Silah duvarda asılı, belimizde takılı olmamalıdır

Çevre Dostları Derneği Hukuk Danışmanı Emekli Hakim İzzet Doğan: Silahların kontrolü ve silahsızlanma ile ilgili basın açıklaması yaptı. Doğan, "Bir tık’la internetten silah alma" konusunda 2017 yılında da önemli açıklamalarda bulunduklarını anımsatarak “Artık bireysel silahlanma değil yaygın ve kültürel bir silahlanma var, vahşi batıya değil, uygar dünyaya benzeyelim. Silahlanma ve çeşitli tüyler ürpetici olaylar nedeniyle İstanbul’un en güvenli kentler arasında 52,5 puanla 230’uncu sırada oluşu ok acı bir gerçektir. Çehov’un dediği gibi: "Eğer (bir oyunun) ilk bölümünde 'duvarda bir tüfek asılı' diyorsanız, ikinci veya üçüncü bölümde o silah patlar. O halde silah duvarda asılı, belimizde takılı olmamalıdır” dedi.

Kan donduran vahşi cinayet ve yaralanma olaylarının çoğunun ruhsatsız silahlarla gerçekleştirildiğini, insanların artık internetten, tişört seçer gibi silah seçtiklerini ve silahlara bir gün içinde erişebildiklerini belirten E. Hakim Doğan: “Özellikle 25 yaş civarındaki gençler o silahın bir gün patlayabileceğini, en yakınındaki ve belki de en sevdiği canı alabileceğini bile, bile ‘satın al’ tuşuna basıyor. Çünkü bu silahlara ulaşmak zor değil. İstediğiniz silah, istediğiniz adrese bile gönderiliyor. Hatta şimdi basında çıkan haberlere göre satıcılar istediğiniz silahı, istediğiniz yere gönderiyor. Bazen silahları parçalara bölerek ayrı ayrı gönderdikleri gibi bir yere gömerek ve gömdükleri yeri bildirerek silahı teslim ediyorlar” diye belirterek silaha ulaşmanın ne kadar kolay olduğunu vurguladı. Emniyet Genel Müdürlüğü 2022 yılında yaptığı açıklamada: Ülkemiz genelinde kamu görevlisi 244 bin 184, emekli kamu görevlisi 198 bin 428, can güvenliği 53 bin 312, meslek mensubu 131 bin 841 olmak üzere toplam 627 bin 765 taşıma ruhsatlı silah bulunduğunu ve ruhsatlı olarak silah sahibi olan kişilerin silahlarını istedikleri takdirde satabileceklerini, 2018 yılından bu yana silah bulundurma ruhsatının yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdiğinin altını çizen Doğan ayrıca Türkiye’de bazı kaynaklara göre toplam 2,5 milyon ruhsatlı, 25 milyon da ruhsatsız silah bulunduğunu ancak bazı kaynaklara göre silah sayısının 40 milyon olduğu ve bunun 4 milyonunun ruhsatlı olduğunun sürüldüğünü belirtti. “Türkiye'de bireysel olmaktan çıkan ve yaygın hale gelen silahlanma, yüzlerce kişinin düğünde halay çekerken, asker uğurlamalarında yolda yürürken, parkta oynarken, balkonda otururken evde uyurken serseri bir kurşunla ölümüne neden olduğu gibi özellikle kadın cinayetlerini ve tasarlanarak gerçekleştirilen cinayetleri de kolaylaştırmakta, hatta bazen bir çocuğun babasını, kardeşini öldürmesine ya da aksi durumun gerçekleşmesine neden olmaktadır. Kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğu ateşli silahlarla gerçekleştirilmekte, yılda en az 350 kadın cinayeti işlenmektedir. Son günlerde silahla işlenen cinayetlerin artmıştır ve hiçbir cinayetin hiçbir nedeni yoktur” diyerek dikkat çeken Doğan : “Cinayet nedenleri arasında istenilen şarkıyı söylememek, bankta oturmak, yan bakmak, trafikte yol vermemek, kadının her türlü davranışı gibi sudan bahaneler bulunmaktadır. UMUT Vakfı’nın 2022 yılı Türkiye Silahlı Şiddet Raporu’na göre de silahlı şiddet olaylarında geçen yıl en az 2 bin 278 kişi öldürüldü, 4 bin 231 kişi de yaralandı. 2022 yılında medyaya yansıyan 3 bin 984 silahlı şiddet olayının 3 bin 368’inde ateşli silahlar kullanıldı” değerlendirmesini yaptı. Açıklamalarını sürdüren Doğan her yıl kaydedilen aşama tehlikenin boyutlarının artığını ve bu yaygın silahlanmanın insanları artık korkutacak hale geldiğini, yaygın silahlanma ve şiddetin nedenlerinin ivedi olarak araştırılması gerektiğini, silah yasasında ivedi olarak yeni ve önemli düzenlemelerin yapılması değerlendirmesini yaparak sözlerine: ” "Sadece cezaların arttırılmasıyla bireysel silahlanmanın önüne geçilemez ama önemli yaptırımlar caydırıcı olabilir. Silahlar mutlaka kayıt altına alınmalı, ruhsata bağlanmalı ve ilke olarak taşıma için değil bulundurma için izin verilmelidir. 5 yıl olan ruhsat yenileme süreleri kısaltılmalı. Ünlü hukukçu Cesare Beccaria affa karşı çıkarken "Suçların affa uğrayabileceklerini ve cezanın suçların kaçınılmaz sonucu olmadığını göstermek, suçlularda cezasız kalma umudunu ve düşünü kışkırtmak demektir." gerekçesini ileri sürdüğü unutulmamalı. Bizde de suçluların nasıl olsa bir yolunu buluruz (yırtarız) diye düşünmelerini sağlayan uygulamalar olmamalı. Zaten herhangi bir suç işlemeksizin ruhsatsız silah bulunduran yasaya aykırılıktan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmakta , yargılama idari para cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme ile sonuçlanmaktadır. Bir veya birden fazla silahı taşıma veya satın alma suçu ile birden fazla silahı bulundurma suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezasıdır. Silah ruhsatı alabilmek için de sağlık kurulu raporlarının çok özenli incelemeler sonucunda verilmelidir” diyerek sözlerine son verdi.