Diş Hekimi Dr. Öztürk: Ağız sağlığı, vücut sağlığının temelidir

Ağız sağlığının yalnızca diş fırçalamakla bitmediğini belirten Diş Hekimi Berkin Öztürk, düzenli diş hekimi kontrolleriyle, kalp hastalıkları ve ağız kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının erken teşhis edilebileceğini belirtti.

1996 yılından bu yana her yıl 22 Kasım günü "Diş Hekimliği Günü", 22 Kasım'ı içine alan hafta ise "Ağız Diş Sağlığı Haftası" olarak kutlanmaktadır. Konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Diş Hekimi Dr. Berkin Öztürk, ağız sağlığının sadece diş fırçalamayla sınırlı olmadığını belirtti. Çocuklarda diş alışkanlıklarının ebeveynler tarafından kazandırılmasının önemini vurgulayan Dr. Öztürk, "Sağlıklı bir ağız, sağlıklı bir vücudun temelidir," diye ekledi. "Birçok hastalık, semptomlarının ağız içerisinde gösterebiliyor" 18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası' olduğunu hatırlatan Öztürk, "Sağlık, ağızda başlar. Farklı bakış açısıyla değerlendirmek gerekir. Birçok hastalık, semptomlarının ağız içerisinde gösterebiliyor ve ağız içindeki bu hastalıkların semptomları çok kolay bir şekilde aslında teşhis edilebiliyor. Ağızda olan sert ve yumuşak doku enfeksiyonları, kalp hastalıkları, ağız kanserleri ve kadın doğum hastalıkları gibi bazı sorunlara yol açabilmektedir." diye belirtti. "Çocukların diş fırçalama alışkanlığını kazanmasında ebeveynlerin rolü çok büyüktür" Kişilerin düzenli olarak yılda bir ya da iki defa diş hekimliği kontrollerine gitmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, "Hem bu hastalıkların önlenmesinde, hem mevcut bazı durumların erken teşhisinde, hem de dişlerimizin bakımında çok büyük etkiye sahiptir. Çocuklarda diş fırçalama alışkanlığı kazanılması ebeveynler ile başlar. Burada ebeveynlere çok büyük bir görev düşmektedir. Bir şekilde diş fırçalamayı eğlenceli bir hale getirip, hep beraber aktivite yapacak şekilde sokabilirsek, eğer onların da bize ayak uydurduğunu gözlemlemek çok normaldir. Dolayısıyla, çocukların bu alışkanlığını kazanmasında ebeveynlerin rolü çok büyüktür. Sonrasında da öğretmenleri, arkadaşları ve çevreyle birlikte bu alışkanlık desteklenmelidir." dedi. "Toplum olarak diş fırçalama alışkanlığı pek yok" Diş fırçalama diye kısıtlamamak gerektiğini ifade eden Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: "Ağız bakımı demek daha doğru olur. Ağız bakımı da diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve gerektiğinde ağız dışı kullanımıyla kombin halinde yapılması gereken bir eylemdir. Önce dişlerimizi fırçalıyoruz, sonrasında diş ipiyle aralarını temizliyoruz, sonrasında da ağız duşuyla bütün ağzımızdaki bu yemek artıklarını ve mikroorganizmaları uzaklaştırıyoruz. Toplum olarak Türkiye'de diş fırçalama alışkanlığı pek yok, özellikle son dönemlerde gittikçe de azalmakta. Diş fırçalama, çocukluktan gelen bir alışkanlık olarak bakmak lazım. Ve her iyi alışkanlıkta olduğu gibi, bu alışkanlık da ancak eğitimle olabilir." diye konuştu.