Sosyal Devlet anlayışı yada Sosyal Belediyecilik bu mudur?
Geçenlerde bir yakınımın ricası üzerine İBB Sosyal Hizmetler Merkezine gittim.
Yahu gitmez olaydım....
Bu kadar kötü bir manzarayı görmez olaydım...
Öfkem kabardıkça kabardı...
Yüreğim daraldıkça daraldı...
HEYHAT !!!
Duyun bu sesi...
Bu ses yoksulların, gariplerin, ezilen biçarelerin, zavallı kalmış İnsanların sesi....
Bu ses, çaresizlikten kısılmış feryatların sesi...
İBB çatısı altında, sosyal Belediyecilik sorumluluğunu yerine getirmek üzere Sosyal Hizmetler merkezi kurulmuş. Kurulmuş da nasıl çalıştığı HAK getire...
Merkeze müracaat edenlere tamamlanmak üzere bir dizi evrak talebinde bulunuluyor. Ola ki bunca evrakı tamamladınız, sizi koskoca bir bekleme alanı karşılıyor. Şayet evden çok erken saatte çıkıp sıra numarası alabildiyseniz çok şanslısınız. Zira binlerce kişi arasından sıra alabildiniz...
İçeri girdiniz sosyal mesafe yok, adeta şehir içi minibüsüne binmiş gibisiniz. Binlerce insan var, müdahale eden görevliler yok, gölge altında uzaktan seyrediyorlar. Güneş yada yağmur altındasınız bir bardak su yada bir dilim ekmek ihtiyacını karşılayacak organizasyon yok...
Merkeze müracaat edenlerin çoğunluğu engelli olduğundan dolayı zaten mağdur vatandaşlar. Ayakta duramayıp düşenler, yorgunluktan bayılanlar, birbiriyle sıra kavgası yapanlar...
Acil durumlar için sağlık görevlisi yok, ambulans yok...
Birkaç gündür gelip giden ancak işini bir türlü tamamlayamamış yaşlı teyzelerle, engelli amcalarla, sırada bebeğine süt vermeye çalışan annelerle görüştüm.
Her birinden aynı sesler yükseliyor..
Aynı çığlıklar, aynı haykırışlar...
Yaşanan ve yaşatılan uygulamanın insani olmadığını defalarca İBB yetkililerine bildirmişler. Kendilerine verilen ortak cevap var elbette. "Şikayetiniz kayda alınmıştır"
Başkada bir cevap yada çözüm yok...
Şimdi… Eyyy Sayın Belediye yetkilileri… diye başlayan cümleler kuracağım...
Yandaş medyacılıktan, kripto klasörlüğe her türlü iftirayı atacaksınız...
Engelli ve yoksul ailelere reva görülen bu uygulama bu hizmet anlayışı, insanlık dışı diyeceğim topyekûn canıma okuyacaksınız.
De bana ey Halkım...
Ey güzel yürekli milletim...
Bunlar bizim çocuklar, konu kapansın mı diyelim...
Bu kuyruğun ardında rahat 1000 kişi var.
Bayılan bile oldu.
Birçoğu engelli raporu olan vatandaşlar
Mesele hizmetteki uygulama hatası.
Belediye, engelli ve yoksul ailelere hizmeti götürmeli.
Bu eziyeti çektirmemeli...
Salgın hastalığın pik yaptığı bir dönemde hasta ve zayıf insanları balık istifi yapmak doğru değil.
Şikayetlere kapıları kapatmak ise hiç doğru değil.