Vatan ve Bağımsızlık aşkıyla, tarihe altın harflerle nakşedilen Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106.yıl dönümünü idrak etmenin onurunu ve haklı gururunu yaşıyoruz. Çanakkale Zaferi, sadece milletinizin değil, coğrafyamızın kaderini değiştiren, emperyalist donanmanın denize gömüldüğü, eşsiz bir kahramanlık destanıdır.
Çanakkale Zaferi; hasta denilerek küçümsenen ve yok sayılan bir Milletin yeniden dirilmesidir. Vatan, Bayrak, Mukaddesat ve İstiklal uğruna canlarını seve seve feda eden Aziz Şehitlerimiz ve Kahraman gazilerimiz; bu kutlu zafer ile, Çanakkale’nin ve bu vatananın geçilmez olduğunu tüm dünya'ya göstermişlerdir.
İstiklal Marşı’mızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy’un; “Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor!” diyerek, Türk Milleti’nin hislerine tercüman olduğu “Çanakkale Şehitlerine" isimli şiiri, bir şiir olmaktan öte, Türk Milleti’nin belleğinde derin izler bırakan Çanakkale Savaşı’nın çetin koşullarını da göz önüne seren bir belge niteliğindedir: Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak"...
Büyük bir mücadele ile ve ağır bedeller ödenerek bize emanet edilen mukaddes vatanımızdaki istiklalimizi aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, Vatan ve Mukaddesat uğruna canlarını seve seve feda eden Aziz Şehitlerimizi ve kahraman Gâzilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.