Samim Erdinç
Köşe Yazarı
Samim Erdinç
 

KANAYAN YARAMIZ SMA'LI BEBEKLER

Sanırım 4-5 sene önceydi. İstanbul trafiğine çok sabredemediğim için kendi aracımı bırakıp, toplu taşıma aracı olarak mümkün mertebe Metro & Tramvay & Metrobüs üçlüsünü kullanmaya başlamıştım. İlk başta metrobüs duraklarında karşılaştım onlarla. Hırsızlığa karşı kilitlenmiş kutular, yağmura karşı poşetlere sarılmış ses sistemi, üstünde bir bebeğin fotoğrafı, Ismi,  Valilik onaylı hesap numarası. Sanırım Şehitlik durağında kulaklarımı tırmaladı. Birkaç aktarmadan sonra geldiğim durakta, gerek üzüntüden gerekse sinirden ve öfkeden hıçkırarak ağladığımı hatırlıyorum. Benim de bir evladım var.  Allah herkesinkini bağışlasın. Dünyada en büyük acı evlat acısıdır.  Her zaman dualarımda söylerim. Allah en büyük düşmanımı bile evladıyla sınamasın. Seneler geçti değişen hiçbir şey yok. Aynı duraklarda hatta farklı istasyonlarda aynı bebeklerin fotoğrafları. Ahmet'e Umut ol, Ayşe'ye Işık ol şeklinde anonslar, afişler. Kimse kusura bakkmasın, bu vatanın öz evlatları, evladının canını kurtarmak için Valilik onaylı kampanyalarla dilendiriliyor. O zaman oturdum araştırdım, Türkiye'de 2000 SMA hastası çocuk vardı. Bu çocukların tedavileri, tamamını tedavi ettirsek 4 milyar dolar tutuyordu. Düşündüm, bir gecede buhar olan 128 milyar doların%5'i bile değil, çıldırmamak mümkün değil. O günlerde ve hala ettiğim bedduaların haddi hesabı yok.. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti için 4 milyar dolar, söz konusu 2000 tane sabi sübyanın hayatı karşısında çerez parası bile değildir... Mevcut iktidarın böyle bir derdi yok.  Hatta böyle şeyler çok umurlarında değil biliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Mahalle Temsilcisi olduğum dönemde, yani iki sene önceki Ramazan ayında, hepinizin yakından tanıdığı fakat ismini vermeyeceğim bir milletvekilimize sordum. "Vekilim; böyle bir yaramız var, Cumhuriyet Halk Partisi olarak önerge veriyor muyuz? Takipçisi miyiz Bizim derdimiz değil mi?" diye. Hatay depreminin yaralarının taze olduğu bir dönemdi. Bana verdiği cevap "Sana 4 milyar dolar versem, depremzedelere şu kadar konut mu yaparsın, yoksa SMA hastası çocukları tedavi mi ettirirsin?" oldu. Hiç düşünmeden "Tabiiki Çocukları tedavi ettiririm" dedim. Neden diye sordu. "Belki o aileler 6 ay, bir sene daha konteyner kentlerde,  çadırlarda hayatını devam ettirebilir ama bu çocukların yaşayabilmek için en fazla 6 ay süreleri var"  dedim. Başka da bir şey konuşmadık. Daha doğrusu üstüne bir şey söylemedi. Yani hem iktidar hem muhalefet kanadının böyle bir derdi yok benim gördüğüm ama inanın Türkiye'de gördüğüm en büyük sorun bu. Haklı olarak bebek katili olan sözde sağlık çalışanlarına çok büyük tepki gösterdik ulusça. Peki göz göre göre ölüme gönderdiğimiz 2000 çocuk… Belki daha da fazla bilmiyorum… Peki bu çocuklarımız bu tepkiyi hak etmiyor mu Canlar? Belki bu yazı bir yerlerde birilerinin gözüne çarpar ve Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaşları olarak bu büyük ayıbımızdan kurtuluruz. Sevgi saygı ve hürmetlerimle kalın sağlıcakla...
Ekleme Tarihi: 12 Ocak 2025 - Pazar
Samim Erdinç

KANAYAN YARAMIZ SMA'LI BEBEKLER

Sanırım 4-5 sene önceydi.

