, ‘Çin mahallesinde yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe aykırı olarak depolama ve üretim yapılmıştır' deniliyor.

 

*Bu insanlar neden öldü? İşte bu sebepten dolayı öldüler. İnsanların bedenleri neden paramparça oldu? İşte bundan dolayı oldu. Cesetleri günlerce neden toparlanamadı? İşte bunun için. Neden? Çünkü bu ülkenin en başındaki kişi faile sahip çıkmaya devam ettiği için.

 

*Bu ülkenin bu işlerden sorumlu Bakanı hala faile sahip çıkmaya devam ettiği için. Millete değil, ölene değil, şehidimize değil, MÜSİAD'ın Şube Başkanı, fabrikanın sahibine sahip çıktıkları için.

 

“CUMHURBAŞKANI PATAMADAN SONRA MÜSAİD ŞUBE BAŞKANINI ARIYOR”

 

Son olarak sığınaklı projeye onay verildiği halde, 687 metrekarelik alanda sığınak olmadığının altını çizen Özkoç, “687 metrekarelik sığınağın yapısına ait projeye onay verildiği halde böyle bir sığınak yok. Neden? 3 kuruş fazla harcayacak… Fabrika sahibinin kârından gidecek… Orada insanlar ölecekmiş, sığınma yerleri olacakmış hiç önemli değil… Yeter ki o parasına para katsın. Çünkü dayıları sağlam. Arkası sağlam. Cumhurbaşkanı kendisini arıyor patlamadan sonra. Ölen şehitlerin evlatlarını değil, insanları değil, o MÜSİAD'ın Şube Başkanını arıyor.” İfadeleriyle konuşmasını bitirdi.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.