Hakikat nedir?
Gerçeklikle arasında mana farkı var. Hakikat dediğimde , içinde duyguların da olduğu gerçekler oluşuyor.
***
Bir annenin evladını besleyebilmek için harcadığı emektir , hakikat.
Bir babanın evlatlarına bakabilmesi için , harcadığı çabadır , hakikat.
Yirmi iki yaşında bir çocuğun elinde silah ile , kara toprağa düşmesidir , hakikat.
***
On sekiz aydır ne yapıyordunuz? Sorusudur , hakikat.
Beyaz bir kağıda; süslü koltuklarda oturarak dizilmiş sözcüklerin altına hissetmeden, bilmem kaçıncı kez atılan sıradan imzalardır , hakikat.
***
ŞEHİT OLDU demeye, utanmaktır , hakikat.
Cenazelerin üzerinden provakasyon yapmaktır , hakikat.
***
SİYASİLER , rahat bırakın! Şehit cenazelerine gitmeyin.
Şehitlerimizi yolcu edecek sevenleri var. Sizin orada ne işiniz var? Hiç biriniz gitmeyin. Oradan devşireceğiniz hiçbir hak yok.
***
Bir evlat yetiştirmek, 22 yıl gözünün içine bakmak … bir anda o nefesi, o sesi, o kokuyu toprağa gömmek! Bakın “gömmek” fiilini bile kullanamayıp onun yerine “vermek” diyoruz. “Toprağa vermek” Vermek deyince daha mı kabul edilebilir oluyor? Olmuyor efendiler, olmuyor hanımlar OLMUYOR!
***
Yastayız, tüm ülke yastayız hiç ayrıştırmaya çalışmayın, hiç itişip kakışmayın. Yastayız. Bu yas halkın yası, ölenler bizim hepimizin çocukları. Evlerine bakıp hamaset üretmeyin, köylerine bakıp siyaset üretmeyin.
***
Hakikatimiz çok acı. Bu hakikati sosyal medya üzerindeki paylaşımlarla sanala çevirmeyin.
Şehitlik güzellemesini yapmayın. Yok öyle oturduğun yerden şehitlik mertebesine övgü. Şehitlik ölümdür ölüm.
***
Akıllı telefonlarla cepheye gönderdiğiniz çocuklarımıza teknolojik ve dijital eğitim vermediğiniz, dijital ve teknolojik olarak GÖRÜNMEZLİĞİ öğretmediğiniz için utanın.
***
Çocuklarımızı koruyabilen bir devlet olmayı , hakikat yapamadığımız için utanalım. Hepimizin utancıdır, hepimizin yasıdır. Hepimizin görevi bu kez son olmasını sağlamak olsun...