Belediye Başkanlığı için hazır yarış başlamışken, bende Adalar Belediye Başkan aday adaylığım döneminden edindiğim bir kaç tecrübeyi aktarmak istedim. Öncelikle Belediye Başkanlığı'nın beş yıl olduğuna bakmayın. Görevinizi adam akıllı üç buçuk yıl yaparsınız tabi eğer daha evvel seçildiğiniz belediyede bir göreviniz yoksa.
Seçildiğinizin ilk altı ayı tebriklerden rahat kalamazsınız. İkinci altı ay idari kadroyu tanımaya çalışırsınız. Eğer işletmecilik yeteneğiniz yoksa, doktor veya avukat gibi bireysel bir işle meşgulseniz büyük orkestraya bir anda orkestra dışından şef olan müzisyen durumuna düşersiniz. Eğer bir de belediye içinde kaşarlanmış personel ordusu varsa sadece unvanınız başkan olur ve sizle istedikleri gibi oynarlar.
Tabi aday olurken de talip olduğunuz bölgenin demografik yapısı ve sosyo-ekonomik durumunu iyi analiz etmeniz lazım ki SWOT analiz çalışması sizi şaşırtmasın. SWOT’dan çıkacak sonuç size belediyenin imkanlarıyla halkın beklentilerinin olabilirliliğini ortaya koyacak ve böylece başkanlığınız sürecinde yapamayacağınız projeleri İşkembe i Kübra dan sallamamış olacaksanız.
Unutmayın seçmen asla unutmaz!
Başkanlık sürecinde hem belediyenin rutin içleri aksamayacak, hem de üstüne becerebildiğiniz kadar önemli projeleri üç sene içinde hayata geçirmeniz icap eder. Çünkü zaten gelecek seçimlere altı ay kala herkes yeni seçim telaşına düşer ve başkan bile olsan iş yaptıracak adam bulamazdınız. Hele ki sizde tekrar aday olmayı düşünüyorsanız zaten sizde Ankara'nın yolunu tutarsınız.
Tabi bunları dediğim gibi edindiğim tecrübelere dayanarak yazıyorum. Geçtiğimiz dönem Adalar Velediye Başkanlığına aday adayı olduğumda iki sene öncesinden ve tabi ki Bakırköy'deki işlerimizi de aksatmadan yaptım. Özellikle kültür sanat konularında yaptığımız projeler önemli ve bir o kadar da anlamlı çalışmalarımdı benim için.
Adalı dostlar, Adalı kanaat önderleri, Adalı sanatçılar, Adalı akademisyenler ve öncesinde ilçede belediye başkanlığı yapmış dostlarımız ve kendim de bir Adalı olarak SWOT analizleri yaptık ve bu analizlere binaen projeler ürettik. Çünkü muhalefet partisisiniz ve iktidarın karşısında tukaka durumunuz var. Devlet destek vermeyecek ve kendi kaynaklarınızı yaratmanız lazım. Biz de hep birlikte el ele analizlerimizden ortaya çıkan sonuç çerçevesinde çalışmalarımızı yaptık. Ürettiğimiz projeleri sosyal medya vasıtasıyla halka anlattık, bize gelen destek mesajlarını yine halkla paylaştık. Ada sakini kadınlar tarafından aday gösterilmem için toplanan yaklaşık 2 bin 500 imzalı dilekçe, yine Adalı kadınlar tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim edildi.
Adaylaşma sürecinde adaylığım kabul görmeyince bizde bekledik ki belki birileri çıkar da ister projeleri. Öyle ya iki yıl evvelinden çalışmaya başlamışız. Çok iyi bir ekip çalışmasıyla ve ciddi bir ‘Biz Ofis’ çalışmasıyla, Adalar’ın her taşına çalışmışız. Bu kadar çalışma rafta duracağına, kim aday olursa o gelsin istesin, uygulasın istedik. Ya fark edilmedik, ya da orada farklı bir matematik var benim bilmediğim, aradan geçen 4 yıl 8 ay ama ne arayan oldu ne de soran.
Aslında ne büyük bir şanstı adaların İBB ile aynı siyasi partide olması ama bu şans tam manasıyla doğru değerlendiremedi ve yine seçime gidiyoruz. Bir dolu aday adayı var ama gördüğüm şu ki; herkesin çantada keklik gördüğü ilçelerden biri olması sebebiyle şu ana kadar takip ettiğim ve duyduğum bir proje yok ve aday adayları genel merkeze odaklanmış aday olma peşinde. Sonuçta doğru çalışma yapılmazsa seçimin galibi CHP olsa da, bir beş yıl daha kaybeden Adalar ve Adalılar olacak.
Adaylara tavsiyem oturun SWOT analizlerinizi doğru yapın. Adaylar bunu yapmıyorsa CHP Genel Merkezi, yapanlara fırsat tanısın.