İstanbul trafiğine çok sabredemediğim için kendi aracımı bırakıp, toplu taşıma aracı olarak mümkün mertebe Metro & Tramvay & Metrobüs üçlüsünü kullanmaya başlamıştım.

İlk başta metrobüs duraklarında karşılaştım onlarla. Hırsızlığa karşı kilitlenmiş kutular, yağmura karşı poşetlere sarılmış ses sistemi, üstünde bir bebeğin fotoğrafı, Ismi,  Valilik onaylı hesap numarası.

Sanırım Şehitlik durağında kulaklarımı tırmaladı. Birkaç aktarmadan sonra geldiğim durakta, gerek üzüntüden gerekse sinirden ve öfkeden hıçkırarak ağladığımı hatırlıyorum.

Benim de bir evladım var.  Allah herkesinkini bağışlasın.

Dünyada en büyük acı evlat acısıdır.  Her zaman dualarımda söylerim. Allah en büyük düşmanımı bile evladıyla sınamasın.

Seneler geçti değişen hiçbir şey yok. Aynı duraklarda hatta farklı istasyonlarda aynı bebeklerin fotoğrafları.

Ahmet'e Umut ol, Ayşe'ye Işık ol şeklinde anonslar, afişler. Kimse kusura bakkmasın, bu vatanın öz evlatları, evladının canını kurtarmak için Valilik onaylı kampanyalarla dilendiriliyor.

O zaman oturdum araştırdım, Türkiye'de 2000 SMA hastası çocuk vardı. Bu çocukların tedavileri, tamamını tedavi ettirsek 4 milyar dolar tutuyordu.

Düşündüm, bir gecede buhar olan 128 milyar doların%5'i bile değil, çıldırmamak mümkün değil. O günlerde ve hala ettiğim bedduaların haddi hesabı yok..

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti için 4 milyar dolar, söz konusu 2000 tane sabi sübyanın hayatı karşısında çerez parası bile değildir...

Mevcut iktidarın böyle bir derdi yok.  Hatta böyle şeyler çok umurlarında değil biliyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi Mahalle Temsilcisi olduğum dönemde, yani iki sene önceki Ramazan ayında, hepinizin yakından tanıdığı fakat ismini vermeyeceğim bir milletvekilimize sordum. "Vekilim; böyle bir yaramız var, Cumhuriyet Halk Partisi olarak önerge veriyor muyuz? Takipçisi miyiz Bizim derdimiz değil mi?" diye.

Hatay depreminin yaralarının taze olduğu bir dönemdi. Bana verdiği cevap "Sana 4 milyar dolar versem, depremzedelere şu kadar konut mu yaparsın, yoksa SMA hastası çocukları tedavi mi ettirirsin?" oldu.

Hiç düşünmeden "Tabiiki Çocukları tedavi ettiririm" dedim. Neden diye sordu.

"Belki o aileler 6 ay, bir sene daha konteyner kentlerde,  çadırlarda hayatını devam ettirebilir ama bu çocukların yaşayabilmek için en fazla 6 ay süreleri var"  dedim.

Başka da bir şey konuşmadık. Daha doğrusu üstüne bir şey söylemedi.

Yani hem iktidar hem muhalefet kanadının böyle bir derdi yok benim gördüğüm ama inanın Türkiye'de gördüğüm en büyük sorun bu.

Haklı olarak bebek katili olan sözde sağlık çalışanlarına çok büyük tepki gösterdik ulusça.

Peki göz göre göre ölüme gönderdiğimiz 2000 çocuk… Belki daha da fazla bilmiyorum… Peki bu çocuklarımız bu tepkiyi hak etmiyor mu Canlar?

Belki bu yazı bir yerlerde birilerinin gözüne çarpar ve Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaşları olarak bu büyük ayıbımızdan kurtuluruz.

Sevgi saygı ve hürmetlerimle kalın sağlıcakla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yusuf
(12.01.2025 13:40 - #225)
Tebrikler samim içten yazilarin güzel başarilara devam.yalin .sade yumuşak dil kullanmaya devam.
Samim Erdinç Çok teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yusuf
(12.01.2025 13:40 - #226)
Tebrikler samim içten yazilarin güzel başarilara devam.yalin .sade yumuşak dil kullanmaya devam.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yurt-haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.